• 92.yıl önce bugün gerici yobazlar tarafından izmir’in menemen ilçesinde şehit edilen asteğmen mustafa fehmi kubilay’ı saygıyla anıyoruz. 28 aralık 1930’da gazi’nin orduya gönderdiği başsağlığı telgrafında, “mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında menemen’deki ahaliden bazılarının alkışla tasvipkar bulunmalarının bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadisedir.” diyerek derviş mehmet’e kubilay’ın kesik başını sancağa bağlamak için ip satan musevi tüccar jozef dahil 37 kişi asılarak idam edildi.

    dün ışid tarafından yakılan iki askerimizin konusu gündem başlığındaydı. yöneticiyim diye ortalıkta gezinen idareciler devlet nasıl yönetilirmiş, olaylar örtbas edilmeyerek yapanın canına nasıl okunurmuş görsünler diye yukarıdaki tarihsel bilgiyi paylaştım. iktidar ve muhalefet dahil kulağının üstüne yatanlar görsün ve utansın ki; bu çocuklar başlarını ve bedenlerini verdiler bu ülkeye tıpkı yüzyıl önce olduğu gibi…

    huzur içinde yat kubilay buhranlı süreçler geçirsekte, yaktığın ışık türk gençlerinin önünü daima aydınlatacaktır.

    edit: düzenleme
    debe editi: (bkz: ülkemde mülteci istemiyorum)
  • 23 aralik 1930 tarihinde giritli esrarkes mehmet ve 5 arkadasi menemene gelir, mehmet denen kisi burada yesil bir bayragin altinda mehdiligini ilan eder ve,
    musluman olan bu bayragin altindan gecsin der.
    izmirden 70 bin kisinin geldigini ve menemeni isgal edeceklerini, oglene kadar bayragin altindan gecen gecer gecmeyen kilictan gecer... diye ortaligi galeyana getirirler.

    menemen posta muduru durumu ankaraya ve alaya bildirir, bunun uzerine 24 yasinda kubilay isimli genc astegmen komutasindaki bir manga asker bolgeye intikal eder.
    kubilay sungu tak emri verir ve asilerin elebaslari ile konusmaya gider,
    "ne istiyorsunuz" diye sorar, "biz seriat istiyoruz." derler, kubilay, "peki ben size seriati gosterecegim" der ve giritli mehmet'e bir tokat atar. mehmet de elindeki tufegi atesler kubilayi bacagindan vurur. bunun uzerine askerler tufeklerini doldurur ve mehmet'e uzaktan ates eder. ancak askerlerin tufeklerindeki mermiler tatbikat mermisi oldugu icin kurusıkıdır ve esrarkese bir sey olmaz. iyice galeyana gelen capulcu basi,
    - iste, diye bagirir, "ben mehdiyim, bana kursun islemiyor." bunu goren halk ta galeyana gelir ve giritli esrarkesi desteklemeye baslarlar. giritli ve arkadaslari yerde surunerek kacmaya calisan kubilay'i yakalar ve sahte mehdi pasli bicagi ile kubilay'in bogazini keser. kesik basi tasidigi sancaga asmak ister ancak ip yoktur. karsidaki bir eskici dukkanindan ip isterler ve bu ip ile kesik basi mizraga baglarlar.

    sonrasinda asker makineli tufekler ile isyani bastirir sahte mehdi ve arkadaslari oldurulur.

    haberler ataturk'e ulastigi zaman, ata sinirden kuplere biner, sahte mehdinin ve arkadaslarinin ayaklanmasi bir yana halkin da bu capulculara destek vermesi onu cok kizdirir.
    hukumet meydaninda bir subayi din adina girtlakilyabiliyorlar ve binlerce menemenliden hic kimse cikip karsi koymuyor mu ?
    yunan isgali sirasinda bu hainler neredeydi ? namuslarini sereflerini koruyan bir ordunun subayina reva gorulen bu mudur ? bu olayi yapanlar kadar destekleyen menemenliler de bu olaydan sorumludur ve cezalarini cekmelidirler. der.

    akabinde 150 civari kisi yargilanir iclerinden 37'si idama mahkum edilir ve yaslari ufak olanlar disindakiler halka ibret olsun diye menemen'in ortasinda asilir. asilanlar arasinda sahte mehdiye ip veren eskici dukkani olan adam da vardir.

    kaynak;

    can dundar
    golgedekiler
  • bildiğiniz gibi sivas katliamı ergenekon'un işiydi. bu olayın da sorumlusu birkaç esrarkeş. darfur soykırımı zaten hiç yok, çünkü müslüman soykırım yapmaz. turan dursun, ahmet taner kışlalı, uğur mumcu, onların katledilmeleriyle de ilginiz yok. şimdi aklıma gelmeyen diğer tüm olaylar da resmi tarihin çarpıtması ya da uydurmasıdır zaten, ona da şüphe yok.

    ulan koduğumun yobazları, hiç mi bir bok yemediniz lan yüz senede?
  • hayatimda esrarkes gormesem, bilmesem olayin girizgahindaki 6 kisinin neden-sonuc iliskisine bir nebze itimad edecegim, ama esrarkes denen adamin gotunu yerden kaldirip, su icmeye dahi gidemedigi dusunulurse revize eden kaynaklarin narkotik konusunda biraz "sallama" girizgahlara yoneldiklerini oldugunu soyleyebiliriz.

    eroin ictiler, cami cerceveyi indirdiler, morfin aldilar ayaklanma baslattilar gibi, esrarin da ayaklanma gibi faal aktiviteler ile anilmasi cok makul degil. oysa ki "alkolik" desen, bak o olur. "spiid atmislar" desen o da olur.
  • laik cumhuriyetin tum kalelerini ele gecirmeye yemin etmis seriatcilarin son hedefi olan olay. dikkat edin dezenformasyonda sinir tanimiyorlar, yok kubilay'in kafasini aslinda kesmemisler, yok 3-5 esrarkesin isiymis, yok masum insanlar kim vurduya gitmis, yok 1 sehit 90,000 sehitten daha mi degerliymis falan filan.. ataturk en guzelini yapmis, hepsini temizlemis, az bile temizlemis ki bunlarin kalintilari simdi ulkeyi ele gecirmeye calisiyorlar.
  • yobaz denilen kesimin nasıl bir sürü* olabileceğini, nasıl kolaylıkla gemi azıya alabileceğini*, mekanın ege, kahramanmaraş, sivas ya da paris, londra, moskova olmasının bununla ilgisi olmadığını, heryerde olabildiklerini, bu kesime hoşgörü, anlayış, demokrasi gibi ulvi duyguların beslenmesi durumunda göz oyulması*, ya da kafa kesilmesi akıbetinin kaçınılmaz olduğunu gözümüze sokan ilk örnek olmadığı gibi son örnek de olmayan nefret abidesi.
    (bkz: görüldüğü yerde başı ezilecekler)
    (bkz: bugün faşist olasım var)
  • cumhuriyet filminde de gösterildiği üzere, kubilay bu hayvanlarla anlaşmaya calısmıs;fakat basaramayınca üstlerine kuru sıkı mermi sıktırmıştır korkutmak için. ama dervis mehmet mermilerden etkilenmediği için ben ermişim diyerek iyice gaza gelmiştir.*
  • dervis mehmet diye bir sıracalı genç mustafa fehmi kubilay ismindeki yine bir yedek subay öğretmenin kafasını kesip mızrağa takarak ortamlarda nümayiş yapmıştır. çılgınca haykırınca etrafına bi sürü adam toplanmıştır tabii, bizim millet için ortaya birinin çıkması yeterlidir, bu galeyanı engellemeye çalışan bir kaç amcayı da kütük gibi yerden yere vuran bu deli kuvvetli derviş memet ve müridleri daha sonra asılarak tarih olmuşlardır.
  • menemen hâdisesini takip ve türk ocaklarının lağvedilmesine tekaddüm eden ayların birinde reisicumhur * aydın türk ocağını ziyaret ediyor. oradaki gençlere:

    efendiler, diyor. tabiî civarınızdaki köyleri ziyaret etmiş, hallerini, ihtiyaçlarını, dertlerini öğrenmişsinizdir.
    kimsede ses yok.
    gazi tekrar soruyor:
    - buraya en yakın köyün mesafesi ne kadardır?
    cevap yok.
    tekrar soruyor.
    içlerinden biri:
    - efendim yirmi dakika.
    diyor. o:
    - peki anlatın, bu köyler ne haldedir? ihtiyaçları, dertleri, şikayetleri nelerdir? beni bunlar hakkında aydınlatın.
    sükût... sükût...
    nihayet aydın türk ocağı resisi, eğilerek bükülerek:
    - efendim, diyor, köylere gitmek için araba, otomobil tahsisatımız yok.
    bunun üzerine gazi paşa:
    - menemen isyancı şeyhlerinin köy köy dolaşmak için tahsisatları mı vardı?
    cevap yok, başlar önde.

    aktaran: dr. abdullah cevdet

    hilmi yücebaş, atatürk'ün nükteleri - fıkraları - hatıraları
    kültür kitabevi, istanbul, 1963
  • hakkinda derin devletti, danisikli dovustu diye konusulan ve bazi malum yazarlarin 84 yil once yasanan bu olaya taniklik edenlerin bulunmasi ve dinlenmesi gerektigi yonunde tavsiye verdigi olaydir. ailesi 150 yildan fazladir menemen yakınında yasamis ve bir uyesi mustafa kemal ataturk'un yaverligini yapmıs birisi olarak ben de size bu olayi hic haddim olmayarak ataturk'un gozunden anlatmaya calısacagım. maalesef bu anlatacaklarima referans olarak verebilecegim bir kaynak bulunmamaktadir ve tamamen nesilden nesile aktarilan bilgilerden olusmaktadır:

    mustafa fehmi kubilay cogunuzun bildigi uzere giritli bir ailenin cocugudur ve cumhuriyet doneminde kurulan ilk ogretmen okullarinin birinden henuz bir kac sene once mezun olmustur. yani osmanli'nin curumeye bıraktıgı anadolu'da mevcut dunya duzeni icerisinde kendisine bir yer edinmeye calısan cumhuriyet neslinin temsilcisidir.
    kafasi kor bir bag bicagiyla koparilip mizraga saplanip menemen'de gezdirildikten sonra ataturk'un sordugu ilk soru su olmustur: "peki halk ne yapti?" cevabi malum, astegmen kubilay'i kurtarmaya calisirken hayatini kaybeden 2 bekci disinda halk oylece oturup izlemistir ve hatta alkis tutanlar olmustur. bunun uzerine cok ofkelenen ataturk, ibret olsun diye menemen'in hem karadan hem denizden topa tutulup yerle bir edilmesi emrini vermistir. bu kararindan onu son anda, basbakanimizin her firsatta nefretini kustugu ismet inonu vazgecirtmistir. ayrica menemen olayi ataturk'u o kadar derinden etkilemistir ki omrunun kalan yillarinda trenle her menemen'in yakinindan gectiginde perdesini kapatmistir.

    not: mustafa kemal ataturk'un menemen'i topa tutma kararini kesinlikle savunmuyorum. bu yaziyi yazmamdaki yegane amac menemen olayini ataturk'un gozunden anlatmak ve sevgili basbakanimizin her mitinginde saydirdigi ismet inonu'nun bu olayda ne kadar sagduyulu davrandigini gostermekti.
hesabın var mı? giriş yap