• bas rolunu gerard depardieunun oynadigi 81de cekilen, muziklerini vladimir cosmanin yaptigi super komedi film.
  • martin short ve danny gloverın oynadığı bir de amerikan versiyonu vardır ama fransız versiyonu kadar iyi değildir tabii
  • ünlü fransız komedyen pierre richard da başroldedir bu filmde.
  • tırım tırım aradığım film lakin hiç bir film sitesinde yok.

    bilen, duyan varsa bir zahmet yeşil.
  • gerard depardieu'nun zamnında gayet fit bir adam olduğunu gösteren film.
  • bayağı bayağı, bildiğin kötü bir film.
    bir komedi filmi nasıl kötü yapılır deseler gösterebileceğim 3-5 filmden bir tanesi hatta.

    --- spoiler ---

    marie ile babası arasında geçen bir telefon konuşmasıyla açılıyor film. baba, telefonda devamlı olarak bir sorun olup olmadığını soruyor. kızı yok dese de, çok geçmeden babanın neden bu kadar korumacı davrandığını anlıyoruz. böylece şakaların devamlı tekrar ettiği, 90 dakikalık sıkıcı bir komedi filmine giriş yapıyoruz. elbette her filmi kendi içinde değerlendirmek, mantığı -arayacaksak- film içinde aramak lazım. tutup da robocop (güzel olanından bahsediyorum, yeniden çevrim saçmalığından değil) için "yarı insan yarı robot polis mi olur?" diyorsak eğer, önce o filmi neden izlediğimizi sorgulamamız lazım. fakat göründüğü kadarıyla ayaklı felaket olan marie'nin -bir köye varması o köyün yok olması için tek sebep- nasıl olup da o yaşa kadar gelebildiği; hadi geldi diyelim, hangi mantıkla tek başına tatile gönderildiği muamma. aynı şeyler perrin için de geçerli. kaldı ki herhangi bir yerde 2 dakika kazasız duramayan biri nasıl olmuş da iş bulabilmiş, başlı başına bir gizem. kızı bulmak için geliştirilen felaket teorisine girmek dahi istemiyorum. film bu yönleriyle baştan sona izleyiciye hakaret.

    --- spoiler ---

    pure luck diye bir de yeniden çevrimi var, martin short ve danny glover oynuyor.
    o daha da kötü.

    olur da dahasını okumak isterseniz, buyurun
  • oldukça eğlenceli ve matrak fransız komedi filmi. 1981 yapımı ve başrollerinde gérard depardieu ile pierre richard'ı izliyoruz. biraz bizim sakar şakir tadında; sakarlığı yüzünden bela mıknatısı bir adam ile yanındaki dedektifin macerasını takip ediyoruz.

    mösyö bens'in güzel ama her işi bir felaketle sonuçlanan sakar kızı marie meksika tatili sırasında ortadan kaybolur ve 42 gün boyunca haber alınamaz. holdingin psikoloğu kızın babasına: "marie oldukça sakar bir kız, nereye giderse belayı üzerine çekiyor. ben de yıllardır buradayım ve herkesi tanırım; çalışanlar içersinde bir adam var ki aynı senin kız gibi. dedektifin yanına onu koy ve göreceksin ki kızının izlediği yolu izleyecek" der. mösyö bens bunu kabul eder ama dedektif campana saçma bulsa da mecburiyetten yola düşerler...
  • eğlenceli ve farklı bir komedi olmakla birlikte fikir tutarlı bir şekilde işlenemeyip yer yer bizim iyi aile çocuğu'ndaki gibi keyfi olarak ya da işlerine geldikleri gibi kullandıkları sahnelere yer verdikleri seviyede kalmış. mesela yaşanan talihsizliklerin koskoca dünyada ille de aynı yollardan geçmelerini sağlamasının garantisi ne? ayrıca dünyada aynı durumda iki kişi mi var, neden benzer durumdaki başkaları da karşılarına çıkmıyor? vs vs..
    ama bunların yanında bir fikre dayalı bir komedi izlemek gerard depardieu'nün gençliğini göremek için bakılabilir.
hesabın var mı? giriş yap