• ısrarla ama ısrarla ismi gürültü ailesi olmalıydı bu dizinin diyorum. bu kadar diyalog o bir saate nasıl sığar bir insan karışan bir bavul, taşan bir sütle ilgili nasıl bu kadar konuşabilir aklım almazdı. kulakları ağır işiten babaannemle izlemek zorunda kaldığım zamanlarda dönüp bana ne dedi diye soracak korkusuyla altıma sıçardım.

    evdekiler gazanfer özcan'a duydukları saygıdan ötürü tv'nin karşısına geçerdi ama ben henüz o kadar olgunlaşmamıştım. dizinin yayınlandığı saatlerde tüm dünyadan kopup transa geçmek, hiçbir şey duymamak isterdim. bu dizi zen budizminin temellerini öyle bir atmıştı ki içime iki sezon daha sürseydi, şu an size bu satırları yazmak yerine çoktan turuncuları çekip kyoto'daki tapınakların yolunu tutmuştum.
  • son zamanlardaki favori dizim. millet netflix'e abone olup true detective, black mirror falan izler, ben trt arşive girip kuruntu ailesinin bölümlerine bakmadan edemiyorum. belki 40 yaşına gelmem neticesinde geçmişe duyulan bir özlemin, tatlı bir nostaljinin sonucu, belki de oldukça kuruntulu olmam hasebiyle hüsnü kuruntu karakterine benzemem dolaysıyla diziyi kendime yakın bulmam bu aralar kuruntu ailesine sarmama neden oldu. belki ve muhtemelen yeni nesiller bu diziyi hiç komik ve sıcak bulmayacak ama benim gibi çocukluk yaşlarında bu dizinin yarenliğiyle büyüyenler, izlerken her saniyesinden keyif alacaklardır. şahsen ben kendimden geçiyor ve izlemeye doyamıyorum.
  • eski bir istanbul evinde otururdu bu aile. deniz manzarasi olan.

    iste o eski istanbul evinde otururlarken, husnu bey amca kanuna merak salmis ve bir tane edinmis, calmaya calisiyordu. davul, zurna, piyano, saz, darbuka nedir bilen bu bunye; kanunun nasil bir calgi oldugunu o bolum sayesinde ogrenmisti. her kanun dinleyisimde aklima dizinin o bolumu gelirdi ve yuzumu bir gulumseme alirdi. artik simdi yuzumdeki gulumseme yerini huzne birakacak.

    allah rahmet eylesin.
  • türkiye'de çekilmiş ilk sitcom diyebiliriz bu dizi için. bilmiyorum belki bazınız da demez. zorla dedirtecek halimiz yok.
  • tam anlamıyla bir eski türkiye dizisidir-malum şu an yeni türkiye'de yaşıyoruz ya-

    konuşma ve uslüptaki kibarlık , mekanlar , kıyafetler eski ve naif türkiye'yi tanımlar .

    mafyalığın ,kaba kuvvetin, aşiretlerin , tecavüzün ,ahlaki yozlaşmışlığın giremediği dizi,istanbul'un o eski mavi yeşil istanbul olduğu günlere aittir.

    eski bölümlerine ulaşabilen olur ise ve ayrıca link verilebilirse beni mutlu eder.
  • dizinin bitiminde minareci videola logosu doldururdu oturma odalarimizi alli morlu donerekten. bu yasima geldim, 9 olimpiyat, 7 akdeniz oyunu, sayisiz balkan eksrim sampiyonasi gordum, hala bilemem videola nedir.
  • bir bölümünde oya küçümenin canlandırdığı uçuk karakter bir bilmeceye doğru yanıt veriyordu ve bu sayede marianna ve luis albertoyu oynayan oyuncuların eve konuk gelmesi söz konusu oluyordu. bilmece de bu gözler kimin tadında bir şeydi sanırım. neyse hane halkı heyecanla bekliyordu o dönemin gözde çiftini ama gelmiyorlardı tabi çünkü hemşirenin flörtü şaka yaptıydı.
    çok büyük hayal kırıklığına uğramıştım televizyonda her gördüğüne inanan bir velet örneği teşkil ettiğim o dönemlerde...
  • eski bölümlerinin bir kısmı sanıyorum trt arşiv sitesinde mevcut. 1985-1998 arasında periyodik olarak düzensiz aralıklarda çekilen bir diziydi. kullanılan türkçe ki özellikle rahmetli gazanfer özcan'ın konuşmaları o zamanlar dizilerde kullanılan duru ve zarif türkçe ile şimdikinin popüler kültürden dolayı dejenere olmuş türkçesi arasındaki farkı göstermesi açısından çok önemlidir.
  • saadettin erbil, muhip arcıman, saltuk kaplangı, efgan efekan, tomris oğuzalp, necdet mahfi ayral ve daha birçok usta sanatçının rol aldığı, çocukluğumuzun dizisi.
  • gazanfer özcanın bir röportajında söylediğine göre en büyük hayali bu diziyi yeniden tv ye taşımakmış.yani avrupa yakası bir gün biterse yeniden ekranlara dönecek dizidir bu dizi.
hesabın var mı? giriş yap