• bir solukta okunan, içinde bünyeyi hayretlere düşürebilecek bilgilerin bulunduğu uğur mumcu kitabı. örneğin aponun 70 li yıllar da doğu perinçekle olan baba-oğul ilişkisi ilk göze çarpanlardan. manevi babam diyebilecek kadar severmiş kendilerini. ayrıca o olaylı zamanlar da gösteri, eylem, boykot gibi anarşik bütün kargaşaya karışan aponun nezarete alınıp, arkadaşları işkenceler görüp, okuldan uzaklaştırmalar alırken, kendisinin burnu bile kanamadan dışarı çıkabilmesi enteresandır. okulda hocaları tarafından sevilirmiş hatta.

    mit ile bağlantıları yazacakken öld..

    bunu yazmak içinde dağ gibi yürek lazımdı. uğur mumcu da olanından hani. ama işte bir kırık gözlük, bir keskin kalem yürekli yiğitlere yoldaşı olsun...
  • "mumcu’nun yakın arkadaşı, gazeteci emin çölaşan “uğur’un bana ölümünden önce sürekli anlattıklarından bildiğim üç şey var. birincisi; abdullah öcalan’la mit’in çok eski yıllara dayanan ilişkisini araştırıyordu. ikincisi; pkk ile uyuşturucu kaçakçılığının ilişkisini kanıtlayacağını söylüyordu... üçüncüsü; hemen kitap yapacağı bir araştırma, pkk’yı zor durumda bırakacaktı” diyor..."

    kaynak: behiç kılıç

    "108 sayfalık kitabın 88 sayfası derleme mahiyetinde ana temaya ek yapılmış." bu yüzden başta eser apo üstünden ilerlerken, bir anda başka konulara dağılıyor.
  • uğur mumcu bu kitabı yazarken öldürülmüştür. kitabı yeni bitirme şansım oldu. terör olaylarının geçmişiyle bugünü arasında bağlantıyı çok açık belgelerle kuruyor rahmetli uğur mumcu. kitabı okurken yarım kaldığı kendini belli ediyor. en son dersim harekatı için alınan kararlarla kitap sonlanıyor. kim bilir rahmetli nerelere değinecekti, izin vermediler.
    huzur içinde yat
  • cem ersever bu kitapta yazan ve maalesef yazılamayanlara benzer açıklamalar yapacakken öldürülmüştü. sedat peker'in anlattıklarını düşündükçe mumcu ve ersever'i öldürtenlerin benzer kişiler olduklarını düşünmek yanlış sayılmaz
  • yazarının ölümüne sebep olan bitirilememiş kitap.
  • apo'nun ve pkk'nın ortaya çıkış sürecini aydınlatacakken yarım kalan uğur mumcu kitabı. apo'nun öğrencilik yıllarıyla başlayan ve devamında dersimli kesire yıldırım ile yaptığı evlilik üzerinden dersim olaylarına uzanan bir konu işleniyor ama dersim'den konu apo'ya nasıl bağlanacaktı onu kesin olarak söylemek elbette mümkün değil. kesire yıldırım'ın babasının devletle olan ilişkisi üzerinden apo'nun devletle nasıl bağ kurduğunu gösterip pkk'nın devlet güdümünde olduğuna yönelik bir anlatı mı olacaktı yoksa bambaşka bir seyri mi olacaktı kitabın bilemiyorum. sanki uğur mumcu'nun ilkine yönelik söyleyecekleri var gibi geldi bana. ama bunu öğrenemeyeceğiz maalesef. yarım kalmış olsa da insanları bu konuda şüpheye, düşünmeye sevk etmesi yönünden çok kıymetli bir kitap kürt dosyası.
  • uğur mumcu'nun yarıda kalan kitabıdır.

    kitap, ilişkiler yumağı haline gelen meselenin özünde sorundan ziyade birilerinin istismarı olduğunu fark etmenizi sağlıyor. bu kitabı okuyup sorun olarak görenlerin çatışma iklimi için zihinlerde karanlık bölüm yaratmaya yönelik olduğunu söyleyebilirim. silahlı bir örgüt sorundur. örgütü kuranların anarşist sol oluşumlarla bağını ve devlette yuvalanan kendini devlet görenlerle işbirliklerine gerçekliğiyle karşılaşınca hala kürt 'sorunu' demek akıl dışılıktır.

    kitap, belli bölümünün uğur mumcu ölümüne kadar yazıldığından geri kalan bölümlerin yayınlamak için farklı tarihlerde yazılarından oluşturulduğundan etkiyi azaltıyor.

    (bkz: uğur mumcu/@safagi sokmeyen cocuk)

    not: kitabı okumak için ilgili bağlantıdan indirebilirsiniz.

    benim kitap/@safagi sokmeyen cocuk
  • uğur mumcu'nun yazarken öldürüldüğü kitabı. yaklaşık 20 sayfasında apo'nun geçmişinden bahsediyor. devamını yazdırtmadılar. geri kalan sayfalarda ise cumhuriyet dönemi kürt ayaklanmalarından bahsedilmiş. şafak bildirisi dağıttığı için gözaltına alınan apo hakkında tutuklama isteniyor. sonra birileri apo'nun serbest kalmasını sağlıyor. uğur mumcu mit ile apo'nun bağlantılarını yazacakken öldürülmüş. ışıklar içinde uyusun.
hesabın var mı? giriş yap