• kitabı bu hafta bir öğrencimin tavsiyesi üzerine aldım ve gelir gelmez bitirdim. sonra bir solukta kendimi öğrencimle bu güzel kitap hakkında konuşurken buldum. kitap 3 ciltten oluşuyor ve sürükleyiciliği oldukça yüksek. merak uyandırıyor ve verilen tavsiyeler tamamıyla küçük prens tarzında. farkı olarak ise iki sıkı dostluğun büyüklere serzenişte bulunması ve çözümü yine kendilerinin sunması... empati üzerine iyi ilişkiler geliştirebilir çocuklar. daha fazla kumkurdu ve daha da fazla kumkurdu kitaplarına ise yarın başlıyorum. ilkokul ve ortaokul öğrencileri için kitap tavsiyelerine konulması gerektiğini düşünüyorum. kendim altını çizdiğim yerleri sizlere yorumlayarak sunmak istedim:

    isveçli yazar asa lind tarafından kaleme alınmış bu eser, küçük kız zackarina ve onun en yakın dostu, rehberi, abisi, kardeşi, her şeyi olan kumkurdu ile arasında geçen maceralarını, dostluklarını hikayecikler oluşturarak ele alıyor.

    zackarina kendisinin dünyaya geliş şeklini şöyle anlatmakta: "ben rüzgardım, diye düşündü. gökyüzünde yağmurlara üfledim ve yağmur yağdı, yüz gün yağdı, bütün şehir sırılsıklam ıslandı ve öfkelendi. ama çadırda yaşayan iki kişi yağmurdan mutlu oldular ve ben o zaman annemin oldum, annem de benim ve babam ikimizin."
    anlatım tarzı ve içerik olarak verilen dersler küçük prens'i bizlere hatırlatmakta.

    çocuklara kahramanlık madalyası olarak ayağındaki morlukları örnek göstermesi ise yazarın bu morarma olayına bakış açısının güzelliğini göstermekte. yaratıcılık konusunda zirveyi yaşamıştır diyebilirim.

    zackarinaca dilinde kumkurdu ile konuşmaları ise yüzümde tebessüm yaratmıştır.

    dırdır etmenin kimseye faydası olmadığını ve yalnızca her şeyin anahtarı olarak dinlemek gerektiğini ise şu cümlelerle ile bizlere sunuyor: "eğer insan görülmek istemiyorsa bir şeyin arkasına saklanır." dedi kumkurdu. "bir çalının veya bir kapının. ya da bir sürü gevezeliğin, lafın."

    huzur zambakları sizin olsun eski topraklar-kumkurdu, zackarina ve kuyruklu yıldız-.
  • şu anda okuduğum kitap. neden dünyanın en güzel kitabını okumak için bu kadar bekledim acaba? keşke kumkurdu yanıtlasa.
  • bizim çocuk olduğumuz yıllarda ne bu kadar çok yayınevi ne de bu kadar çok çocuk kitabı vardı ne de bu kitapları bize öneren sevdiklerimiz.çok fazla seçeneğimiz olmadığından büyüdüğümüzde aynı kitaplar hakkında konuşurken bulduk kendimizi.sanırım hepimizin ortak paydası yıllarca 'küçük prens' olmuştur.
    belki artık o genç yaşlarımızda değildik ama günün birinde bir kitap daha benim için bu seviyeye geldi.evet ‘kumkurdu’ daha çok çocuklara yönelik bir kitap olarak yazılsa da , çocuk edebiyatı için yaşınız kaç olursa olsun okuyabileceğiniz bir kitap.
    ana karakter zackarina sevincini, hüznünü kumkurdu ile paylaşıyor. buraya kadar olan kısım birçok çocuk kitabına ve filmine konu olmuştur elbette ancak ‘kumkurdu’nun en dikkat çekici özelliği yaşadığı problemlerin hayatımıza bu kadar yakın olması olmuştur.söz konusu problemler, çoğu yetişkin insanın dahi altından kalkamayacağı sorunlar olarak göze çarpıyor.
    örneğin, zıt kavramların aslında anladığımız anlamda zıt olmadığı konusu, bölümlerden birinde karşınıza çıkıp size yeniden hayatı başka türlü algılamanın yolunu hatırlatabiliyor.biz, biz olmadan önce neredeydik sahi? kumkurdu, zackarina bu soruyu sorduğunda cevabını açıkça veriyor. “bunu yalnızca sen bilebilirsin! bu senin öykün!”
    kitapta iki önemli karakter daha var.bunlar zackarina'nın anne ve babası ve genellikle çocukla ilgilenen kararter evin babası olarak karşımıza çıkıyor.tüm babalar böyle olsaydı keşke hayat sanırım daha kolay olurdu.bu kitabı okurken unuttuğunuz birçok şeyi hatırlarken, çocukların dünyasına biraz daha yaklaşabilirsiniz.
  • her çocuğun okuması/ okutulması gereken başucu kitaplardan biri.
    ..................
    “büyükler çabucak unuturlar. büyürken vücudun patlayan mısır taneleri gibi kıpır kıpır olduğunu. bunu sen ve ben biliriz. her küçük kurbağa bilir ama onlar bilmez. büyüdüler ve hemen unuttular.”
    ..................

    sadece çocuğunuz hayatı anlamlandırsın diye değil siz de çocukluğunuzu hatırlayın diye...
  • okuyun ve okutun.

    parasına değen bir ürün, çocukların gelişiminde katkısı çok büyük bir eser. hele hele içinde yaşadıkları bu hayatın ve dünyanın coğrafya kaderdir şeklinde özetlenecek talihsizlikle ülke çocuklarımızın karakterini korumak ve geliştirmek adına okumalarında fayda var.

    ufuklarını açacağından emin olabilirsiniz, çocukların soran, sorgulayan ve merak eden bir karaktere sahip olmasını istiyorsanız faydalı bir eser.
  • ebeveynlerin okuması için önerebilirim ama çocuklara okurken dikkatli olmak gerekebilir.

    kumkurdu aslında zackarina'nın hayali arkadaşı. bu hayali arkadaşa başvurmak zorunda kalmasının nedeni ise belli ki ailesinin onu hiç dinlememesi, ona zaman ayırmaması. bu altyapı bir cümle ile belirtilmiyor ancak kitabı okuyan herkesin fark ettiği bir durum bu. anne babasının dinlememesi sonrasında kumkurdunun yanına gidiyor hep hikayelerde. bu durum haricinde de örnekler gösterilebilir bu alt yapıyı destekleyen. bir çocuğun gözünden anne babanın devamlı meşgul olma ve çocukla ilgilenmeme hali konusunda ebeveynlerin kendisini sorguya çekmesi için güzel bir kitap ama çocuk açısından depresif bir alt yapı bu.

    bunun haricinde de ben okurken kelimeleri yumuşatmak zorunda kalabiliyorum bazen.
  • kitaplarına hem kızım hem ben bayılıyoruz. üç kitap. yaşasın kumkurdu.
  • damağımda fena halde sofie’nin dünyası tadı bırakan kitap. isveç=norveç sığlığında olduğumdan mıdır acaba bilmem. ama özellikle espiri tarzlarını çok benzettim.
    felsefenin bu kadar çocuk ruhlu olmasını da hem enteresan hem de heyecan verici buluyorum. zackarina ve kumkurdunun akıcı sohbetleri resmen kafa açıyor. bebeler mışıl mışıl uyuyor, ben kendimi düşünürken buluyorum.
  • lugworm isimli hayvanin turkcesi.
  • (bkz: pegasus yayınları)' ndan çocukların dönüp dönüp bayıla bayıla okuduğu kitap serisi,
    (bkz: daha fazla kumkurdu)
    (bkz: daha da fazla kumkurdu)

    ilkokul çağındaki çocuklar için olsa da tıpkı küçükprens
    gibi herkesin okuyabileceği güzel bir seri

    hikaye, kahramanı zackarina'nın deniz kenarında oynarken kumu eşeleyip kumkurdu ile tanışmasıyla başlıyor.

    "hiçbir şey yapmıyorum.benim işimin adı hiçbir şey, dünyanın en ağır işi bu."

    -"olur da biraz üşürsem,yani burnum falan, o zaman o zamanları düşünürüm."

    -ne zamanları?"

    -kor olduğum zamanları, o zaman herşey çok sıcaktı.kor gibi bir kor, yanan kıpkızıl, yeryüzünün kalbinde.sonra bir volkan oldum derinlerin derininden patlayarak yeryüzüne fışkırdım.

    -sonra?

    "taş oldum.taş olmak felaket baş döndürücü bir şey."

    ve daha niceleri, kendinden bir parça buluyorsun kitabın içinde, okunası, okutulası kitap
hesabın var mı? giriş yap