• etin pastırma yapılan yağsız kısmından yapılır. sırf kırmızı olan bu et tuza yatırılır (tuza gömülür desem daha doğru olur). osmoz başlar etin içindeki tüm sıvı yavaş yavaş etten tuza doğru boşalır. 2-3 hafta sonra et tamamen katılaşmış gri-beyaz bir renk almıştır. elinize alırsınız ulan bu mu bu kadar methedilen meze dersiniz. bıçak ile zorlana zorlana yarım cm kalınlığında bir dilim kesersiniz. bu halde de yenir ama önce dövülmesi gerekir. bir şişe ya da catala takıp açık ateşte aleve tutarsınız. (küçük tüp ateşi idealdir). alev açık sarı bir renkte yanmaya başlar. etin dış kısmı yanmaya başlayınca diğer bir kaç dilimi daha aynı şekilde ateşe tutarsınız.
    daha sonra bıçağın tersi ile ya da en güzeli bu işe ayrılmış temiz bir çekiç ile et tahta üzerinde dövülür. bir kaç darbeden sonra et liflerine ayrılmaya başlar. beyaz renkte pişmaniyeye benzeyen bir şekil alır. tel tel ayrılan kuru etler kabarır pamuk gibi yumuşar. bir tabağa koyulup rakının yanına servis edilir. ilk kez tadına bakan kişi yüzünü ekşiterek küçük bir tane ağzına atar. daha sonra tabağı önünden kaçırmanız tavsiye edilir.
    süper bir mezedir.
  • bilinmediğini daha yeni öğrendiğim bir tür meze. meze diyorum çünkü içkiyle yenmek için üretilmiş resmen, hazırlaması yok akarı kokarı yok. ayrıca bildiğiniz et olduğu için içkinin mideyi bozmasına engel olur. pastırmanın çemensizi gibidir ama eti hakiki ettir ayrı bir güzelliği vardır. önüne 1 kilo koysalar kıp kıp kıp, kıp kıp kıp farkında olmadan bitirirsin.

    pek bilinmediğini bilmiyordum, bizim burada tekel bayii olan kuruyemişçilerin çoğunda bulunduğu için normal bir ürün sanıyordum.

    meğersem boşnaklar sayesinde tanıdığımız bir tatmış, yıldırım mahallesine yakın oturmanın avantajı işte biz onu her yerde bulunur sanıyoruz.
  • barlarda satılmama sebebini anlamadığım nefis ötesi bira ve votka mezesi.

    şahsen bir bar sahibi olsam kesinlikle kuru et denen bu nimeti menüye koyardım.

    zira bunu şu an veren hiçbir bar yok ve felaket biçimde bağımlılık yapabilen bir ürün.

    saklaması kolay, servisi kolay.

    ıssız bir adaya düşsen yanına alacağın 3 şey ne olurdu diye sorsalar votka, kuru et ve kaju derim.

    sikmişim adriana lima'yı.
  • ekşisözlükteki, insanlık namına kapatılması gereken başlıklardan birinin adı. insanlık mı lan yaptığınız, bir kilo salya ürettim 1 dakikada.
  • sırf onun için bosna'ya gittiğim doğrudur.
    her gidişimde 20 kilo getiriyorum.biftek olanları zaten ortalama 1600 gr .10 tane onlardan alıyorum sonra bonfile ve diger kısımlardan.

    satmıyorum yolunu gözleyen çok mutlu ediyoruz insanları...

    o füme is kokusu tuzlu hali agızda eriyişi ..cok sevdik be abi.

    alacagınız yer katedralin ordaki müze gibi süt ve et ürünleri satan yer değildir orası turistik ha..

    tramvayla otoka duragına gidin orda kapalı pazar yerinin alt katında gerçekleri var.
  • daha cok macirlarin yaptigi, istanbulda gaziosmanpasa ve bayrampasa gibi semtlerde uretilen bir gida, biranin yaninda meze oldugu dogru, hatta daha guzeli yoktur.
  • genellikle boşnakların (sabah kahvaltısında) tükettiği is kokan yiyecektir.
  • tekel bayilerinde, şarküterilerde, marketlerde görebileceğimiz bu ürün genellikle merdiven altı olarak tabir edilen firmalarca üretilir, hiç birinin tarım ve köy işleri bakanlığından alınan gıda üretim izin belgesi yoktur. alırken dikkat etmek gerek diyeceğim ama diyemiyorum çünkü hiç biri bu izne sahip değil, istanbul tarım il müdürlüğü üretilmesi için bu ürüne izin vermemekte.
    neden et mamülleri üreten büyük firmalar bu muhteşem lezzeti hijyenik şartlarda üretmek için kolları sıvamaz anlamak mümkün değil.
    et mamülü olduğu için içerisinde bakteri üreme riski var, bozulma riski var. ama son kullanıcı ne yapsın bir şekilde alıp tüketecek ve her zamanki gibi ben türküm bana bir şey olmazdiyecek.
  • efendim evvela kuru et nedir bilmek gerekir. bir kere kuru etin dilimli hali vakumlu posette de olsa makbul degildir zira o et, gercekten de kurumuş tur. o nedenle kuru etinizi muhakkak kasaptan taze taze kestiriniz.

    buna mukabil orjini balkanlar olan bu protein kaynaginin has olaninda oyle tuz tadi almazsiniz. alsaniz alsaniz is tadi alirsiniz ki o da aşırı seviyede degildir.

    hakki kuru ette ne tuz ne de aşırı is tadı alırsınız.

    orjinal kuru et diliminde yağ/sinir gibi beyaz kisimlar gormezsiniz/gormemelisiniz. eğer var ise o et parçası kalitesizdir.

    kuru et dilimi parlak olmaz. mat olur. parlak ise bilin ki koruyucu kimyasal kullanılmıştır. aslına uygun kurutma işlemi yerine hızlı kurutma işlemi yapılmıstır.

    gercek kuru et, kop koyu bordo renkli ve mat olur. ve en onemlisi yumusacik olur. agzinizda 3-5 cevirip mideye atilasi cinsten kivamda olmalidir.
    gevis getirir gibi cigne cigne erimeyen kuru et adli mamulleri almayiniz. zira onlar hizlandirilmis islemeden gecirilmis kalitesiz etlerden imal edilmislerdir ki ne verdiginiz paraya ne de midenize yazik olmasin.

    ozetle; günümüz kentlerinde her gıda ürünü gibi endüstriyel halinden sakınınız. gidip orjinalini yeyiniz.
    aramaya inanınız..
  • dünya üstünde biranın yanında yenilebilecek en güzel meze
    bayrampaşa yıldırım mahallesindeki tüm tekel bayiilerden ve bazı kasaplardan temin edilebilir
    ayrıca kuruetli kuru fasülyede çok lezzetli oluyor
hesabın var mı? giriş yap