• aynı belediye başkanından çok çekmiş olduğumuzu bir entrysinde gördüğüm ve 'ooo hemşehri!' diye seslendiğim güzel yazar.

    dili tatlı, muhabbeti bol, kalbi solda atan ve bi' an boşluğuna gelip de pttcell kullanan kişi.

    kendisine verilmiş bir kahve sözüm var ve bu sözü jean paul sartre'nin varlık ve hiçlik kitabı olarak arttırıyorum.

    hadi bakalım.
  • nickinin orijinalligini gorup begenmem ile birkac entrysini bana okutmus olan suser.
  • feminizimle ilgili yazısı çok samimi. hatta feminizimle ilgili daha önce okuduğum yazılar içerisindeki en samimi ve en tatlı yazı. kayıplara karışmış umarım dönerde tanışırız.

    not: de senin için bitişik.
  • kendisi çok gafalı bi insan olmakla beraber bunu kullanmaktan imtina etmesi ile göynüme girmiştir. yalnız imtina ettiği zaman dilimi benim de imtina ettiğim zaman dilimiyle kesiştiğinden genelde gafalar uyuşuyor. ki ben prensip olarak kullanmıyorum. kendisinin de prensipleri var. bi bakmışsın prens ipleri bile olabilir. pis çağrışımların insanıdır çünkü. durduramaz. elinde olmaz. beyin lobları 3 oda bi salondur. balkonu manzaralı, tuvaleti alafranga. klozetine kışın ayazında bile götünü koysan dondurmaz. öyle da bi beyni var.

    manik depresif olabilir. teşhis koymak istemiyorum. çünkü ben koydumuydum oturturum. ben asla kesin konuşmam. çünkü en son kesin konuştuğumda içinde "galiba, heralde, sanırsam, muhtemelen" kelimeleri geçiyordu. en sevdiğim kelimelerle sorumluluğumu karşıdakine yıkmayı severim. ki karşımdaki aha bu şahıs oldumuydu alır sorumluluğu. napacağını bilemez. saatli bir bombaymışcasına taşır durur. ama saati hiç gelmez. patlamaz patlayasıca... ama sıkıntıdan patlar bazen. çok konuşur, hoşsohbetim der. o çok konuşmak ile hoşsohbet olmak arasında ince çizgiden selamlar dünyayı. çok konuşması çok gafalı olmasından ileri gelse de, çok gafalı olması bi şey ifade etmez. çünkü bu dünya gafalı insanlar için ideal değil. mutsuz olmak gafalı olmaktan geçer. gafalı olmak da aha bu şahıstan.

    kendisini severim o ayrı. nikindeki de de ayrı olmalı dediğinizi duyar gibiyim. manyak mısınız olum siz işiniz gücünüz yok mu? gidin ötede de'yi ayırın. bizi rahat bırakın. bi solukluk izin verin.

    dünyadaki en amaçsız şeyi yazmış olabilirim. olsun. dünyadaki her yaptığım amaçsız olduğu içün arada sırıtmaz. ama arada sırıtsa iyi olurdu. gülümsese. beyle dişlerini gösterse. çünkü gülmek en çok az gülene yakışıyor.

    velhasıl kelam demek isterdim aslında tam şuvan. ama neyi velhasıllamak gerek onu bulamıyorum.

    gendisini seviyorum. bi gün olacak biliyorum. içinden ta derinden mıtlı olacaksın. şaka şaka, bi sikim olmayacak galiba ama olsun. biz böyle de güzeliz. bok güzeliz. güzellik görecelidir. hayır efendim, görecesizdir. gören gözler güzeli güzel yapar. elbette, kör olsan göremezsin misal. ben güzele güzel demem, güzel benim olmadıkça. yoo valla derim. lafımı sakınmam. gediğine korum. küfür gibi oldu bu gerçi. gizli nesne gizli özneden tehlikeli olabiliyormuş.

    gıymatlım.

    .
  • kill bill seven yazar, ney ufleyen bill i dinleyen beatrix kiddo*

    kendisi kill bill'i ne kadar çok seviyor size anlatamayacağım burada ama sanırım sözlükte onun kadar çok seveni yoktur bu serinin, bu seri uğruna göze aldıklarına bakınca :)

    ayrıca çok da tatlı dillidir, ayrı şehirlerde yaşadığımız için henüz uzun uzadıya oturup konuşamadık ama bir gün gelecek, yollarımız kesişecek ve saatlerce sohbet edeceğiz, biliyorum.

    bu ara sınav dönemi ile cebelleşiyordu. umarım hepsi iyi geçmiştir, buradan da bütün iyi dileklerimi ayrıca yollayayım
hesabın var mı? giriş yap