• bugün itibariyle kuaföre gittiğimde karşılaştığım manzara. ulan bağlandığım herkes beni bırakıyor ama bunu kuaförümden beklemezdim sözlük.

    (bkz: umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımlamaları)
  • otoban giris ve cikisina yaklasik 1 km uzaklikta bir lokanta vardi. haftada 4 gün calistigim zamanlar, persembe aksamindan yollara düser , baska sehirlerdeki arkadaslarimi ziyarete giderdim. bu lokantadan da kusbasi pide alirdim. gavur memlekette zaten dogru dürüst yapanını bulmak cok zordur. velhasil kelam, git gel , bir gün vardim ki benim usta yok. dükkani baskasi satin almis.

    noldu dedim?
    abi usta öldü, intihar etti...

    meslegi birakmaktan daha kötüsüde varmis demekki...

    işin ilginç yani, aradan gecen bi 4-5 yildan sonra, doktor muayenesi sirasinda, yasli bir amca ve teyzeyle muhabbet ediyorduk, yanlarinda kizlari da var...

    amcaya dedim ki, amca ben kan da verecegim cok acim, bayilacagim... felan derken, bir kusbasi iyi giderdi amma, yapanin yerinde yeller esiyor
    - o ne demek yegenim.
    + amca su otobanin oraya giderken bir lokanta vardi, yillar önce ben buranin daimi müsterisiyim, lakin ustasi artik yasamiyor. vefat etmiş,
    - benim evladimdi... canına kıydı , deştin yaramı...

    vay arkadas ya, bogazim dügümlendi, gurbet ellerde , ecnebi memlekette , nasil bir aci tesadüftür...
  • yapacak daha iyi bir iş bulan kuafördür. benim kuaförüm de güvenlik görevlisi olmayı tercih etti.
hesabın var mı? giriş yap