• 2000 yılından 2012 yılının sonlarına kadar sözlükte hakkında kimsenin bir bok bilmeden atıp tuttuğu börek çeşidi.

    bu börek kürtlerin yaptığı veya kürtlere ait olan bir börek değildir. bu börek 70' li yıllarda sade arnavut böreği olarak bilinirdi. bu böreğin çıkış yeri ise küçük mustafa paşa'daki tarihi börekçidir. bu börekçi hala yerinde durmaktadır. 1990' lara kadar bu börekçinin sahipleri arnavut iken bu tarihten sonra bu börekçiyi arnavutların yanında çalışan bingöllüler almıştır.

    işte bu küçük mustafa paşa'daki börekçinin zamanında yaptığı ucuz arnavut böreği 70' li yıllarda, küçük mustafa paşa ,cibali ,balat çevresinde yoğun olarak bekar evlerinde yaşayan ve genellikle doğulu olan fakir insanların tercih ettiği kahvaltı olmuştur. çünkü diğer böreklere göre o zamanlarda bu börek epey ucuz idi. bu nedenle bu böreğe kürt böreği ismi verilmiş.

    işte bu börek fırınından ayrılıp başka yerlerde börek fırını açan ustalar ve rakip börekçilerin bu böreğin gelirinden pay alma isteği bu böreği istanbul çapında yaygınlaştırmıştır. zaten bu böreğe türkiye'nin başka yerinde denk gelmek zor biraz.

    ve elbette bol pudra şekerlisi makbuldür.

    edit: efendim. uzun zamandır gitmediğim tarihi küçük mustafa paşa börekçisine ve tarihi kasımpaşa börekçisine gittim ve doğruluğuna kuşku duyduğum bilgileri güncelleme fırsatı buldum. en neticesinde söz uçar yazı baki kalır. insan zihni yanlışı doğru olarak hatırlayabilir diyor ve düzeltmeme başlıyorum.

    efendim küçük mustafa paşadaki ve kasımpaşadaki börekçinin ilk sahipleri - hala aynı aile- bingöllü. bu börek fırınını açmadan önce 1935' li yıllarda kasımpaşada bir börek dükkanıyla işe başlanıyor. daha sonra bu dükkan kapanıyor. şu anda üzerinden yol geçmiş durumda. daha sonra 50' lerin sonlarında şimdiki yerlerinde yeni bir börekçi açıyorlar.

    peki nedir bu kürt böreği? nasıl ortaya çıkmış?

    efendim. bu böreğe çok benzeyen börekler nuru osmaniye' deki bir börekçide yapılırmış. insanlar bu dediğimiz böreği arnavut böreği olarak bilirmiş. daha sonra küçük mustafa paşa börekçisi o zamanın şartlarına göre hem ucuz hem lezzetli bir börek yapma ihtiyacı hissetmiş. (bkz: ticari zeka) eski yeşil çam filmlerinin müdavimleri izledikleri filmlerde istanbul' da el arabasıyla yiyecek- içecek satan insanları görmüşlerdir. hatta ilyas salmanın el arabasıyla soyulmuş ve tuzlanmış hıyar sattığı bir film vardı. işte istanbul' da o zamanlar börek, el arabalarında satılırmış. işte bu bahsettiğimiz börek fırını bu el arabacılarına toptan börek veren bir müesesese imiş. o kadar çok araba gelirmiş ki dükkanın önünde sabah akşam uzun kuyruklar oluşurmuş.dükkana gelen normal müşterilere kağıda sarıp öyle verirlermiş. böreği alan adam dışarda yermiş. her neyse. bu arabacılar börekleri istanbulun ticaret ve imalat merkezi olan kapalı çarşı, mahmutpaşa, haliç, eminönü, sirkeci, çemberlitaş,beyazıt, süleymaniye, gedikpaşa vb. yerlerde hamallık, nikelaj vb ağır işlerde çalışan emekçilere satarlardı. böreğin ucuz, lezzetli ve doyurucu olması bu böreğe olan ilginin artmasına neden oluş. tabi en çok talep bahsetmiş olduğum emekçilerden gelince ve bu emekçilerin çoğu doğu kökenli olunca haliyle bu böreğe kürt böreği denilmeye başlanmış.

    bu börek fırınının sahibinin çocukları daha sonra beşyüzevler, şirinevler ve beyoğlu'nda börekçiler açmışlar. onların yanında yetişen emmisinin oğlu, teyze oğlu derken istanbul çapında epey yayılmış bu börek. ama hem benim kanaatim hem de börek ustasının kanaati, küçük mustafa paşa böreğinin yerini tutan yok. bunun sebebi ise, ustaya göre fırından kaynaklanıyormuş. tabi kaliteli malzemede önemli bir etken.

    işte kürt böreği veya upgrade edilmiş ve sadeleştirilmiş arnavut böreğinin hikayesi böyle. ben sade börek demeyi tercih ediyorum.

    küçük mustafa paşa börekçisi' ne gitmişken fırından taze çıkmış 2 porsiyon börek yedim. hiç ağırlaştırmadı. çok lezzetliydi. tavsiye ederim.

    edit 2: bu giriyi 2012'de yazmışım. şimdi 2021. 9 sene geçmiş. vay be diyor insan ve hüzünleniyor durduk yere. aradan geçen o kadar yıldan sonra sanırım pudra şekeri(bkz: kokain değildi pudra şekeriydi) muhabbeti sebebiyle bu giri ile ilgili çok mesaj ve soru geldi. çok soru gelince bir edit geçeyim dedim. şu giride yazmış olduğum (bkz: #61532435) bu böreği icat eden ailenin 2. kuşak işletmeci abileri ile yapılan bir ropörtaj vardı ancak site kapadığı için ancak wayback machine'den 2016 yılına ait snapshotunu alabildim. o yüzden video kayıp. videosunu bulabilsem çok iyi olurdu. [https://web.archive.org/web/20(bkz: 161121024655/http://www.beyoglu724.com/…simpasa-borekcisi-652297 link])

    her ihtimale karşı sayfada yazan ve videodan alıntı olan yazıları da buraya kopyalamak lazım.
    "beyoğlu’nun tarihi semtlerinden birisi olan kasımpaşa, uzun yıllardır ev sahipliği yaptığı köklü işletmeler ile de öne çıkıyor. beyoğlu 7/24 olarak gerçekleştirdiğimiz ‘esnaf buluşmaları’nda bu kez durağımız 1942 yılında kamil ağırgün tarafından temelleri atılan tarihi kasımpaşa börekçisi.
    babası kamil ağırgün’den börek uzmanı olarak bahseden ikinci kuşak işletmeci zafer ağırgün, “istanbul’un işgal yılları olan 1921 yıllarında babam tophane’de bir börekçi fırınında çalışır. kürt böreğinde o kadar iyidir ki, ingiliz askerleri bu böreğin tadını ilk aldıklarında çok beğenirler ve devamlı tophane’ye babamın böreklerini yemeye gelirler” diyerek babasını ününden övgüyle bahsediyor.

    ilerleyen yıllarda böreğinin ünü semtte iyice yayılan börekçi kamil, 1942 yıllında kasımpaşa’da kendi dükkânını açar daha sonra hem kendini hem de dükkânını meşhur eder. şimdi oğlu zafer ağırgün de ikinci kuşak olarak babasının mirasını kaldığı yerden devam ettiriyor."

    keşke videoyu bulabilsem. ama yazılandan da epey önemli bilgiler ediniyoruz. 1921 yılında ilk ustanın tophane'de bir börekçinin yanında işe girdiğini ve orada börek işini öğrendiğini öğreniyoruz 1. kaynaktan. benim aile büyüklerimden de bu böreğe çok eskiden arnavut böreği denildiği duyduğum için bu konuyu vakt-i zamanında araştırmıştım.
    benim açımdan meselenin özü bu böreğe kürt böreği denilmesi üzerinden ülkemizin tarih, coğrafya bilgisinin be kadar zayıf ve halkımızın saçma önyargılarının ne kadar çok olduğu. düşün ki sırf ağır ve sosyo ekonomik yönü düşük işlerde çalışıyorlar ve ankara'nın doğusundan geliyorlar diye insanlara kürt deniliyor. sonradan kürt demekten korkan veya çekinenler küt gibi saçma sapan isimler uyduruyor. yani bir sivaslı türk tornacı da batıdaki adam için kürt diyarbakırlı türk bir derici'de. bunun sebebi de osmanlı döneminde inşaat, hammalık vb. ağır ve sosyo ekonomik olarak düşük olan işler için genelde kürtlerin istihdam edilmesi. bunun sebebi de zamanında bu iş için istanbul'a gelip başarı gösteren ve sonrasında bu tip işlere adam seçen yetkili olan ve sonrasında sürekli adam kayıran ve kürtleri işe alan, bazı kaynaklara göre 160 yıl yaşamış zaro ağa. zaro ağa'nın hayatını ekşiden veya başka kaynaklardan mutlaka okuyun derim. öyle ki bir süre sonra diyarbakırlı bir türk veya zaza olsanız bile hamal vb. bir işe girmeniz çok zormuş bir zamanlar kürt olmadığınız için. zaten o zamanın kürt hamalları bugün o hanların ve dükkanların sahipleri oldular bu sayede. çoğu 100 yıldan fazla bir süredir istanbullu. bu ağır işlerde çalışan ve doğulu olan adam kürttür algısı zaro ağanın adam kayırmacılığının eseri yani. bizim insanınımz, eğitimcimiz, memurumuz ve hatta bazı askerlerimiz da tarih ve coğrafya cahili olduğundan bu algı yıllar içinde yayılmış ve yanlış doğru olmuş. aynısı trabzonlu, giresunlu veya ordululara laz denilmesi gibi. mesela dün milli maçımız oldu. şenol güneş hocamız trabzonlu. 27 mart 2021 norveç türkiye maçıbaşlığına girin ve laz kelimesini aratın. o kadar çok insan şenol hocayı laz olarak biliyor ki insan hem sinirleniyor hem üzülüyor. halbuki adam köküne kadar türk. buradan lazları veya kürtleri yeriyorum anlamı çıkmasın. aslında yapılan yanlışı anlatmak istedim. burada hem hakir görme var. hem cahillik var. hem de doğruyu ve güzeli öğrenmeye inatla karşı durma ve itiraz etme var. insanlar inatla gerçeği öğrenmek istemiyor. sağ sol farketmeden. işte belki de halkın çoğu bir böreğin isimlendirilmesinde bile böyle böyle olduğu içinbazı şeyler bu ülkede eğrisine doğrusuna bakılmadan inadına yapılıyor. sonra nerede hata yaptık diyerek başkalarını suçluyoruz.
  • adı kürt böreğidir. ancak adını kürt coğrafyasına ve kürt yemek kültürüne ait bir börek olduğu için almamıştır.

    nitekim yakın zamanlara kadar sanırım kürt coğrafyasında bilinen, yapılan bir börek türü de değildir. balkan kültüründen köklerini alan bir börek olduğu nettir.
    peki adı neden kürt böreğidir?

    çünkü bu böreğin adı, özellikle 1950’lerin sonunda başlayan ve 60’lar, 70’ler, 80’ler boyunca farklı dönemlerde farklı nedenlerle istanbul’a göç etmek durumunda kalan çoğunlukla çok yoksul, inşaat işçisi, hamal, seyyar satıcı gibi çok düşük ücretli, yoğun emek gerektiren işlerde çalışan emekçi kürtlerin içi boş, üstü pudra şekerli bu pek de matah olmayan böreği çok ucuz olduğu için sokak yemekleri içinde en çok tercih etmelerinden kaynaklanır.
    ucuza karın doyurmaya yaradığı için amelelerin tercih ettiği ve memlekette, özellikle istanbul’da amelelik çoğunlukla kürtlerin sırtında olan bir iş kolu olduğu (ya da öyle varsayıldığı) için lüks pastane tezgahlarına çıkmadan çok çok yıllar önce sokaklarda seyyar satıcıların sattığı bu basit ve ucuz böreğin müşterilerinin büyük oranda kürt amelelerden oluşmasından dolayı önce esnaf, sonrada halk arasında adı kürt böreği olarak anılır bu böreğin.

    tiksindirici düzeyde komik olansa hastalık düzeyinde milliyetçi kafaların sırf kürt adına duydukları nefretten dolayı abuk sabuk açıklamalarla bu böreği “küt” böreği olarak adlandırıp, yaygınlaştırma çabalarıdır.
    bin yıllık rus salatasına ideolojik gerekçelerle amerikan salatası diyen de benzer kafadır.
  • sarıyer merkez'de bir börekçide "doğu böreği" olarak satılıyor. (ciddiyim)
  • bünyemde kararsızlıklara yol açan börektir efendim.

    ne zaman bir börekçiye gidip "kürt böreği istiyorum" desem, börekçi ters ters bakıp "sade börek kalmadı" der.

    ne zaman başka bir börekçiye gidip "sade börek istiyorum" desem, bu seferde bu börekçi ters ters bakıp "kürt böreği kalmadı" der.

    anasını satayım nasıl isteyeceğimi şaşırdım.

    allah'tan pudra şekerinde çelişki yok da rahat rahat "bol koy" diyebiliyorum.

    iki parça hamurda ideoloji yaratan zihniyete kızmadan edemiyorum dostlar...
  • dışarda sürttüğüm 6 koca üniversite yılını saymazsak doğduğum günden beri yaşadığım diyarbakır'da bir kere bile duymadığım, yemediğim ve yiyen birini hiç tanımadığım börek türü. ayrıca burada hiç töre kelimesini kullanan insana da rastlamadım, ki 17 yıl bağlar'da yaşadım, öyle ofis çocuğu falanda değilim.
  • yerken katir kutur ses ciktigi icin kurt boregi denmistir bu borege.
  • dağ türkü böreğidir. dağdaki türkler bu böreği yerken ağızlardan çıkan kart kurt gibi sesler zamanla kürt'e dönmüştür.
hesabın var mı? giriş yap