• tanrı değil, muhammed yazdığı içindir.
  • tercüman kullarının ekmeğine yağ süren yaratıcı hareketi.
  • hiçbir kitapta penguenlerden bahsedilmemesi ile paralel olan durumdur.

    bedevi ne bilsin pengueni?
  • kasiyer alınırken bile yabancı dil sorulan bir dünyada allahın biraz düşük profilli olduğunu gösteren durum...
  • kitap mı? ne kitabı?
    bütün kâinatı yaradan tanrı içimizden birini seçip mesajlarını diğer insanlara iletmesi için onu peygamberlikle görevlendiriyor.
    ama gel gör ki 23 sene boyunca gelen ayetler bir araya getirilip kitap şeklinde muhafaza edilmiyor.

    sadece belli sayida kişiye ezberletiliyor ve peygamberden sonra gelecek olan milyarlarca insana bu çok önemli mesajlar nasıl aktarılacak düşünülmüyor.
    ayetleri ezberleyen insanlar ölmeye başlayınca birileri akıl ediyor acaba bu âyetleri kitap haline falan mı getirsek diye.

    yani diyorum ki peygamber öldükten sonra bu çok önemli mesajlar kitap haline getiriliyor.

    hadi onun aklına gelmedi cebrail ne iş yapar? demez mi peygambere bunları kitap haline getir. çevrede yaşayan insanların dillerine çevir. çünkü bu son mesaj. tanrı bundan sonra insanlara mesaj falan göndermeyecek.

    anladın anladın yoksa yanacaksın.

    sırf bu bile onun bir masal kitabı olduğunu göstermeye yeter.
  • her şeye gücü yeten yaratıcının tüm kullarının kendine inanmasını ve ibadet etmesini istemesi, ancak bunun için tüm kullarına default inanç ve ibadet özelliği eklememesi, kullarından birini seçip herkesi inandırmaya çalışmasını istemesi ile hemen hemen aynı gariplikte olan olaydır.
  • kutsal bir kitabı döneme göre göndermesi kadar ilginç değildir.
  • yukarda bir arkadaşın da dediği gibi arap olan muhammed'in kendisinin yazdığı içindir. madem tek ve kutsal bir din var neden evrensel bir dilde yazılmadı? neden dünyanın en çok konuşulan 1.dili çince değil de en çok konuşulan 6.dili arapça olarak yazılıyor?

    ahzab 50 . " ey peygamber! biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, allah'ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. ayrıca, diğer mü'minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini peygamber'e bağışlayan, peygamber'in de kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mü'min kadını da (sana helal kıldık.) mü'minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

    ( ahzab 51 : "ey muhammed! bunlardan (hanımlarından) dilediğini geri bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. uzak durduklarından dilediklerini yanına almanda da sana bir günah yoktur. bu onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğine razı olmaları için daha uygundur. allah kalplerinizdekini bilir. allah hakkıyla bilendir, halimdir.")

    bunu bir tanrının ya da allah'ın yazmış olabileceğini sanmıyorum, peygamberlerin uçkuru niye kutsal kitapta belirtilsin? kafamda deli sorular.
  • baştan not: agnostikspor

    kutsal kitaplar herhangi bir dilde gelmemiş olabilir. ancak peygamberler gelen mesajı ifade etmek için bildikleri dilleri kullanmış olabilir. (gördüğün rüyayı birine anlatmak gibi)

    sonuçta yazılı veya sözlü halde gökten inmiyor bildiğim kadarıyla.
hesabın var mı? giriş yap