• 1988'den itibaren kasa değiştiren ve "murat" kalıbından çıkan şahin , doğan , kartal ve serçe modellerini kapsayan seridir. versiyonları şöyledir:

    1988-1989 arası:

    (bkz: 1.6 şahin) yeni kasa olmasına rağmen sırf doğan'dan farklı olsun diye 4 vitesli üretilmiştir. bu versiyonun vitesi alışılmışın dışında kalorifer ızgaralarının hemen altında yatay olarak yerleştirilmiştir. günümüzdeki bazı örnekleri şanzıman değişikliği ile 5 vitese çevrilmiştir.

    (bkz: 1.6 kartal) 1.6 şahin'in station wagon'udur. 4 vitestir, vitesinin yeri 1.6 şahin'de olduğu gibi kalorifer ızgaralarının altıdır.

    (bkz: 1.6 doğan) 5 vitesli olarak üretildiği için şahin ve kartal'dan daha pahalıya satılmıştır. ancak arkasında 5 vites yazmaz; mütevazıdır. direksiyonun ortasındaki tofaş logosu renklidir; jantları alaşımdır.

    (bkz: şahin 1.9 d) dizel motora ve 5 vitese sahiptir. aşırı gürültülü çalışması, motorundaki kronik sıkıntıları nedeniyle tutulmamış ve üretimi kısa sürede durdurulmuştur.

    (bkz: kartal 1.9 d) dizel motora ve 5 vitese sahiptir. o da şahin 1.9 d gibi aşırı gürültülü çalışması, motorundaki kronik sıkıntıları nedeniyle tutulmamış ve üretimi kısa sürede durdurulmuştur.

    1990-1992 arası:

    (bkz: şahin 5 vites) şahin'in 5 vitese geçişinin yankıları sebebiyle bu versiyonla birlikte tüm kuş serisine 5 vites yazılmaya başlanmıştır.

    (bkz: kartal 5 vites) şahin ile aynı özelliklere sahip olan son kartal versiyonudur.

    (bkz: doğan l) ve (bkz: doğan sl) düz doğan ortadan kalkmış; aksesuarlı, ön camları otomatik, sis farlı, merkezi kilitli l ve sl modelleri gelmiştir. jantları katlanmış yıldız şeklindedir.

    (bkz: kartal l) ve (bkz: kartal sl) murat 131 serisinden beri gelen gelenek bozulmuş; kartal'lar artık şahin'lerle aynı özelliklerde üretilmek yerine sınıf atlamış ve doğan'larla aynı özellikleri taşımaya başlamıştır.

    1993-1996 arası:

    (bkz: şahin) bundan sonraki şahin'ler 5 vites ibaresi olmadan üretilmişlerdir. cam kenarlarındaki çıtaları metalik renkten siyaha dönmüştür. tofaş logosu artık eğik yazılmaya başlanmıştır.

    (bkz: şahin s) bu versiyonda tavan döşemesi doğan'a benzetilmiştir.

    (bkz: doğan slx) ve (bkz: kartal slx) çıktığında kuş serisi içerisinde olay yaratmıştır. alaşım jantları, metalik boyası, sis farları, merkezi kilidi, elektrikli camları, boyalı tampon ve aynaları, yeni tip göstergeleri, yeni tip vites topuzu, daha rahat koltukları ve değişen ön ızgarası ile daha şık bir görünüm kazanmıştır.

    (bkz: doğan s) ve (bkz: kartal s) slx'lerin bir alt modeli olarak piyasaya sürülmüşlerdir. bunlarda ilk göze çarpan detay, alaşım jantlara sahip olmayışlarıdır.

    1994 yılı:

    (bkz: serçe) serçe'nin üretimi son bulmuştur. son üretildiği güne kadar 4 vitesli olarak üretilmiş ve hiç bir zaman 5 vites ibaresine sahip olamamıştır.

    1997-1999 arası:

    (bkz: doğan slx 1.6 i.e.) ve (bkz: kartal slx 1.6 i.e.) enjeksiyonlu motorla donatılan ve iç döşemeleri, ön konsolu tamamen yenilenmiş versiyonlardır. ayrıca klima opsiyonu da getirilmiştir.

    (bkz: kartal) slx 1.6 i.e. modelinden ucuz olarak satılması için yapılan düz kartal modelidir. karbüratörlüdür. jantlarından kolayca ayırt edilebilir. çünkü alışılmışın dışında fiat tempra sx 'lerde kullanılan düz jant kapakları kullanılmıştır bunlarda.

    1999-2002 arası:

    (bkz: şahin 1.4 i.e.) artık şahin'ler de enjeksiyonlu motora sahiptirler. metalik boyaya kavuşmuşlardır. ve yeni kasaya geçtiğinden beri ilk kez 1.4 motorla donatılmıştır.

    (bkz: şahin 1.6 i.e.) enjeksiyonlu 1.6 motora sahiptirler. 1.4'lerde olduğu gibi metalik boyalıdırlar.

    (bkz: doğan 1.6 i.e.) (bkz: kartal 1.6 i.e.) adındaki slx ibaresi kaldırılmış, ancak onlarla ufak tefek farklılıklar dışında aynı özelliklere sahiptirler. ne hikmetse slx'lerde kullanılan şık alaşım jantlar yerine standart jantlara dönüş yapılmıştır.
  • fiat markası ile ülkemizde tofaş tarafından üretilen, 2002 yılı ortalarında üretiminin bitirilmesi kararı alınan, cefakar, vefakar tekerlekli götüreçlerdir.

    1977 de murat 131 -ki burada murat gerçek anlamda araç hasreti çeken insanların muradını temsil ediyordu- olarak piyasaya sürüldükten sonra 1981 de şahin, doğan ve kartal isimleriyle adlandırılmaya başlanmışlardır. ilk üretilen murat 131'lerin yeşil renkte olması tesadüf değildir. klasman olarak şahin standart donanımda giriş seviyesini, doğan bu modelin "lüks" versiyonunu, kartal ile station wagon formuyla büyük bagaja sahip modelini (bakkalların vazgeçilmez modeli) ifade etmiştir. arada 1983-1994 arası üretilen yavru kuş "serçe" de ilave edilmelidir. serçe her ne kadar fiat 124 formuna benzese de teknolojisi de sadece kendisi gibi benzemektedir, ilginç olan orijinal 124'ler günümüz araçlarındaki gibi 4 tekerlekte disk frenlere sahiptir. modifiye edilen kuş serilerinin arka frenlerinin 124 'lerin sistemi kullanılarak diske çevrilmesi rastlanmayan bir olay değildir.

    günün gelişen teknolojisine ve artan standart donanım listelerine karşı bu araçların da geliştirilmesi için çalışmalar yapılmış fakat araçların teknik kapasiteleri nedeniyle fazla başarılı olunamamıştır. doğanlarda 1990 yılından itibaren elektrikli ön cam ve merkezi kilit kullanılmaya başlanmış, son dönemlere doğru "tempra motorlu" kuş markalar üretilmiş -önce sl daha sonra slx modeller- fakat performans ve tüketim konusunda istenen sonuçları elde edememişlerdir. kullanılan eski nesil bloktan egzantrikli 1585cc. lik karbüratörlü motorun (doğanlarda elektronik ateşlemeli) ardından, bir sonraki jenerasyon tempra grubundan alınan, 1581cc, lik tek nokta enjeksiyonlu -katalitik konvertör mecburiyeti nedeniyle- motor da, son dönem orijinal lpg 'li üretim opsiyonlarına rağmen bekleneni verememişlerdir.

    ilginç olan, bu araçlara alternatif olarak getirilen-üretilen seriler hiçbir zaman bu araçların popülerliliğine ulaşamamışlardır.

    ilk önce 1993-1999 tipo, 1990-1998 tempra modelleri lanse edilmiştir. tiponun 1993 öncesi ülkemizde bulunan modelleri ithaldir. ürün gamı olarak şahin'in karşılığı sx, doğan'ın karşılığı slx veya slx-ak (klima opsiyon), kartal'ın karşılığı sw modelleri olarak adlandırılmıştır. tofaşın ülkemizde ürettiği ilk kontrollü deformasyona sahip ilk araç olması (araç darbede fena dağılır, kaput ve çamurluklar katlanıp darbeyi absorbe eder, motor alt kısıma katlanır, arka bagaj depoyla birlikte alta katlanır vs. ama içindekini sağ çıkarma ihtimali yüksektir), dijital göstergeleri ve opsiyon olarak dijital klimaya sahip olması, hakan şükür'ün reklamlarında oynaması bu araçların piyasada "tutulmasına" yetmemiştir. üstten egzantrikli motorla tanışan halk, yüksek yağ tüketimine bir türlü alışamamış ve bu sorun uzun süre çözülememiştir (tecrübeyle sabittir). ayıca ön takımlarının çabuk bozulması, burçların salıncak demirleriye birlikte değiştirilmesi, yüksek ve kısa bagaj kaputu tasarımı nedeniyle kısıtlı arka görüşü eleştiri konusu olmuştur.

    ardından hint pazarı baz alınarak üretilen ve nispeten daha yeni teknolojiye sahip olan palio-albea grubu da, powertrain'in geliştirdiği 1.3 multijet dizel motora rağmen servis ve parça maliyetleri nedeniyle gerçek bir selef olamamıştır.

    arka akslarının tek parça diferansiyelden oluşması (dişlilerin ses ve boşluk yapması kronik hstalıktır) yol tutuş konusunda büyük zaaflar oluşturmuş, özellikle sw modelleri kuru yolda bile yüksek yapılarıyla temkinli sürüşler yapmayı gerektirmiştir.

    klimanın orijinal ekipman olarak isteğe göre alınabilmesine rağmen, abs, airbag vs. gibi donanımlarla asla tanışamamışlardır.

    dağ başında bile dilinden anlayan bir ustasının bulunabilmesi, bakkaldan manavdan çeşitli parçalarının temin edilebilmesi, ucuz parçaları ve sarf malzemeleri bu araçları taksicilerin gözdesi yapmıştır. kuş serisinin üretiminin bitiminden sonra hiçbir model taksicilerin ideal seçimi olmayı başaramamıştır.
  • 80'lere ve 90'lara damgasını vuran türk fenomeni.
    her türlü aksesuar bu kadar mı güzel yakışır?
    camlara filmler,arkaya rüzgarlık,yayların kesilerek arabanın yere yaklaştırılması,benzin kapağına işeyen çocuk stickeri yapıştırılması,ön ve arka tamponun altına yapılan ilaveler,arka cama yazılan '' sevdamsın, yakamoz, hüzün çiçeği, farozlu 61, nostalji, liseli vb.'' yazılar,yanlara karlıkların takılması,neon lambalar ve daha niceleri.

    ayırt edici olması bakımından:
    bu serinin karakteristik özelliği yarıklarıdır.örnek olarak:
    - ön torpido kapağında kapak açma düğmesinden başlayarak büyüyen, güneşin etkisiyle oluşan yırtık,yarık
    - kullanıma bağlı olarak direksiyonda meydana gelen ortadan yarılma
    - vites topuzu üzerinde meydana gelen yarıklar ve rakamların aşınması
  • bu arabalar kötü mü? kötü. evet. peki iyi ama renault symbol iyi mi? citroen elysee? peugeot 301? hyundai accent?

    değil. peki, bu diğer saydıklarımın da kötü olması bu arabayı iyi yapıyor mu? yapmıyor. bu arabalar ülkemde yüzbinlerce satıyor mu? satıyor. bugün sıfır serçe üretilse, yani 1968 yılının fiat'ı üretilse satar mı? amına bile kor.

    türk insanının cebine ve zihnine uygundur bu arabalar. ötesi yok. serbest piyasa olduktan sonra ben bu arabalara karşı değilim. devletin bizi bu arabalara mecbur etmesine karşıyım.
  • bir otomobil fiyatına iki otomobil alınabilen seridir.
    ne zaman "kaza yapan otomobil ikiye bölündü" haberi çıksa bahsi geçen otomobil bu seriden oluyor.
  • tofaş'ın bugün itibariyle üretimini durdurduğunu açıkladığı otomobiller serisi... (bkz: evet) (bkz: doğru)
  • turk halkinin tezlere konu olmasi gereken fetis objeleri. guvenligin sifir oldugu,"kelle koltukta" deyiminin tam karsiligi bu araclarin ikinci elleri, 15 yasinda olanlari icin bile degerinin kat be kat uzerindedir ama peynir ekmek gibi satilir.
  • bu arabalara bok atanlar bir dönüpte bu arabaların üretildiği yıllarda üretilen arabaların kalitesine baksın bir zahmet. insanlarda ki aşağılık kompleksi kendini burada da belli ediyor işte.

    yurt dışında üretilip gelen arabalar acaba çok mu güvenli? çok mu az yakıt harcıyor acaba? ve bütün bu özelliklerine göre çok mu ucuz? yapılan testler gerçeği ne kadar yansıtıyor acaba bunu hiç sormuyor insanlar.

    96 model lpg' li kartal 38 lt lpg ile istanbul' da şehir içinde 380 km yol yapıyor. yeni çıkmış son model orjinal lpg'li 60 bin liralık araba 350- 400 km yapıyor. işte bizim milleti böyle düzüyorlar.

    bir takım cahil veya art niyetli kişiler bu arabalara bok atıyor. aynı teraneyi ben yoğuşmalı- yoğuşmasız kombi muhabbetinde de gördüm maalesef.

    kuş serisi eğer istenilirse gayet kaliteli üretilebilir. bu üretilen arabalar, piyasada inanılmaz bir talep göreceklerdir. özellikle kartal için. çünkü bu otomobilin muadili olarak satılan, daha doğrusu bizim halkımızın kartalın muadili olarak gördüğü hafif ticari araçlar, bu araçları alan kişilere göre çok da kullanışlı değil. kartalın tam olarak yerini tutmuş değil.

    her neyse. anadol'un kaportasını inek yiyor, şahinin motoru ön camdan çıkıyor diyenler her akşam ana haber bültenlerine baksınlar da hangi arabaların neresi, nereden çıkıyormuş bir görsünler.
  • bir dönem kısa bir süreliğine fabrika çıkışı dizel olarak da piyasa sürülmüş seri. bu motorlar lancia marka 1.9 litrelik atmosferik dizellerdir.

    bunların haricinde, sonradan dizele cevrilmiş örnekler de taksi olarak bolca mevcuttu bundan 3-4 sene oncesine kadar. bu sonradan yapma dizel araçların motorları da ekseriyetle audi 90 veya audi 100 , nadiren de isuzu'dan devşirmedir.

    genel olarak 2. nesil tofaş kuş serisine ilişkin yaygın yanlış inanışın aksine, yurt dışında bir dönem satılmış fiat regata ile kasa benzerligi dısında uzaktan yakından alakası olmayan bir seridir kuş serisi. 2. nesil şahinler, doganlar ve kartallar ilk nesil fiat 131'lerin şasesi üzerine bina edilmiş makyajlı modellerdir.
  • bir dönem bilkent kampüsüne girmesi yasak olduğu iddia edilen araba serisi.
    (bkz: şehir efsaneleri)
hesabın var mı? giriş yap