• kadıköy belediyesi'nin, çevre esnafın ve kadıköy ahalisinin girişimleri ile üzerine yapılması hayal edilen avm projesinde yürütmeyi durdurma kararı alındı..

    çayır'ın "çayır" olmasının önünde engel kalmadı gibi görünüyor ama halihazırda tüm alanı işgal eden devasa belediye değnekçisini* nasıl çıkartacaklar oradan merak ediyorum..

    istanbulluların nefes alabileceği bu alana ihtiyacı var..
  • şu an iski'nin uyguladığı 2013 yazında bitmesi planlanan kurbağalıdere ıslah çalışması yapılmaktadır, plana dair bilgiler, söğütlüçeşme istassyonu tarafındaki alt geçit önünde 2012'den beri asılı durmaktadır.

    bu ıslah planı dışında herhangi bir düzenleme yapılması mümkün olmamakla beraber, esas endişe duyulması gereken husus, alanın 3. derece tarihi sit alanı olması sebebiyle, mevcut çalışmaya arkeologların eşlik edip etmediğidir, ki bu konu, havzanın megaralılar zamanından beri liman olarak kullanıldığı göz önünde bulundurursak, çok daha önemlidir.
  • eskiden salı pazarı kurulan, şimdilerde dev bir otopark ve şükrü saraçoğlu stadı'nın bulunduğu alan.
  • ibb burayı imara açmış. avm'ye izin çıktı.

    mahkemedeydi en son. demek bitmiş.
  • fenerbahçe'nin kurulduğu zamanlarda maçlarını oynadığı çayır.

    (bkz: papazın çayırı)
  • kadıköy'de bir zamanlar yemyeşil, cennetten bir köşeymiş..
    daha sonra uzun yıllar salı pazarı kurulmuş bu yer şimdi, bir kısmı şantiye diğer kısmı da otopark işlevi gören beton ve asfalttan bir çöl görünümündedir.

    çevresinde gazino ve sinema gibi eğlence yerlerinin, bir tarafında da çukurbostan'ın yer aldığı, bugünden bakıldığında masallardaki kaf dağının arkasında kalakalmış görünen o kadim yılların yaz aylarının gözde piknik yeri bu çayırlık, bayram günleri de bayram yeri olarak hizmet verir imiş.
    velhasılı kelam eskilerin yaz-kış yemyeşil idi dedikleri bu çayırdan geriye ne gazinosu ne sineması ne de bostanı kalmış olup, kıyıda köşede -kelimenin tam anlamıyla- tek tutam çimen ve bir de mahmut baba türbesi kalmıştır..
  • 1950'li 60'lı yıllarda bayram günlerinde tiyatro ve gösteri çadırlarının kurulduğu kuşdili çayırı ile ilgili olarak tanpınar'ın ilk yayınlanma tarihi 1954 yılı olan saatleri ayarlama enstitüsü adlı kitabında geçen yer.

    "bu sefer kadıköyü'ndeki bir kumpanyaya girdim. kuşdili'nde küçük bir salaşta oyunlarımız başladı. vakıa kazancım mühim bir şey değildi. yol parasını güç çıkarıyordum. fakat bu sefer kumpanya yeni ve şöhretsiz olduğu için kadınlar gençti ve ben hepsine, istisnasız, aşıktım."
    ahmet hamdi tanpınar - saatleri ayarlama enstitüsü
  • 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başları batılı anlamda ilk tuluat tiyatrosunun filizlenmeye başladığı günlere dair;

    alıntı :a.ragıp akyavaş
    şimdi değil ya, eskiden bu mevsimlerde kuşdili ve yoğurtçu çayırlarında otlar adam boyu yükselirdi. komik abdi (bkz: abdürrezzak abdi efendi) ve hasan efendilerin (bkz: kel hasan efendi) tiyatroları bile buralarda idi. dereboyu'nda kayık sefası yapar, küreklerin fışırtısıyla dinlenir, kıyılarından saz dinler, kahkahalar atardık.

    kadıköyü üsküdar gibi değildir. ahiretten ziyade dünyaya yakındır. biricik evliyamız mahmud baba bile kuşdili'nin kenarında yatar. ölülerimiz dahi zevk u safadan nasib alırlar.

    alıntı: seyyah francis marion-crawford
    kadıköy, üstelik konstantiniye'nin veya civarın tek türk tiyatrosu ile cazip bir yer.
    tiyatro salonu yerleşimin eteklerindeki geniş bir çayırlığın ucunda kalaslardan yapılmış, derme çatma bir yapı, dekor üstünkörü, müzik berbat ve seyircilerin tümü erkek. binanın çıra gibi yanabilir olmasına rağmen herkes sürekli sigara içiyor ve türklerin bir araya toplandığı her yerde olduğu gibi dondurmacıya ve kahveye talep çok.

    kaynak: kadıköy'ün kitabı: geçmiş zamanların, mekanların ve hatırlamaların rafında
  • ortasından geçen yolun doğu tarafında, yani kurbağalıdere ile ispark arasında kalan kısım, ibb tarafından 2 yıl kadar önce brandalarla çevrelenerek eğlence ve dinlenme alanları içeren bir parka dönüştürüleceği ilan edilmişti. içerisinde bir beton fabrikası ve işçi konteynerleri vardı. son geçtiğimde her şey kaldırılmış, hiçbir çevre düzenlemesi yapılmadan tüm toz-toprak ve çöplüğüyle öylece bırakılmış olduğunu gördüm. söğütlüçeşme parkı tcdd eliyle gasp edilip avm'ye dönüştürülürken kadıköy'ün göbeğinde ibb'ye ait bu kadar geniş ve bomboş bir alanın kamuya kazandırılmasından vazgeçilmesi son derece üzücü.
  • şu anda harıl harıl çalışmaların devam ettiği, ne amaçla kazı yapıldığını bilmediğim bir alan.
    birgün ansızın otoparkı kapattılar ve inşaat başladı...
hesabın var mı? giriş yap