• "...geçti zamanı ateşin aşkın,
    şimdi kül vakti..."
    (bkz: yaslandiginin farkina varmak)

    "...
    tut elimden beni kaldır göçelim
    adalara bu gece
    yağım tükendi kandilim söndü
    yana yana bu gece

    canımı alsın dar sokaklar vakitsiz uykular
    uyanırım eli annemin gönlümü okşar

    düştüm eyvah dalgalara yar
    ay dokundu geçti bana yar
    çıkar beni kollarında yar
    kurut sakız ağacında yar
    yüreğim yanar

    nar ağacında bir kucak zakkum
    hangi yazdan kalma
    canımı al benim al ışığımı
    hüznüme dokunma

    denize bandım ekmeğimi sana getirdim yar
    suya karıştım şarkılarala gelmiyor bahar

    kimse bilmiyor derdimi
    ateşe attım kendimi
    geçti zamanı ateşin aşkın
    şimdi kül vakti

    bu deniz annemin evi
    çivit kokardı mendili
    sebebi yok ağlar dururdu
    her seher vakti
    ..."*
  • sözlerini de müziğini de hüsnü arkan yapmıştır bu şarkının.. nasıl dayanmıştır kalbi bu şarkıyı yapmaya? nasıl dayanır insan bu kadar dokunulmaya.. hiç bilmiyorum.. tek bildiğim bu şarkı içime işliyor, içimi oyuyor, dinleyemiyorum..
  • bu şarkıyı iki gece boyunca art arda onlarca defa dinlemiş hatta kapatıp yatamadığımdan saat sabaha yaklaşmış, sabahki dersime geç kalmıştım.
    ertesi gün yine dinlemeye devam ederken kapı çaldı. yan daireye yeni taşınan erasmus ile ülkemize yeni gelen bir öğrenci elinde bir tabak irmik helvası ile duruyordu. önce türkçe konuşmaya gayret etti, pek başarılı olamadı. ingilizce devam etti. "bizim dairenin yanındaki odada kim kalıyor? çok güzel bir şarkı duyuluyor" mealinde bir şeyler söyledi. irmik helvasını elime bırakıp, şarkının ismini sordu. sonra bir kağıda yazıp verdim. uluslararası beğeniyi hak ettiği kanıtlanmış oldu böylece. hem de uzaktan çalan bir müzik için, hiç tanınmayan birine gidip şarkının ismini sorduracak kadar...
  • kül gibi temizleyen şarkı*.
  • göksel baktagir'in alnından öpülmesini de ayrıca gerektiren şarkı.
  • sabah sabah beynin içinde çalabilecek belki de son şarkı. ama ben buna engel olamıyorum ve garip bir zevk veriyor bir yerden sonra. derdimi anlatamamaktan mıdır bilmiyorum ama "kimse bilmiyor derdimi; ateşe attım kendimi" sözü yankılanıp duruyor kaç sabahtır kulaklarımda. oysa o kadar ağır, o kadar tsm tadında bir şarkı ki...

    lütfen yarın sabaha hello tomorrow gibi bir şarkıyla uyanmak istiyorum tanrım. lütfen lan.
  • hüznümüze dokunan ezginin günlüğü şarkısı. yâr kelimesinin en naif hâli bu şarkıya ait olabilir bir de bazı şarkıları dinleyince insan denize bakmak istiyor özellikle ankara gibi bir yerde yaşıyorsanız bu şarkıyı yanlış yerde dinliyormuşsunuz hissiyatını varıyorsunuz.
  • çok geç dinlediğim. olsun yine de. cok güzel. vasiliki yorumu harika.
  • dinginlikle dolduran,hüzünle birlikte garip bir şekilde huzur da veren bir şarkı.hüsnü arkan hem muazzam yazmış,hem muazzam söylemiş.
  • ezginin gunlugu'nun cok basarili bir sarkisi.. bulent ortacgilin mavi kusu ile muthis bir butunluk sagladigina inandigim sarki..
hesabın var mı? giriş yap