• 90 sonu, 2000 basindaki bahadir baruter onderligindeki kadrosu bir dream team'i andiran dergi. ciddi ciddi efsaneydi bu dergi. simdilerde gulemedigim memo tembelcizer ve bulent ustun cok formdaydi. l-manyak sehitlerini okumaktan karnim agrirdi. kotu kedi serafettin ayri bir alemdi. acikcasi oky o zaman niye zavalli polat'i ciziyordu bilmiyorum. cok guldugumu soyleyemem. ama cihangir'de bir ev'in ciktigi yer de l-manyak'ti yine.. can barslan'in dedektif sanli'si da bayagi bayagi komikti. kavuna tecavuz edildigi bir bolumu vardi ki unutamam. alpay erdem'i de ben bu dergide tanidim. ama bence bu dergide en ozel yeri olan kisi, alacakaranlik kusagi'ni aratmayan oykulerin cizeri kenan yarar'dir.. eger simdi japonya'da olsa hakkinin verildigi mangalara imza atardi herhalde. gurcan yurt'un robinson crosue'si de cok guldugum bolumlerlendi. cengiz ustun ne guzel kunteper'i ve duka film'i ciziktirirdi.. memcos'un hatiralar gecidi'nin de okunabilirligi vardi.

    bu gece vakti eski dergileri karistirirken buldum eski l-manyak'larimi.. hakkaten dream team'di o l-manyak. simdilerde uykusuz mizah adina fena bir is degil ama ben o l-manyak'i cok ozluyorum acikcasi.
  • büyük konuşucam, bahadır boysal bir kere daha michael jackson ve kaşıkçı elması ile ilgili anıyı çizerse bu dergiyi almayı bırakıyorum
  • ergenlik dönemimin en parlak çağının başlarında, 1997-1998 yıllarında her ay düzenli alıp okuduğum, kötü kedi şerafettini, kunteper canavarını, memcoşu, robinson ve cumayı, zıçan adamı okurken ayrı ayrı keyif aldığım karikatür, mizah dergisi.

    bir kapağının çizimi aklımda baya yer etmiş; onca yıl geçmesine rağmen hala hatırlıyorum: derginin doğum günü şerefine bok şeklinde kıvrılarak yükselen bir pasta, üzerinde mumlar, irili ufaklı, tombullu kurulu onlarca kıllı erkek götü osurarak boktan doğum günü pastasının üzerindeki mumları söndürüyordu. onca kıllı götün arasında bir tane parlak, kılsız kadın götü vardı. çizerini şu an hatırlamıyorum ama o dönem l-manyakta çizen tek kadın çizere aitti o parlak götte işte. derginin 2. sayfasında kapak çiziminin küçük bir taslağı vardı. taslakta her bir göt numaralandırılmıştı ve taslağın biraz altında her numaranın hangi çizerin kıllı götüne ait olduğu yazıyordu. "lan dur bakayım, memcoşun götü hangisiymiş, cengiz üstününkü hangisiymiş, kih keh keh!" diye diye bir kapağı bir ikinci sayfası çevirip çizerlerin götlerini karşılaştırıp durmuştum. aghşkdst

    uzun yıllardır almadım bu dergiyi. karikatüre, çizime, mizaha olan açlığımı penguen ve uykusuzla bastırdım. sanki yeniden l-manyak alır da okurken eskisi gibi hissedemezsem ergenlik günlerimin, mazinin o güzel, masum ve eski büyüsü yok olacakmış gibi hissettim hep.

    edit: o parlak kılsız göt tuğçe'nin çizeri andaç gürsoy'a aitmiş. hatırlatma için flexin'e çok teşekkürler.
  • yayın hayatına başladığı ocak 1996 ila lombak'ı doğuran ayrılığın yaşandığı 2001 yılları arasındaki sayıları efsane olan dergi. bu dönemde yayınlanmış sayılar veya ciltler elinde olan ve satmayı düşünen suserlar yeşillendirirse fiyatta anlaşırız muhtemelen.
  • hobi olarak çıkarıldığını düşündüğüm dergi. satışlardan zarar ettiklerini düşünüyorum. böyle mizah dergisinin başka da bir seçeneği olamaz, olmamalı zaten. bahadır boysal iyice alzaymıra bağlamış, son bikaç yıldır anlattıklarını tekrar tekrar anlatıp duruyor. bir iki amatörü koymuşlar garip garip hikayeler, çizimler var. behiç pek desen koyvermiş, ayıp olmasın diye başı götü olmayan hikayemsi şeyleri bir iki çizip veriyor gibi. feciler fecisi. başarısızlığın el kitabı gibi dergi olmuş.
    içerisindeki bir iki adam gibi çizer de uykusuz'a ya da en azından penguen'e geçse de kapanıp gitse bari. çürüyor adamlar.
  • yazarların konu sıkıntısından dolayı devamlı surette kendilerinden ve gündelik hayatlarından bahsettikleri,her ay "şu an okuduğunuz kareyi 23 saniyede çizdim,baskıya 9 dakika var 40 saniyede bie kare çizmeliyim" muhabbetlerine maruz kaldığınız,eskiden çok güzel olan ama suyu çıkan bir dergi
  • ellerinde kalan eski sayıları önce kendi dergileriyle beraber promosyon veren ve bu hareketiyle şahsen beğenimi kazanmış ancak gazete promosyonu olarak dağıtıldığını duyduğumda tüm karizmayı yıkmış dergi. tabi ki atılmasından, kaybolmasından daha iyidir.
  • hürriyet' in bayram eki. bu işte bir terslik var diyeceksiniz, terslik yok, para var sanıyorum. daha neler göreceğiz. yanlış anlaşılmasın, bu esasen benim değil, kendilerinin karşı durduğunu sandığım bir olgu idi.

    http://www.hurriyet.com.tr/…4602.asp?gid=229&sz=754
  • beş altı sene severek takip ettiğim bir dergiydi. sonra mayoz, mitoz bölünmeler geçirdi. kemik diye bir şey yumurtladı. lombak diye bir ucube dünyaya geldi. o lombak da göt kafalıydı falan ama eski sağlam yazarların çoğu oradaydı. işte böyle böyle bir de baktık ki hayatımızdan çıkıp gitmiş.
hesabın var mı? giriş yap