• dersini aliyorsaniz eger, isleyeceginiz en buyuk gunah olasiligi negatif bulmaktir. soyle ki olasiligi dalga denklemini kompleks eslenigiyle carparak bulursunuz ve tanim geregi sonucun negatif olma olasiligi yoktur.
    negatif olasilik hesaplayip yanina "ben bi bok yedim, sonuc negatif cikti, ama nasil oldu bulamiyorum" notu dusen ogrencilere pek ilisilmese de, buldugu negatif sonucu bir de kutu icine alanlara o sorudan negatif puan verilmesi olasilik dahilindedir. kuantumda negatif olasilik olmaz ama negatif sinav sonucu olasiligi pozitif ve birden kucuktur.
  • richard feynman bir konferansında özetle şöyle söyler;
    "elektron tabancasından çıkan elektron fosfor yüzeye (televizyon gibi düşünün) ulaşana kadar; hem doğrusal bir yol izler, hem daireler çizer, hem dünyanın etrafında iki tur atar gider, hem samanyolu galaksisi etrafında dolanır öyle gider ve bunların hepsini yapar... bunu ister kabullenin ister kabullenmeyin; ama doğamız böyle"
    işte kabaca kuantumun ilgi alanından neler çıkacağının ifadesi.
    şu an ise paralel evren teorilerinden tutun da süper sicim teorisine kadar her şey kuantumun bu serbest düşünce sisteminden gelişebilmiştir.
    bir de h-bar düzeyde parçacıkların davranışlarındaki belirsizlikler de temellerini oluşturur.
  • hakkinda söylenen en muhtesem cümle: "eger quantum mekanigini gercekten anladim diyorsan, aslinda hicbir sey anlamamissindir!" olan genelde fizik bölümünde okutulan, ancak kimyadaki en temel kavramlari anlamanizi saglayacak tek derstir.

    kuantuma göre siz su an orda bir masa görüyorsunuz diye, illa o masanin orda olacagi anlamina gelmez. ya da siz su an odanizda oturup bilgisayarda yazi yaziyorken, ayni zamanda dünyanin baska bir yerinde yildizlari izliyor olabilirsiniz.

    öyle bir derstir ki tahtaya yazilan isaretlerin ne anlama geldigi konusunda bir fikir olusmaz kafanizda önceleri. basit bir formülün cikartilmasi en az sekiz sayfa sürer. ama calisma alani kimya olan herkesin en az (bakin en az diyorum) bir kez görmesi, hesap yapmasi ve anlamaya calismasi gereken bir konu.
  • (ya bu oraya buraya abstruse link'i atma huyumdan vazgecicem soz, bu son):

    http://abstrusegoose.com/342
  • sadece "hiçbir şey kesin değildir." cümlesinden çıkan 150 milyon katlı integraller, karmal sayılarla işlemler, gradyentler, boklar, püsürler.
    edit: aslında kesin olmayan şeyler, sadece belirli bir boyut altındaki cisimlerin ay mesela elektron, momentum ve konumudur ki bu zaten elektron abinin kütlesi, yükü vs si bilindiği için geriye kalan her şeyidir ve evrendeki her şey atomlardan oluştuğuna göre, e bi de atomlar iyonlaşmadığı sürece elektronsuz olamadığına göre, hiçbir şey kesin değildir. ayrıca momentum ve konumu yüzde yüz kesinlikle ölçersek, ölçtüğümüz olmayan diğer değer sonsuz bilinmezliğe gider. umarım editim yeterince seksi olmuştur.
  • bu konu hakkında daha kimsenin hiç bir fikri yokken en iyi özeti galileo galilei geçmiştir:

    "measure what can be measured, and make measurable what cannot be measured."
  • sanıldığının aksine hiçbir şey kesin değildir demez.

    bir parçacığın hızını ölçerken konumunu, konumunu ölçerken hızını belirleyebilmemiz mümkün değildir der. çünkü hızını belirlerken konumunu, konumunu belirlerken hızını "etkileriz" dolayısıyla gözlem "metodları" parçacıkları etkiler, bu nedenle kesin ölçümler yapamayız der.

    son olarak bir soru:
    bir quant'ın ne yöne gittiğini nasıl belirleyebilirsiniz? bunu belirlediğinizde hızına ne yapmış olursunuz?

    bu soruyu cevapladığınızda kuantum mekaniğini daha iyi anlayabilirsiniz.

    günler sonra gelen edit: biraz daha okudum, araştırdım öyle olmayabilirmiş. ama hiçbir şey kesin değildir savına yine de çok güvenmemek gerek. çünkü bu kesinlik veya bilinmezlik bizim bildiğimiz gibi değil.
  • konu hakkında, nobel ödüllü julian schwinger'ın quantum mechanics symbolism of atomic measurements isimli güzide bir kitabı vardır.

    kuantum mekaniğini hakkıyla öğrenmek isteyen her insanın, söz konusu kitabın girişinde (prologue) yer alan, schwinger'ın kuantum mekaniği hakkında olan konuşmasını okuması gerekmektedir. yanlış hatırlamıyorsam, schwinger bu konuşmayı sadece fizik öğrencileri için değil, genel olarak kuantumun ne olduğunu anlamaya çalışan herkes için yapmıştır. bu durumda tavsiyem sadece fizik öğrencileri için değil, kuantum mekaniği hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkes için geçerlidir.

    sağdan soldan bişeyler duyup zaten karmaşık olan konu hakkında kafanızı iyice karıştırmaktansa, bahsettiğim yazıyı okumanız sizin için çok faydalı olacaktır.

    not 1: özellikle yok efendim kuantum benlikmiş, kuantum ve düşünce gücüymüş, bu tarz saçma şeylere meyli olanlar için doğru bilgi edinmeleri ve yanlış yönlenmemeleri için yazıyı okumalarını tavsiye ederim. lütfen ama lütfen ota boka kuantum demeyin lan.

    not 2: emin olmamakla beraber, kitabın türkçesinin olduğunu sanmıyorum*. çevirip buraya yazabileceğim kadar da kısa bir yazı değil. bu kötü bir durum. malesef.
  • sadece maddenin değil enerjinin de kesikli yapıda olup, bu kesikli yapıya sığacak kadar küçük paketçikler halinde taşındığını anlatan teori.
    kuantumlu madde ya da enerji, klasik mekanikteki mantık kullanılarak açıklanamaz ve anlaşılamaz...

    ayrıca: (bkz: hareket eden boşluk). sadece bu bulgu dahi kuantum mekanik hakkında doğruluğuna dair spekülatif yaklaşımı engeller. ( ya da engellemeli, bilemedim şimdi... )
hesabın var mı? giriş yap