• iyi ya da kötü olmasından çok, insanlar olarak buzul çağı sona ererken ot yemeyerek durumu değiştirebileceğini sanan mamut gibi davrandığımızı düşünüyorum. doğayı harap etmemek için duyar kasmamız güzel, ama doğayı düzeltebileceğini zannederken de o hükmedici insan kibri var. tek çözümümüz daha çok kontrol. her yaratığın aldığı nefese kadar notunu tutup, bunu varlığı indirgeyebileceğinden daha çok karbon salan süper bir bilgisayara hesaplattık mı..

    belki asırlar boyu aradığımız, sözünden çıkmayarak refaha ereceğimiz tanrı'yı yaratmış oluruz.

    çoğu düşünce hala teolojik kalıplardan,
    özellikle hristiyan öğretisinden çıkamıyor.
  • uzun vade üzerine bir argümandır.

    küresel ısınmanın insanlık için oldukça faydalı bir şey olduğunu düşünüyorum. evrimsel olarak bakıldığında türler kendilerini tehdit edecek çevresel faktörlere maruz kalmadıkça gelişim ve değişimleri gereksizdir. türlerin çevreye adapte olma veya çevreyi kendi çıkarları doğrultusunda manipüle etme zorunluluğu yalnızca çevresel faktörlerin değişimi ile mümkündür.

    eğer çevre şartları uzunca bir süre değişmezse insanlar değişen şartlar sebebiyle çevreyi manipüle etmeyi öğrenmek zorunda kalmazlar. böylelikle oldukları yerde sayarlar ve ani bir çevresel değişiklikte topluca yok olurlar.

    örneğin dinozorlar milyonlarca yıl boyunca çevreye en adapte tür olarak yaşadılar ancak insanların aksine dinozorlar doğal şartlar tarafından çevreyi kendi çıkarları doğrultusunda manipüle edebilecek şekilde evrimleştirilmedikleri için aniden yaşanan bir çevresel değişiklikte neredeyse yok oldular. insanları çevreyi günümüzde olduğundan daha iyi manipüle etmeye zorlayacak çevresel değişimler yaşanmadığı müddetçe durum insanlar için de de konusu.

    eğer yüz yıl önceki petrol ve enerji tüketim istatistiklerince yapılan tahminlerine bakarsanız o zamanlar insanlık mevcut petrol kaynaklarının 2000 yılına varmadan tükeneceğini öngördüklerini görürsünüz.

    ancak bu denli önemli bir enerji kaynağının tükenmesi riski insanları böyle bir ihtimale karşı önlem alma zorunluluğu ile karşı karşıya getirmiş ve bilimsel çalışmalar desteklenerek petrol kullanımının çok daha verimli bir hale getirmesi bu riski atlatmamızı sağlamıştır.

    bugünkü küresel ısınma tehlikesi de o yıllardaki gibi zorluklarla beraber bu zorluklara çözüm bulma arayışını beraberinde getirdiği için insanlık bu alanda araştırma ve geliştirme yapmak ve ilerleme kat etmek zorundadır.

    küresel ısınmanın çözümü için kimya, fizik, coğrafya, meteoroloji ve jeomühendislik gibi çeşitli alanlarda yapılan araştırmalar bu bilim kollarının araştırma yaptıkları alanlarda normalden çok daha hızlı ilerleme kaydetmelerini sağlar. ancak küresel ısınma hiç ortaya çıkmasa bu konuda hiçbir sorunla karşılaşılmadığı için çözüm uğraşı da ortaya çıkmaz.

    bu noktada " tamam da küresel ısınma olmasın biz de yavaş yavaş gelişelim işte ne olacak" diyenler olacaktır.

    insanlığın yavaş yavaş gelişmesi gibi bir seçenek yok arkadaşlar. böyle bir seçenek yok çünkü başımıza ne iş geleceğini bilmiyoruz. şimdiye dek yaşam tarihinde meydana gelmiş 5 büyük toplu yok oluş vardır ->görsel

    haritada görebileceğiniz gibi bu toplu yok oluşlar ani atmosfer değişimi, volkan patlaması ve asteroid çarpması gibi görünürde hiçbir şey yokken meydana gelmiş ve yaşama çok ağır darbeler indirmiş olaylardır. şu videonun 5:40 sonrasını izlerseniz mesela şu an dünya üzerinde patlaması mümkün ve yakın olan, ne zaman patlayacağını bilmediğimiz ve patladığında küresel ısınmayı devede kulak bırakacak derecede felaketle sonuçlanacak süper volkanlar olduğunu görürsünüz.

    şimdi bir katilin sizi 7 gün içerisinde öldürmeye çalışacağını bildiğinizi, ancak hangi gün öldüreceği konusunda bilgi sahibi olmadığınızı varsayın. mantıklı olan ilk günden kendinizi savunabilmek için gerekli tedbirler almaya başlamak mıdır yoksa 7. günü bekleyip 7. güne gelindiğinde bir şeyler yapmaya çalışmak mıdır?

    bu senaryoda küresel ısınmayı size katile karşı kendinizi koruyabilmeniz için "oğlum bak kendine gel senin kendini korumayı öğrenmen lazım yoksa öleceksin " diyen arkadaşınız olarak hayal edebilirsiniz.

    daha iyi anlaşılabilmesi için görsel -> görsel

    bu arkadaşa örnek olarak, şu videoda özetlenen araştırmaların ve bilgilerin ortaya çıkışlarının sebebinin başlı başına küresel ısınma olduğunu ve eğer küresel ısınma olmasaydı hiçbiri ile meşgul olma ihtiyacı duymayacağımızı tahmin edebilirsiniz. bu alanlarda araştırma yapılması ve araştırmaların başarılı olması durumunda atmosfer ve kimyası hakkında çok daha geniş bilgi ve eylem kapasitesine sahip olacağımızdan, yok olma ihtimalimizi uzun soluklu süreçte azaltmış ve belki de çok daha tehlikeli felaketlere karşı hazırlanma imkanı bulmuş olacağız.

    sonuç olarak küresel ısınmayı önleme çabamız sayesinde edindiğimiz teknolojiler ve bilgiler ile bu duruma karşı hazırlanma olanağımız da artar.

    hayatta kalabilmek için zorlukları yok etmek mantığı tutarsızdır, çünkü hayatta kalmak için zorluklar elzemdir. zorlukları önlemek veya yok etmek değil, onların üstesinden gelmek için çabalamak gelişime ön ayak olur.

    yani küresel ısınma problemini çözmek isteyenler " ne yapmazsak küresel ısınma olmaz" düşünce biçimini bir kenara bırakıp "ne yaparsak küresel ısınma bize zarar veremez" düşünce biçimini benimsemelidir.
  • bugün bizim bir arkadaş taşağına “olum ölünce kıyameti bekliyoruz zaten ben o kadar bekleyemem o yüzden bence küresel ısınma bir tehdit değil” deyip beni dumura uğrattı. bazı hedonist konjonktürlerde haklı bir muhabbet. hak vermek gerekir.
  • öncelikle küresel ısınma değil küresel iklim değişikliği demek daha doğru. mantıklı yanları olsa da bu fikre katılmıyorum. bence bilimin gelişimdeki temel motivasyon meraktır. ayrıca çözüm bulunan sorunlar olmasa insanlık tümden oturup bi sorun çıksa da çözmeye çalışsak diye beklemeyecek yine de farklı açılardan gelişme sağlayacaktır. küresel iklim değişikliği kıtlık, susuzluk ve büyük göç sorunları yaratacağı için ne uzun ne de kısa vadede herhangi iyi bir özellik barındıramaz. gelişmiş ülkeler cayır cayır dünyanın içinden geçiyor. insanlık trans halinde gibi bilim insanları uyarıyor ama göstermelik adımlar dışında gerçekçi bir çözüm için çaba yok. açlıktan ve susuzluktan ölme ihtimali olan milyonlarca insanı düşününce pek iyi bir şey gibi durmuyor.
  • bazı hastalıklar için kemoterapi gerekir. küresel ısınma da insan nüfusuna büyük bir darbe vurarak belki birkaç yüz, belki de birkaç bin yıl boyunca doğanın tekrar hakimiyet tesis ederek dünyaya çeki düzen vermesine sebep verebilir. neticede biz dünya'da yaşıyoruz, dünya biz'de değil. ev sahibi, evin kendisi olan bu gezegen, bizler de onun taşından toprağından varolmuş asalaklarıyız.

    son viraj geçildiyse bırakınız kendi temizliğini yapsın.
hesabın var mı? giriş yap