• ''hayata verdiği yanıtların optik okuyucudan temiz bir şekilde geçebilmesi için gereken ''dışarı taşırmama kuralı'' mütemadiyen sarhoş gezen kafasının ihlal ettiği ilk kuraldı.
    gereğinden fazla dışarı taşırdığı aklını bir türlü toparlayıp, esas yapması gerekene konsantre olamadığı için ihlal ettiği kuralların normal insan nezdinde ne büyük yerler kapladığını fark edemiyordu.
    3b kurşun kalem kullanmasının işlerini kolaylaştıracağını teoride biliyor ama hayatında hiçbir zaman saygı duymadığı ''teoride'' kalıbını orospu yerine koyması için pratik kelimesini kiralık abaza olarak tutabiliyordu. parası neyse verirdi sonuçta, kime neydi?
    hem zaten kim, kiminle, kim bilir neredeydi.''
  • ne yaparsam yapayım değiştiremediğim, bana ait olmayan, ne diye var olduğunu asla anlayamadığım/anlayamayacağım, can'ı/mı yok sayan kurallarla örülmüş bir dünyada, hüznün çürük fidelerini ellerimle büyütmekten başka, elimden gelen bir hiçbir şeyin bile olmadığı bir yaşama sürüklenmişliğin ardında umut yok olmuşken; bir ses:
    kurallardan da umut yarat diye sesleniyor..**

    1. kural
    https://youtu.be/gye10r3yyao
    hep eski bir zamanı getirir
    gidip de dönmeyene
    dönüp de görmeyene
    bu muhacir sızı
    bu hasret

    ve sabır
    kin dalında kızıl bir gonca
    dökülür kahrın güz ayları
    odunsuz, etsiz-ekmeksiz
    gün olur kıtlık kıran
    gün olur feryat figan
    dökülür umudun oyaları
    dökülür buzlu rüyası mahpusların
    gün olur bir miting alanıdır
    gün olur
    diz döver and veririz
    parlar namlularımızın ucu
    gün olur alanların orta yerinde
    birer birer kuşuna diziliriz.

    biz ki umudun bahçıvanıyız
    gönül kin dalında sevda üretir
    çağın destanıyız dijle boyunda
    ıssız acılarda delik deşik olmuş gelinler
    ve gözleri
    pusularda
    vişne gibi çatlayan kaçakçılarla
    güller kararan dünya bahçesinden
    doğmadan ölen çocukların ipince sevincine
    gül fidelerini serpip geçen analarımız
    destan içre sızlayı sızlayı gelir

    eğer akacaksa gökyüzüne doğru
    toprakta döllenen tohum
    tütecekse kaynayan tencerenin buğu
    küskün tomur dal ucunda çatlayacaksa
    ve karımın karnında oğlum
    tekmeleyip rahmin ince duvarlarını
    o büyük çığlığa ulaşacaksa
    yürüsün bin yıllardan bu yana
    zulmün kan lekeleri

    cevher
    kömürün karasından çalınsın
    çünkü yürek
    katil mermilerin önünde
    aça söne
    vura düşe gülüm
    delire köpüre
    umudun alevini çoğaltacaktır
    bileni bileni yanıp dönerken
    hıncın çelik ışıltılı bıçağı

    ahmet kaya
    şiir : orhan kotan`

    2. kural
    https://youtu.be/6tindp1x2oo

    işte sabahın seheridir bu
    sevdanın bir çift gözünü
    güneşler büyüten gözlerini
    dağlar sabahın ayazında
    yanar durur gizli bir gökyüzü

    şafakları yok
    ürperir seher
    gece direnir
    bir yara
    bir sancı
    bir soru gelir dağlardan
    ve öfkeyi kin dalına asarlar
    olsun deyu

    ahmet kaya
    şiir : orhan kotan`

    3. kural
    https://youtu.be/y2vjpcjvdyy

    hüznün çürük fidelerini
    kendi ellerinle büyütmüşsen
    her yanlışa bir kalın çizgi çekerek
    ve basarak yok oluşun kirli zillerine
    genç olmanın
    sorumsuzluğun
    çelik iğneli hıçlarını boynuna geçirerek
    gülerek faşizmin dost yüzlü kahpeliğine
    gencecik fidelerini halkın
    hıncını isyanını
    bin yıllardır döllenip duran
    ipek yapraklı goncasını
    güneşten sakınıp
    aydan kıskandığım kalbimin kızıl saçlı bacısını
    bir ağızda zemheriye çıkarıp
    aptal bir pire kadar inatçı
    bir kırkayak gibi merhamete çağrılı
    bilinç çılgını intiharlarda
    vurduysan nabzın fırtınasını
    kent yüzlü düşlemelere
    bir kırık mavzer gibi
    bilesin beni!

    bilesin beni oy beni, bilesin beni
    dağlarda güneşin son parıltısı
    ve toprak damlı evlerde umut sönerken
    yitik mağaraların dibinde
    pusuda beklerken ölüm
    bilesin beni.

    ve sen beni
    dostlarımın
    kurşuna dizilen dostlarımın
    şah damarda donan kızıl kanında
    korkuya
    kahpeliğe
    yüz karasına
    çiğ damlaları gibi yürürken sevda
    mermilerin yanağında tel tel örümcek
    gözlerin
    menekşe gözlerin
    kavrulmuş
    yoksul
    acılı
    ve kömür ocaklarında
    ak güvercinler hançerlenirken
    bilesin beni
    oyy bilesin beni.

    boynum ipe çekilmiştir
    çekilmiştir dost
    beynimde felç
    yüreğimde kanser üremektedir
    ve bir gurbet türküsü gibi durmaktadır hayat
    dağların çapak tutmuş hazin yalnızlığında.

    ahmet kaya
    şiir:orhan kotan
    müzik: ara dinkjiyan

    4. kural
    https://youtu.be/wpujei6yqge

    sürdük geceye yıldızları
    ışıktan yollar döşedik
    ve damla damla erirken yıldızlarımız
    toprak damlı evlerde umut sönerken
    başladık yeniden güneşten döllenmeye
    ıssız bir acıya bin süngü birden batarken.

    yıkılanlar oldu bu sıra
    korku
    çürümüş bir beyin olarak
    kafalarda yatarken
    dağ başlarında kurşunlandılar
    doğan bir çocuğa armağan oldu adları
    unutuldular
    korkuları unutulmadı.

    kent yorgunu paslı bir alkol gecesine
    kitaptan
    katliam gibi korkan general gecelerine
    radyolara
    radarlara
    ajans haberlerine
    ve
    burjuva düşlerine yıkıldılar.

    dağlar bir acılı masaldır artık
    ve üniversite
    kan davalarından arta kalan bir feodaldir
    gelinler ağlayarak girer gerdeğe
    türkü söylemesini bilmez çocuklar
    gözlerim bin yaşında evliya türbeleri
    sen yoksun diye…

    ahmet kaya
    şiir : orhan kotan`

    5. kural
    https://youtu.be/wbzssq6ucxo

    büyür çetelerin hıncı
    biri nurhaktan
    biri gılaladan sökülür gelir
    bir top ateş olur türküler
    elmayı dalından koparır gibi
    düşer gibi sevgilinin gül yanağından
    zulmün dikenli tellerine gerilir.

    bayrakları göndere çeken çocuklar
    uzak bir destandır kangölü guruplarda
    aç bir çocuk ağlar ağlar durur
    bir gelin parmağıyla deşer rahmini
    bir ana tandıra düşer, kavrulur
    radyoda ince saz, ney taksimi.

    büyür çetelerin hıncı
    kent ince ince susar
    ve geçer günlerin biçare
    ardında yıkılmış bir hüzün
    bir pula satılası olur bu dünya.

    dönek ellerine değince kelepçeler
    saplanır yüreğini kemirir umutsuzluk
    ve korku
    bir kahpe yaradır içerden işler
    vurur hançerini şah damardan ihanet
    satarsın ulan
    satarsın açılmamış gonca gülü

    ahmet kaya
    şiir : orhan kotan`

    6. kural
    https://youtu.be/2ekl65uw_mm

    korkuyu acıyla budadılar
    gencecik hayatlarını kusarak
    bin dert ile burulmuş yüreklerinde
    sevda bin bir cehennemle dağlandı
    ve şarkılar söyleyerek
    vurdular dünyanın yüzüne
    korkuyu acıyla budadılar

    cümle dudakların sustuğu
    gerdeğin
    ve döllenmenin sustuğu
    coşkunun sustuğu
    umudun
    ve kavganın sustuğu
    ve süngünün padişah olduğu gecelerde
    zindanlarda ve işkence odalarında
    acıyı irinli yaralara bastırarak
    hayata gencecik vücutlarını kusarak
    korkunun ateş dilini budadılar

    artık lekesiz vurmalıdır bilek damarları
    yalansız, utançsız ve yazıklanmadan
    yürek kıyasıya vuruşmalıdır.

    ahmet kaya
    şiir : orhan kotan`

    7. kural
    https://youtu.be/f16derawk6w

    hıncın kan köpüklü kıyılarında
    kinle bilenmiştir bu yürek
    -ya kavrulup kuruyacak
    vurulmuş bozkırın ortasına
    atılmış derin kuyulara
    olmuş zorbanın maskarası.
    ya zehrini içine boşaltacak
    ateş çemberinde çıldırmış
    ya köpek gözleri uysal ve sadık
    ve zari zari
    boynunda demir hıç’lar…

    değil dostlar
    bu değil
    silahım
    sevdam
    umudum
    bir forsa değil

    hıncın kan köpüklü kıyılarında
    kinle bilenmiştir bu yürek
    ak günlerin gürül gürül sabahlarında
    topraktan fışkıran bir başak gibi
    hedefe saplanmış bir kurşun gibi
    kan gibi
    hayat gibi
    kavganın muzaffer uğultusunda.

    ahmet kaya
    şiir :orhan kotan
    albüm: gözlerim bin yaşında | aralık, 2006

    - bu kurallardan başka kural tanımadığım günleri yaşatır mıyım kendime?..***

    --sürdük geceye yıldızları
    ışıktan yollar döşedik
    ve damla damla erirken yıldızlarımız
    toprak damlı evlerde umut sönerken
    başladık yeniden güneşten döllenmeye
    ıssız bir acıya bin süngü birden batarken.--**
  • kendisini doğuran şartlar ortadan kalktığında, geçerliliğini yitirmesi gerekirken, bazı taşkafalarca uygulanmakta ısrar edilen, beynimizi taciz eden sayısız kavramdan biri.
  • trendlere girmiş olmasına rağmen, 2 günde yarım milyon dinlenmesi gerçekten üzücü. norm ender'in son şarkısı %70 tarafından beğenilmemesine rağmen 6 milyon dinlenilmiş. beat ve lirikalitesiyle şov yapan şarkının rağbet görmemesi, gerçek rapin gelişmemesi gerçekten garip. neyse siz gidin elanur dinleyin.

    ayrıca şarkının yayınlandığı tarih mirac'ın oğlu ve joker'in kızının doğumgünüymüş. oldukça tatlı bir tesadüf
  • joker ft. mirac şarkısı. 24 temmuzda klibi ile piyasaya çıkacak.

    https://www.youtube.com/…e40ds7pk&feature=emb_title

    jok yine bildiğimiz gibi, sisteme sokup çıkarmış. mirac'ın da bu yönünü susamam da ilk kez görmüştüm. o da sağlam geçirmiş. hatta mirac'ın verse daha iyi olmuş.

    edit: sisteme kelimesi yanlış olmuş. piyasaya olsa daha doğru olur.

    sözler sağlam, beat ve flow'u da merakla bekliyorum açıkçası.

    --- spoiler ---

    sistemi eleştirip ol o sistemin kölesi
    bu rap’im olmayacak asla masanızın mezesi
    kural 1: geri dönmek yok
    çakallar bitene dek bu kurda uyku yok

    yarısı piyasanızın utanma sebebi
    yarısı paraya köle kültürü hiç etti
    kural 2: sakın satma karakterini
    1 milyonluk cipe binen solcu rap’çi gibi

    kural 3: geçicidir güç ama
    zayıf karakterini bozuyor öpücük
    ıki kalçadan ibaret klipleriniz eminim
    yakında ne renk göreceğiz slip’leriniz

    kural 4: geçmişi unutma
    “mix’imi yap kanka” diyen fame’i unutma
    kayda gelip adını yazmayanı unutma
    mozz’a yanaşıp mirac’tan kaçanı unutma

    kural 5: çekme peşkeş
    rap’leriniz keş mirac ediyor ateş
    ciğeriniz leş akıl seviyeniz kreş
    ergenleri kandırır olunca beat beleş

    kural 6: son kuralımız saygı
    beni dinleyerek büyüdü çoğu hip hop’çı
    kabul etmesen de afişler duruyor hala
    adın yazıyor dostum adımın altında

    [nakarat]
    yaktık gemilerinizi dibe battın
    şöhretin kokusuna aldandın
    ruhunu üç kuruşa sattın yandın

    yaktık gemilerinizi dibe battın
    şöhretin kokusuna aldandın
    ruhunu üç kuruşa sattın yandın

    [verse 2: joker]
    kural 7: (küfretme) siktir et kural ne ki
    şimdi söyleyeceklerime kulak verin full aç sesi
    2000’lerdeki ruhu yakıp yıkan
    ticari kaygılar değil mi zaten endüstri kıyameti

    avrupadan ithal trap sahtekarları trend’i
    kopyalayınca gelişti rap tuhaf de mi
    desteklemediğiniz herkes 100 milyon
    dinlendiğinde veliahtınız oldu bi günah benim

    gibi şarkı yapmadığım için şu an tekim (teksin)
    cebini dolduranlar rahat tabi sular çekildiğinde
    niye kimse konuşmuyor ulan güya bi bok değildim
    hani jokzilla kurtar rap’i (tamam)
    tutamıyorum içimdeki bu laneti
    utanıyordunuz ya giydiğimiz bol kıyafetlere
    tükürüp laf yapıyordunuz hayat komik
    şimdi imza istiyorsun her şey bi rüya gibi

    ınstragram youtube ve tik tok
    bu sistemde superman’im geldiğim yer krypton
    ve listem değişti artık detroit ve new york
    kafiyelerimden değerli olamaz bitcoin

    kolyelere değiştiniz kültürümü geri verin
    peşindeyim beğenilerin peşindekilerin
    ve bunu değişmem hiçbir şeye hip hop
    mikrofon scratch graffiti ve b-boy

    [nakarat]
    yaktık gemilerinizi dibe battın
    şöhretin kokusuna aldandın
    ruhunu üç kuruşa sattın yandın

    yaktık gemilerinizi dibe battın
    şöhretin kokusuna aldandın
    ruhunu üç kuruşa sattın yandın

    --- spoiler ---
  • temel, kaide, ilke...
    davranışlara yön vermek amaçlı, uyulması gerektiği savunulan ilkeler...
    hepsinin doğru olduğu tartışılır... hepsi yanlıştır da diyemeyiz...
    olmalılar mıdır? olmamalılar mıdır? her zaman tartışılacak olan bir mevzuudur.
  • sezgilerine güvenemeyenlerin kendilerini güvende hissetmek için koyduğu ve uyduğu yönergelerdir.
  • (bkz: kaan kural)
  • ölüm..
hesabın var mı? giriş yap