• türkiye cumhuriyeti'nin beşte dördünde yaşayan türklerle beşte birinde yaşayan kürt nufusun konuşup anlaşıp el sıkışarak birbirinden ayrılmaları eyleminin ihtimali.

    daha önce kürtler/@marpione entrysinde yazdım. kürtler osmanlı imparatorluğu'na dahil olan türk dışı milletlerden kalan son grup bu ülkede. diğerlerinin hepsi bir ya fırsatını bulup kaçtı ya da savaşta kaybettik gittiler. sonuçta yeni ülkemizde kaldık kürtlerle başbaşa.

    yalnız onlar da başından beri gitme derdindeler. bunu da defalarca denediler. bu konuda ortada ciddi bir insiyatifleri var. bu steklerine karşı bizim devletimizin uyguladığı politikaların hiç biri de başarılı olmadı. başarılı olmayı bırak resmen yangına körükle gidildi.

    bugün gelinen noktada kürtlerin yaşadığı bölgeler bir kara delik oldu terör yüzünden bütçemizin büyük bir bölümünü yutuyor. para harcandığı yetmiyormuş gibi can da harcanıyor. bunlar da yetmiyormuş gibi devamlı pkk'nın estirdiği terör sayesinde toplumun huzuru kaçmış durumda.

    bugün faşizan bir söylemle de olsa tartışmaya açılan bir konu var. ülkenin o kısmının geri kalanına faydası nedir, zararı nedir? açıp da rakamlara bakınca görüyoruz ki faydası olabildiğine az, tam tersi orda oluşan çatışma her konuda bu ülkenin elini kolunu bağlıyor. bu ülkeyi bir gemi olarak düşünürsek bir kısmında delik var ve devamlı olarak ordan içeri sular (hatta kan) doluyor.

    neden korkuyoruz kürtlerle ayrılmaktan? bırakın şimdi klasik hamaset söylemlerini. kız aldık kız verdik vs hikayelerini. yüzyılların kardeşliği falan da kalmadı zaten ortalıkta. hoş ben hiç birine düşmanlık duymam ama toplumun haline bakarsak iki taraf ta birbirine nefret okuyacak hale geldi.

    neden korkuyoruz orda kürtleri kendi haline bırakmaktan? ne yapacaklar sanıyorsunuz? 10 yılda çağdaş medeniyet seviyesine mi ulaşacaklar sanki? deli gibi kalkınıp yarın bize savaş mı açacaklar? o topraklar yetmeyecek de kalkıp ankara'yı, yozgat'ı izmir'i mi istemeye kalkacaklar. hangi bahaneyle?

    olacakları en fazla sıradan bir ortadoğu ülkesi olmak olur. bu aşiret sistemiyle, kendi içlerindeki kültürle olsa olsa bir başka ırak veya bir başka suriye olurlar. önümüzdeki 50 yıl da bellerini doğrultamazlar. benim şahsi görüşüm ilk gazla bir 10 yıl kalkınırlar. sonra onların da devletini aşiret reisi ve mafyaları ele geçirir. ne uzayan ne de kısalan bir ülke olur çıkarlar. o coğrafya da adam gibi ekmek olsaydı biz yerdik. yok öyle bir şey. yani güçlenip yarın öbür gün bize zarar falan verecekleri yok. onlar orda karınlarını doyurma safhasını geçip kalkınıncaya kadar biz zaten çoktan fersah fersah yol almış oluruz.

    hem zaten "türk üstünlüğü" delisi delikanlılarımızın da istediği bu değil miydi? herkesin türk olduğu, türk hissettiği onurlu bir devlet için yapılmadı mı her şey başından beri. 19. yy da imparatorluk çatırdamaya başlayınca ve herkes bizi terketmeye başlayınca paniğe kapıldıkları için önce osmanlıcılık sonra da o olmadı bari türkçülük yapalım diye çıkmadılar mı ortalığa?

    kurtuluş savaşından sonra yeni kurulan cumhuriyetin ilk ve en önemli hedefi bir millet bilinci oluşturmak olmadı mı? bunun için sistematik bir şekilde türkçülük propagandası yapılmadı mı? bu nedenle azınlıkları kaçırmadık mı bu ülkeden? bu nedenle kürtleri türkleştirmeye çalışmadık mı? hep en büyük korkumuz içimizde azınlık olursa gene gelip birileri onları kışkırtır da bulgarlar, rumlar, ermeniler gibi onlar da bizi arkadan bıçaklar olmadı mı? bu ülkenin ilk 50 senesi "milletleşmek" için harcanmadı mı?

    şimdi gelinen noktada çok açık bir durum var ki bu politika ülkenin kürtler hariç tüm kısımlarında tuttu. kürtlerde tutmadı zira çok kalabalıklar. diğer ufak etnik gruplar için "türk" olmak manalı ve avantajlıydı. bu sayede ülkenin ana akım kaynaklarından faydalanabildiler. türk olmakta bir aidiyet ve kimlik bulabildiler. kürtler bu kimliği bulmayı bırak yüz çeviriyorlar.

    bu türk üstünlükçü gençlerdeki en büyük ikilem de bu zaten. sevmiyorlar kürtleri. kimisi cidden ırkçı ondan sevmiyorlar, kimisi "tecrübelerinden dolayı" sevmiyor, kimisi terör yüzünden çoktan soğudu. buna rağmen hala da hiç biri "yahu madem istemiyorlar bizi siktirip gitsinler" demiyor. bir tür sevgi-nefret ilişkisi kurdular. kürtler hiç bir yere gidemezler ama hiç birini de sevmiyoruz modunda takılıyorlar.

    kürtleri anlamak gibi bir dertleri yok. onlarla bu ülkeyi paylaşmak gibi bir istekleri de yok. misal kanada'da olduğu gibi nüfusun bir bölümünün türkçe bir bölümünün de kürtçe konuştuğu bir ülkeye hazır değiller. kürtçe tv kanallarına, kürtlere özel okullara, kürtçe film oynatan sinemalara da hazır değiller. resmi yazışmalarda kürtçe'nin geçerli olmasına, mahkemede isteyenin kürtçe ifade vermesine, universitelerde kürtçe bölümleri olmasına ve bu tarz bilumum değişikliklerin hiç birine açık değiller.

    yani ne emmeye ne de gömmeye geliyorlar. bir bakıyoruz hepimiz kardeşiz ayakları, bir bakıyoruz kalleş kürtler. paylaşamıyorlar bu ülkeyi kürtlerle. onlar istiyorlar ki kürtler hem bu ülkede kalsın, hem onların istedikleri gibi davransın, hem de ses etmesinler. kendi dillerini bırakıp bizden biri olsunlar.

    olmuyorlar işte kardeşim. olmuyorlar. kafalarında onların kendilerine ait bir ülke var. bu istek kafaya bir kere girince çıkmıyor. araya o kadar kan girmiş artık. güneydoğu'da binlerce evden, aileden çıkmış ceset var. adamlar sizin tepeden bakmacılığınızdan da nefret ediyorlar. itilip kakılmaktan, devamlı şüpheli ve hain muamelesi görmekten de bıkmış durumdalar.

    bu ülkeyi bir şirket gibi düşünün. irili ufaklı bir sürü ortak var ama bunların büyük bir kesimi bir çok konuda çoktan anlaşmış durumda. çoğunluk hisseleri onların elinde ve şirketi yönetiyorlar. fakat bir ortak var. hatırı sayılır da bir hissesi var. devamlı sorun yaratıyor. yönetim kurulu toplantılarında olay çıkarıyor, personelin içinde hizipleşme yaratıyor, şirketin kurumsallaşma çabalarını baltalıyor, onların yönettikleri birimler de düzenli olarak zararda. bu şirketi siz yönetseniz ne yapardınız?

    ben ne yapacağımı söyleyeyim. al buyur kardeşim senin hisselerinin karşılığı budur, al bunları git şurda ötede kendine yeni bir şirket aç. hem bizim kafamız rahatlasın hem de senin kafan. olur da bizle ticari rekabete girmek istersen de götüne güvenen borazancıbaşı hadi eyvallah derdim.

    çizelim sınırları, koyalım gümrükleri, giriş çıkış içinde vize prosedürü geliştirelim. herkes de yapsın tercihini. doğuda mı yaşayacaklar yoksa batıda mı? doğuda yaşayacaklar bir güzel taşınsınlar kendi ülkelerinin kalkınması için uğraşsınlar. batıda kalanlar da bağlı olduğu ülkenin yasalarına tabi olmayı ve onun kültürü içinde yaşamayı öğrensinler.

    hani hep söylenen bir safsata vardır ya kürtlere özerklik verirsek başkaları da isteyecek. komple saçmalık. kim ne isteyecek ki başka? lazlar mı ayaklanacak? gürcüler mi devlet isteyecek? çerkesler mi ayrılma derdine düşecekler? güldürmeyin adamı allah aşkına başka kim var ki bu ülkede bu tarz taleplerle gelebilecek nüfus yoğunluğuna sahip? bir tek kürtler var.

    kalanlar olarak da bizler koyalım şapkamızı önümüze. ne yapmak istiyoruz? avrupa'nın bir parçası mı olacağız? ona göre hedefler koyalım. yasalarımızı biraz gevşetelim, zira kürtlere avantaj olmasın diye biz de yarı diktatörlük sayılabilecek kanunlara tabi yaşıyoruz. bu savaşa bir son verileceğinden askeri harcamalarımızı kısalım, o paraları eğitime ve yatırıma aktaralım. artık türkler olarak başbaşa kaldığımıza göre kültürümüze vakit ayıralım, geliştirelim. vergilerimizle adam gibi yatırımlar yapalım, kazandığımızı topa mermiye yatıracağımıza kalkınmaya harcayalım.

    kafalarımız rahatlasın. sokakta yürürken nerde patlama olacak diye düşünmeyelim. devamlı etnik bir politik doğrucuktan, hamaset edebiyatından falan kurtulalım. ortadoğu'dan olabildiğince uzaklaşalım. kültüründen de sıkıntılarından da. kendimize yeni bir yön çizelim, o yönde ilerleyelim ve kalkınalım. adam başı minimum 20 bin 30 bin avroları hedefleyelim ve bunun için çalışalım.

    -------

    yukarda yazılanları okurken gözleri faltaşı gibi olup da kızaran türk milliyetçisi az biraz dinle. senin önünde üç yol var.

    ya bunları yapacaksın ve öz be öz türk vatanında kafan rahat bir şekilde kalkınmaya çalışacaksın.

    ya bunları yapmayıp daha 30 sene daha savaşıp paranı siktiriboktan bir savaşa harcayacaksın, ülkende huzurunu yitireceksin, evlatlarının cesetlerini gömeceksin. bitmez bu savaş.

    ya da artık kafanın dikine gitmeyi bırakıp bu ülkede daha demokratik, daha çoğulcu, daha paylaşımcı, kürt azınlığa da haklar veren bir sisteme geçeceksin. savaşı bitireceksin, yasalarını düzenleyeceksin, o bölgeye silah için değil de insanların kalkınması için para harcayacaksın.

    kürtlerle bu gerginlik sürdüğü sürece de emin ol her zaman onları destekleyen birileri çıkacak. bu bir gün araplar olacak, bir gün avrupa, bir gün amerika.

    sen ve senin devletin bu sorunu nötralize edecek, o bölgede yabancıların kaşıyacağı bir yarayı kapatma konusunda başarısız oldunuz. plan ve programlarınız tutmadı. sonunda geldiğimiz nokta karşılıklı olarak bir kaybet-kaybet durumundan ibaret.

    ne onlar mutlu ne de biz mutluyuz. bu tavırlarla bu düşünce yapısı ile de bir çözüm falan olacağı yok. bu gidişle 30 sene daha ürettiğimiz zenginliği oranın dağlarına dökmeye devam ederiz, gencecik adamları da toprağa veririz.

    ben sizin savaşınızdan da, kürtlerin savaşından da sıkıldım. iki tarafın da milliyetçiliğine de etnik kimliğine de kafam girsin. ben artık eli yüzü düzgün, kaynaklarını kalkınma için kullanan, çocuklarına adam gibi eğitim veren, içerisinde terör olmayan, savaş olmayan, kan davası olmayan, hedefi olan bir ülke istiyorum.

    madem ki anlaşamıyorsunuz ayrılın da bitsin bu işkence. sizin teranenizi çekmek zorunda değiliz biz artık. siz birbirinizi yiyeceksiniz diye bizim huzurumuzu da bozduğunuz yeter.

    ayrılın da ne haliniz varsa görün!
  • kürt türk kardeşmiş, et tırnak olmuşuz falan bunları önce bir geçeceksiniz.

    ben ayrılıkçı kürtlerle bir arada yaşamak is-te-mi-yor-um. kürt oldukları için değil, hala bu ülkede bir sorun teşkil ettikleri için...
    aynı sorunu başka bir etnisite de yaratsa idi yine seçimim aynı olacaktı. he peki neden direk ayrılmak istiyorum veya eyalet-federasyon gibi çözümlere karşıyım şöyle ki;

    şimdi bu pkk ve sempatizan grubunun samimiyetine inanmıyorum. bu adamların asıl amacı kürt sorununu çözmek değil türkiye gibi gelişen bir ülkeden çalışmadan pay almak ve öcalan'ın salıverilmesini sağlamak. yoksa türkiye'nin son 10 yılda geldiği nokta belli. 10 yıl önce tabu olan şeylerin hepsi bugün kimsenin umrunda bile değil. benim de umrumda değil kürtçe eğitim falan olması. benim umrumda olan şey senin bu hakkı hala öldürerek talep etmen. öcalan'ın rahatı için onlarca kan dökmen...

    hem benim ülkemin gücünü, parasını, enerjisini, istikrarını ve canını gasp edeceksin. hemde ben seninle aynı ülkede yaşayacağım. öyle yağma yok. elektrik paranı ödeyeyim, 10 tane çocuk yap sosyal haklarını karşılayayım sonra gitsinler dağda benim kardeşlerimi öldürsünler. efendim eğitimsizlermiş de gerekli yatırım yapılmıyormuş. töre cinayeti sende, feodal yapı sende, eğitim seviyesi ortada. boşversene sen bunları...senin asimile olmuş diye nitelediğin sistem kürdleri(!) haricinde bu ülkeye ağaç dikmiş birisi var mı? hal böyle olunca niye senle yaşayayım ki?

    ben faşist, inkarcı, statükocu ve kemalist ülkemde yaşamak istiyorum. sen de ayrılmak isteyen il veya bölgelerle kurduğun devletinde yaşa ve mümkünse orayı tercih ediyorsan çağdaş türkiye'ye adımını atma. valla gelme yani, kültürüne kimliğine saygılıyım bak devletini de kur destekleyeceğim diyorum ama ne olur görüşmeyelim.

    zaten artık irak kurdistan'ı da var. oraya da gidebilirsin. yani önünde seçenek de var. öz sermayemiz yok diyorsan yap ihaleyi bizim firmalarımız irak gibi yeni devleti de inşaa eder. kansız bir şekilde yapabiliriz, çekoslovakya pratiğinde bu var.

    bölünmeye karşı olan türkleri de garipsiyorum. yahu şırnak, hakkari, van... bu illerin bize ne katkısı oldu bize. elazığ da falan atatürk barajı var orası da türkiye'den ayrılmaz. bakın böyle demokratik bir biçimde ayrılırsak türkiye uçar. gsmh tavan yapar, uzay araştırmalarına başlarız. sanayimiz çok daha fazla gelişir, turizmde zaten rekor kıran ülkemiz vazgeçilmez olur. dünya kupası organizasyonunu bize verirler, ab'ye girer girdiğimiz gibi söz sahibi oluruz.

    bunlar önemli şeyler. bir türk olarak demokratik bir şekilde ifade ettiğim gibi ayrılıkçı kürtlerle aynı ülkeyi paylaşmak istemiyorum. he ayrılır mı bu güruh? hiç sanmam ve ayrılmayacak olmalarına rağmen hala şerefli bir davadan bahsetmiyorlar mı, ikiyüzlüğün anca bu kadarı.
  • restine rest ulan, diyip şeytana uyma ihtimalidir. hazır kürdistan'ı ve kürt halkının bağımsızlığını dillerinden düşürmeyen yazarlarımız da var, soralım onlara cevaplasınlar.
    türkiye cumhurriyeti'nin bölgeye yaptığı hatırı sayılır bir yatırım da var, teçhizat felan... hepsi sizin olsun. hatta, istanbul'da, izmir'de ki gayri menkulleriniz değerinin iki katını versin devlet. artı size hiçbir ambargo da uygulamayalım.
    sen yoluna ben yoluma,ha ne dersin kekom!
    bu düşüncelerim bir ihanet de olsa, çok arzuluyorum bu tabloyu. ayrılıkçı (bdp'li veya pkk'li) kürtler kürdistanlarına bir kavuşsunlar, kendi kendilerini bir yönetsinler. bir bakalım diğer ülke topraklarında olduğunu iddia ettikleri, kürdistan'ın kalan toprakları için nasıl bir mücadele verecekler.
    en çok merak ettiğim ise, devletin yönetim biçimi.
    komünizmin adını duyunca besmele çekmiş şeytana dönen abd. kürterin sosyalist bir devlet kurmasına müsaade edecek mi?
    şu meşhur aşiret sistemlerinde, 8-9 çocuk yapmaya devem edecekler mi, çok merak ediyorum.
    birde kars ve iğdır'ın ne olacağını çok merak ediyorum, bizim kekolar diyor ki bizim, ermeniler diyor ki bizim. nasıl paylaşacaklar acaba?

    eğer bu yazdığım seneryo gerçekleşirse tek arzum şudur ki; bdp'lilerin hain ilan ettiği şivan perwer bizde kalsın, devlet sanatçısı yapalım. zaten yılmaz erdoğan, yaşar kemal de onlar için hain.
    bizim için bir problem yok.
  • kürtlerle medeni bir şekilde ayrılma ihtimali olmamaktadır. çünkü bağımsızlık, federasyon, özerklik, her neyse için bölgeyle yetinmeyip daha fazlasını isteyecekleri için bu konu daha fazla hır gür çıkartmaktan başka işe yaramayacaktır. son on yılda mersin'i istila eden*, kendi internet sitelerinde gümüşhaneden bile kuzey kürdistan diye söz eden adamlarla anlaşmak pek mümkün gözükmemektedir.

    zaten kürtlerin tam bağımsızlık isteyeceğini de pek sanmıyorum. o bölgede olmayan sanayi, ticaret hacmi vs.den dolayı tam bağımsızlık yerine federasyona bağlı özerklik ekonomik yönden daha çok karlı olup işlerine gelecektir. yani hem ülkenin tamamındaki safi ve gayrisafi milli hasıladan pay alacaklar, hem biz özerk bağımsısız diyecekler.

    oh ne ala memleket. öyle eşşek bulursanız çağırın hep beraber binelim.
  • karsilikli nufus mubadelesi olacaksa, batidaki kurt doguya, dogudaki turk de batiya donecekse seve seve hay hay diyecegim oneridir. lakin bendeniz de baska bir cozum ongorememektedir. kuzeyli italyanlar guneyliler onlardan sadece daha fakir diye ayrilma isteklerini durmadan dile getirirlerken, arada bundan belki 20 misli daha fazla gelir, kultur farki olan dogu icin bizim hala yok yere vatan evladi kaybetmemiz, bu bitmeyecek savasa milyar dolarlar harcamamiz artik tabu gibi algilanan bu konuyu tartismaya acmaya fazlasi ile yetmistir. sehitler verildikce zihinlere iyiden iyiyie yerlesmis bu ihtimal artik daha fazla dile getirilecektir, kimse gucenmesin, darilmasin, birilerini karsilikli vatan haini ilan etmesin.
  • kürtlerle medeni bir sekilde yaşama ihtimaline eşittir.
  • ben böyle bir şey referanduma sunulsa türklerden daha çok evet, kürtlerden ise daha çok hayır oyu geleceğini düşünüyorum.

    türklerde artık kesin bir şekilde bıkkınlık var.
    kürtlerde ise ayrılırlarsa karşılarına çıkacak belirsizlik durumundan dolayı ne istediğini bilememe durumu var.
  • sanırım, türk nüfus güneydoğu'yu verip sorundan kurtulmayı seçse bile kürtlerin ayrı bir devlet kurmayı istemeyecek olmasından dolayı düşük bir olasılıktır.
    sanırım diyorum çünkü bir türlü bilmiyoruz, kürtlerin ne kadarı ne istiyor. bunun nedeni düşünce özgürlüğünün önündeki engeller olduğu kadar, kürtlerin bu konuda net bir tavrının olmaması sanırım.
    el sıkıp ayrılma kararını diyelim ki türkler verdi, alın devletinizi çorak topraklarda, gidin başımızdan dedi. bu karar verildiğinde, batı illerinde kürtlerin barınma şansı ortadan kalkacak, türkler tarafından (resmi bir zorlama ile değil, türk halk tarafından) alın işte devletiniz orada denecek ve kürtler batı illerinde iş ve aş bulamayacaklar, düşmanlık görecekler, perişan olacaklar. bunu kürtler isteyecek mi? muhtemelen hayır. yani doğudaki kürtler belki isteyecek ama batıdakiler pek istemeyecek, arzach zaten batıda yaşayan herhangi bir kürdün ne düşüneceğini yazmış.
    peki o zaman zaten sorunun çözümü aslında çok mu kolay? yani aslında pek çok demokrat türkün de istediği gibi kürtlerin üzerinde baskılar tamamen kalksın, kendi dillerini kültürlerini rahatça ortaya koyabilsinler hatta yerel yönetimlerine özerklik tanınsın, kimse ayrı devlet falan istemeyecek, sorun bitecek mi? bunlarla ilgili bir itirazım yok da, sorunu ortadan kaldıracaklarından kuşkuluyum. kürtlerin birincil talepleri bölgedeki baskının kalkması, kürt kimliğinin tanınması vs olmakla birlikte bunların üzerinde talepleri olan kesimin içinde çoğunluğun nihai talebinin güneydoğu anadolu'da bağımsız bir devlet sahibi olmak değil, türkiye içinde türklerle birlikte "kurucu unsur" olarak anılmak, hem türkçe yanında kürtçe'nin de resmi dil sayılması, okullarda isteyenlere kürtçe eğitim için de devletin kaynak ayırması gibi bir durumun olabileceğini düşünüyorum. düşünüyorum çünkü kimin ne istediğini de bilmiyorum tam olarak. zira bir taraf konuşturmamaya kararlıyken, diğer taraf da (dtp) kendini pkk'dan soyutlayıp da kendi başına konuşacak şekilde bir yetiye sahip değil, öyle olunca da doğal olarak karşı taraf da kısır döngüyü kırıp da dinlemeye gayret edemiyor.
    şimdi bunları yazınca "ulan bunlara hak verirsen özgürlük verirsen bırak g.doğu'da devlet kurmayı, türkiye'nin tamamını ele geçirmeye çalışacaklar, o yüzden en ufak bir taviz verilmemeli" diyorum gibi bir anlam çıkmamalı. sadece bu ayrılık işi bizde türkler istese bile kürtlerin yanaşmayacağı bir şey gibi görünüyor gözüme, onu diyorum.
  • türkiye dediğimiz, sonuçta neredeyse 1000 yıllık bir geleneğin sonucudur.
    1000 yıldır bu toprakların hakimi türkler. bunu ırki bir tanımlama olarak söylemiyorum, tardih içinde türk tanımının içeriği değişse de, bölgeyi yöneten türkler kendilerine türk demese bile sonuçta tarih boyunca türklük bu toprakların hakimi ya da en etkin hakimlerinden biri oldu.
    bu hakimiyet, başka dinden, başka ırktan insanları yönetmek şeklinde sürdü uzun süre.
    milliyetçiliğin yükselmesi ile birlikte, bu parçalar yavaş yavaş ana gövdeden kopmaya başladı.
    balkanlardan gelen soğuk hava gibi girdi osmanlı topraklarına milliyetçilik.
    o nedenle önce batı'dan başladı ayrılıkçılık.
    1800lerin başında, sırbistan ile, yunanistan ile ilk ayrılmalar yaşandı.
    ardından bulgaristan, karadağ (zaten hiç osmanlı'nın olmamıştı tam anlamıyla), makedonya geldi.
    dinsel ayrılık daha hızlı gelişti, ama aynğı dinden olunsa bile ırksal ayrılık da zaman içinde gelişti:
    arnavutluk örneğinde olduğu gibi, müslüman arnavutlar da osmanlı'dan ayrılma yolunda ilerliyordu 20. yy'ın başlarında.
    ayrılıkçı/milliyetçi akımlar, doğuya doğru ilerledi, ama yavaş yavaş.
    batı ile yakın ilişkilerde olan ermeniler ve araplar da ayrılıkçılar kervanına katıldı.
    din unsuru araplarda hiç sökmedi, ermenilerde ise alevlendirdi ayrılıkçılığı.
    orta sınıfı ve kültürel birikimi daha fazla olan toplumlarda ayrılık süreci daha hızlı gelişti.
    sonunda bu topraklarda, bir tek kürtler kaldı osmanlı'dan geriye.
    hem doğuda olmanın, hem müslüman olmanın hemde orta sınıfı ve kültürel birikimi eksik olmasının nedeniyle kürt ayrılıkçılığının balkanlardaki seviyeye gelmesi neredeyse 100 yılı buldu.
    ancak gelinen nokta, zamanında örneğin bulgarların ayrılık talepleriyle hemen hemen aynı rotada ilerliyor.
    bulgarlar bundan 130 yıl önce ne talep ediyorlarsa, bugün kürtler aynısını talep ediyorlar.
    bulgarların osmanlı'dan ayrılma süreçlerindeki en önemli viraj, bulgar okullarının açılması ve bulgar dili ve kültürünün orta sınıf ile birlikte gelişmesi ile olmuştu.
    kürtler şimdi resmi olarak ana dilde eğitim istiyorlar, tam olarak bulgarlarla aynı noktadalar.
    bulgarlar dağlık balkan coğrafyasında, rodoplarda, makedonya dağlarında silahlı çetelerle büyük kalkışmalar düzenleyebilecek güce erişmişler, baskı ile ya da gönüllülük ile bulgar nüfusunu yanlarına çekebilmeyi başarmışlardı. bugün pkk ile 130 yıl önceki bulgar çetelerinin (imro ve imho) arasında teknolojik silahların kullanımı dışında hemen hiç fark yok.
    bir benzerlik de pkk-bdp yapılanması ile taşnaklar-ermeni çeteler yapılanması arasında da var.
    batının ayrılıkçılara verdiği destek ile bugün pkk'ya verdiği destek inanılmaz örtüşüyor örneğin.
    bunun gibi benzerlikler çok sayıda ve say say bitmez.
    sonuç olarak demek istediğim, bundan 150 yıl önce, 100 yıl önce falan neler yaşandıysa, bugün çok benzerleri yaşanıyor.
    tarih, takip etmesini bilen için en değerli öğretmendir.
    tarihte olan biten,
    gelecekte olcak biteceki görmek için çok faydalıdır.
    demem o ki, olayların baylangıcı ve gelişimi bu kadar belliyken, sonu bu kadar açıkça ortadayken,
    en iyisi bundan önce yaşananlardan ders almak ve dünyanın en değerli şeyine, yani insan hayatına daha fazla kastetmemek.
    romanya ve civarının osmanı'dan kopuşu (ki zaten hep özerktiler) bir kenara bırakılırsa, bugüne kadar türklerin hakimiyetindeki her toprağın kopuşu kanla, canla oldu (bulgaristan, yunanistan, sırbistan (en az kanlı olanıdır), makedonya, arap bölgeleri).
    toprak kopmasa bile ne kadar çok insan cansız düştü bu topraklara (ermeniler)
    kürt meselesinde de gereğinden çok fazla kan dökülmüşken ve hala yol yakınken, bu ayrılığın düşünülmüsinde, açıkça konuşulmasında, isteniyorsa gerçekten medeni bir şekilde uygulanmasında çok fayda görüyorum. ve aslına bakarsanız bunu son bir kaç yılda kürt çatışmasından bıkan batılı türkler gibi son bir kaç yıldır değil, 1990ların başlarından, shp'nin meclise soktuğu kürt milletvekillerinin anında marjinalleşmeleri ve shp'yi bok çukuruna atmaları ve devlet çarklarının da seçilmişleri hapse atmalarından beri düşünüyorum.

    leon troçki, balkan savaşı’nın başladığı günlerde şöyle yazmıştı:
    “askılı pantolonlar giymeyi, akıllı başyazılar yazmayı ve sütlü çikolata yapmayı öğrendik, ama farklı birkaç kabilenin nasıl bir arada yaşayacağına ilişkin ciddi bir karar vermemiz gerektiği zaman, kitlesel kıyımlardan daha iyi bir yöntem bulmaktan aciziz.”

    troçki'den 100 yıl sonra, kitlesel kıyımdan daha iyi yöntemler bulmak zorundayız. bu çözüm de, diğer yöntemler işe yaramazsa (ki yaramayacak gibi) kitlesel kıyımdan kat be kat iyidir.
  • sanırım artık bunun ihtimal olmaktan çıkmasının zamanı geldi.
    bir türk olarak, ne istediğinden emin olmadığım insanların, onların çocuklarının ve gencecik türk evlatlarının ölmelerini izlemekten yorulmuş ve insanlığımdan utanır hale gelmiş durumdayım.
    madem bu iş kronik hale geldi, madem çözemiyoruz ve çözemeyeceğiz, bunun olmasında bir sakınca yok. ben dinlediğim hiçbir bdp’li ve pkk’lının ağzından, anadilde eğitim dışında somut bir istek duyabilmiş değilim. en azından bu insanlara kendi ülkelerinde, istedikleri gibi yaşama şansını ve istedikleri türden bir muameleyi kendi kendilerine göstermelerine izin verelim. ben bir türk olarak, yoğunluklu yaşadığım bölgelerde ne bir bomba patlasın ne de teröre oluk oluk para aksın istiyorum. türkiye, en azından kendi dinamikleriyle kendi dinamizmini yaratma şansını yakalayabilir belki böylelikle.
    ait olmadığımız bir coğrafya'nın şartları ile mücadele etmek zorunda kalmak, hele bunu anlamsız bir inat uğruna yapmak hiç akıllıca değil.

    o insanlar türkiye'yi sevmiyor, istemiyor ve kabullenmiyor. türkiye cumhuriyeti’nden nefret eden ve binlerce insanını bu nefret uğruna vermiş insanların bu ülke ile barışması neredeyse imkansız görünüyor şu durumda. zaten onların da bu yönde samimi bir istekleri yok gibi. o yüzden, akıldan yana olmak gerekiyor. atatürk'ün misaki milli’de vermek istediği özerklik ve bağımsızlığı şimdi kürtlerden kıskanmak anlamsız geliyor bana. atatürk'ün feresatinden nasiplenmemiş insanların hala tek ülke diyerek, türkiye cumhuriyeti vatandaşı olmayı zul sayanları umursamaması anlamsız.

    kimse meraklanmasın türkiye'nin büyüklüğü toprak miktarı ile orantılı değildir. kendi iç sorunlarını çözememiş bir türkiye'nin, ortadoğu’nun liderliğine oynaması da mümkün değil. kangren olan kol kesilir. bu şekilde daha güçlü ve dinamik bir yapıya kavuşabilir ve kürt insanlarına da bağımsızlık şansını tanıyarak onlara kendi yollarını çizme fırsatını verebiliriz.

    zannediyorum oluşacak durumun şimdikinden daha kötü olması mümkün değil.
hesabın var mı? giriş yap