• benim merakım; bu little albert'a sonrasında ne olduğu. albert, öğrenme psikolojisi adı altında klasik koşullandırılma ile korku tepkisi yapılabilir mi, çerçevesinde deneye tabi tutulmuş. yani bu çocuğa classical conditioning ile fear conditioning yapıldı.

    iyi güzel de sonra ne oldu bu çocuğa? tedavi edildi mi? hayatına nasıl devam etti. bu çocuk kutuplara yakın bir yerde yaşasa kürk korkusu ile ne bok yiyecekti.

    1900'lerin başı, psikolojik deneylerde daha etik diye bir şey yok; bunu anlıyorum. ama yine de bu çocuğun haline acımazlar mı ya?

    edit: çocuk ölmüş deneyden 1-2 sene sonra.
  • ne kadar klasik koşullamaya güzel bir örnek oluşturmuş olsa da, kesinlikle etik olmayan bir deneydir. eğer bu çocuk 6 yaşında ölmüş olmasaydı, kim bilir yetişkinlik döneminde ne tür sorunlar yaşayacaktı.
  • "insanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. bunlar bebeklikten başlayarak zamanla yok edilir." w. edwards deming

    "iyi ya da kotu bir sey yoktur. fakat, biz dusuncemizde iyi ve kotuyu yaratiyoruz." william shakespeare

    sozlu ifadeleri akillara getiren deney.

    kucuk albert'in kucuk ve tuylu diger beyaz varliklara da ayni tepkiyi vermeyi ogrenmesi icin

    (bkz: uyarıcı genellemesi)

    son olarak, o zaman icin bu deneyin etik olup olmadigi tartisilsa bile gunumuzde boyle bir deneyin acik kapilar onunde yapilmayacagi asikardir.
  • insanlarin duygularinin nereden geldigine dair john watson isimli bilim insani tarafindan yapilmis deney. 18 aylik bir bebege yapilanlar igrenc: http://www.youtube.com/watch?v=xt0ucxorpqe
  • " küçük albert ve şartlandırma deneyi "
    olay john hopkins hastanesi kreşinde avlanan davranış psikolojisi önderlerinden amerikalı psikolog john broadus watson ve asistanı rosalie rayner tarafından gerçekleşmiştir. amaç " korku " davranışının doğuştan mı geldiği yoksa sonradan mı kazanıldığını öğrenmektir. bu yüzden kreşteki bir bebeğin ailesine ulaşılıp belirli bir miktar ücret ödenerek deney yapmak istedikleri açıklandı. maddi imkansızlılardan dolayı albert'in denek olarak kullanılması kabul edildi.

    deney başlangıcında albert' a sunulan beyaz cisimler ona korkutucu gelmemekteydi. beyaz fare verildiğinde korku reaksiyonu yerine gülme eğlemi gerçekleştirmekteydi. deneyin can alıcı kısmı gelmişti. artık albert' a sunulan her beyaz cisim ve beyaz fare sonrasında çeşitli ürkütücü sesler verilmekteydi. albert beyaz fareye her dokunuşunda iki çekiç birbirine vurulup ürkütücü bir ses çıkarmasına ve korkmasına sebep oluyordu. uyarılar uzun süre devam ettikten sonra artık albert beyaz gördüğü şeylerden korkmaya başlamıştı. bununla yetinmeyen watson çitayı yükseltip bir gün albert' i tuttukları odaya asistanıyla beraber beyaz sakal beyaz elbise giyip dalmıştır. gözünde giderek ona yaklaşan beyaz bir şey farkeden albert durmaksızın ağlamaya ve titremeye başlamıştır. ve deney sonunda korkunun uyarıcıya verilen şartlı tepki olarak sonuçlanmıştır.

    deney sonrası kimi yazılara göre albert iyileştirilmedi ki zaten iyileştirilse de bu olaylar örgüsü bilinç altına yerleştiği için gelecekte bu kaygının onu nasıl etkileyeceği muallaktaydı; kimi yazılara göre de aynı deney tekrarlandı ve albert' a sunulan beyaz fareler ve cisimler ona güzel gelecek seslerle bağdaştırıldı ve dokunması sağlandı. kimi yazılara göre de annesi yapılan deneyden haberdar değildi ve albert' i alıp kayboldukları açıklandı. gerçek olan şu ki denek olarak kullanılan bu bebek 8 aylıktı.
  • türkiye'de tersane patronlarının filika testinde filikanın içine insan doldurup "bakalım suya düşüp bir tehlike yaşayacaklar mı yoksa güvenli ve sağ bir şekilde denize inecekler mi" diyerek yaptıkları ve insanların doğrudan ölümüne yol açan deneyler yanında çok masum bir deneydir.
  • küçük albert büyüyünce psikanalize gitseydi, acaba deneyden bihaber analistin fare ya da tavşan fobisine yönelik yorumları ne olurdu. :)

    edit: böyle yazınca bu durum ilk benim aklıma gelmiş gibi olmuş ancak bu soruyu deneyi yapan kişi sormuş zaten.
  • watson'ın korkunun kökenini incelemek üzere yaptığı bilim tarihine utanç duyulacak deneyler kontenjanından giren deney.

    youtube'da videoları da olan küçük albert’in beyaz tüylü şeylerden korkmasına sebep olan bir deney.

    basitçe anlatırsam, alberte önce
    fare, tavşan filan gösteriyorlar albert bunlardan korkmuyor.

    sonrasındaysa bebek albert fareye her dokunduğunda "korkunç" gürültüler çıkararak onu koşullandırıyorlar. ve sonunda albert beyaz tüylü her şeyden korkar hale geliyor.

    bildiğim kadarıyla albert i tedavi etmiyorlar. ve bu deney büyük bir sansasyon yaratıyor. bu tip utanç verici deneylerden sonra deney etiği tartışılıyor ve daha iyi bir duruma geliniyor.
  • deneyi gerceklestiren john watson bir makalesinde ''bana bir duzine saglikli bebek verin,onlari kendi yarattigim dunyamda yetistireyim.size garanti ederim herhangi birini istedigim herhangi bir karaker haline getirebilirim.doktor,avukat,sanatci,tuccar ve evet dilenci veya bir hirsiz'' diye yazmistir.
  • asıl adı douglas merritte olan bebeğe amerikalı psikolog john broadus watson adındaki dangalağın uyguladığı sistematik işkence.

    beyninde su toplaması ile 6 yaşında ölen douglas bu kadar baskı ve korku sonrası nörolojik bir sorun mu yaşadı yoksa zaten baştan kaybedilmiş bir bebek olarak itina gösterilmedi mi.

    john broadus watson'un davranışçı kuramına katkısı olması için yakın olanlar mezarına işesin lütfen.
    en acısı ise bugünün şartlarında bu deneyin etik olduğunu düşünen psikologların olması.
    https://www.youtube.com/watch?v=9hbfnxacsoi&t=114s
hesabın var mı? giriş yap