• tercüman kullarının ekmeğine yağ süren yaratıcı hareketi.
  • “biz her peygamberi, kendi milletinin lisanı ile gönderdik, ta ki onlara hakikatleri iyice açıklasın.” ibrahim, 14/4

    “eğer biz kur’ân’ı yabancı bir dille gönderseydik derlerdi ki: "neden, onun âyetleri açıkça beyan edilmedi? dil yabancı, muhatap arap! olur mu böyle şey?" de ki: "o, iman edenler için hidâyet ve şifadır." ama iman etmeyenlerin kulaklarında ağırlıklar vardır. kur’ân onlara kapalı ve karanlık gelir. onların, çok uzak bir yerden sesleniliyor da söyleneni hiç anlamıyorlar gibi bir halleri vardır. ” fussilet, 41/44

    edit: gelen eleştiriler için;

    "biz her millete bir peygamber gönderdik. o da "allah’a ibadet edin, tağuttan uzak durun!" dedi. sonra onlardan bir kısmına allah hidâyet nasib etti, bir kısmı hakkında da sapacaklarına dair hüküm kesinleşti. işte gezin dolaşın dünyayı da peygamberleri yalancı sayanların âkıbetlerinin ne olduğunu görün!" nahl16/36

    "biz seni gerçek ile birlikte müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. her millet içinde mutlaka bir uyarıcı (peygamber gelip) geçmiştir."
    fatır35/24

    "kendisi için bir uyarıcı olmaksızın, biz hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmış değiliz." şuara 208
  • artık gelişen teknolojiyle mümkündür.

    sadece bunu getirecek kişinin uzayda bir yerde kaybolup bi müddet sonra ufo eşliğinde dünyaya inmesi gerekir ki inandırıcı olsun.
  • hiçbir kitapta penguenlerden bahsedilmemesi ile paralel olan durumdur.

    bedevi ne bilsin pengueni?
  • her şeye gücü yeten yaratıcının tüm kullarının kendine inanmasını ve ibadet etmesini istemesi, ancak bunun için tüm kullarına default inanç ve ibadet özelliği eklememesi, kullarından birini seçip herkesi inandırmaya çalışmasını istemesi ile hemen hemen aynı gariplikte olan olaydır.
  • kasiyer alınırken bile yabancı dil sorulan bir dünyada allahın biraz düşük profilli olduğunu gösteren durum...
  • tanrı değil, muhammed yazdığı içindir.
  • kutsal bir kitabı döneme göre göndermesi kadar ilginç değildir.
hesabın var mı? giriş yap