la grande bouffe

• ah, seyretmeyenlerin neler kacirdiklarina dovunmeleri gereken ferreri filmi.
  ortayas krizi erkeginin anatomisi.
  kuzularim, erkegin 4 saplantisi, sirasiyla, gurme yemek, seks, hikaye anlatma tutkusu, ve olum korkusudur. iste bu film de kilicini boganin omuriligine saplayan matador keskinligiyle bu 4luye isaret etmektedir.
  filmin kadrosundaki aktorlerin isimlerinin yanyana okunusu bile okyanus dalgali kahkalar attirdi simdi bana.
  filmin bir gosteriminde sinema salonunun yanindaki restaurant'ta izleyicilere sunulan filmde bahsi gecen yemekleri yapabilen bir kadin..iste film esas bu eksende de firildiyor olabilir.
  (bkz: marcello mastroianni)
  (bkz: philippe noiret)
  (bkz: michel piccoli)
  (bkz: ugo tognazzi)
  
  erkekler hakkinda bu kadar cok ipucu veren baska bir yapit varsa hemen hepsi toparlanip yakilmalidir. bir erkegin bu gibi itiraflari erkekler gezegeninde affolunmaz. aslinda yasalara da aykiridir filmde soylenenler.
• kasap bicaklarinin keskin vahseti, kuyumcunun ozeni ve titizligi.
  iki karakteristige ikisi birarada haiz olan talihsiz erkeklerin filmi.
  varolusculugun en samimi feryadi. en iyisi tika basa yemek ve sonra olmektir.
• yirmi üçüncü ulaslararası istanbul film festivali kapsamında gösterilen 1973 yapımı,konusu ve kurgusuyla oldukça sıradışı ve izlenesi bir marco ferreri filmi, ayrıca farkettim ki yemek yeme sahnelerinin tiksinti oluşturacak derecede çok oluşu sebebiyle filmden sonra insan epey bi süre yemek yemek istemiyor.
• bi arkadaşımın tavsiyesi üzerine aç gittiğim,
  çıktıktan sonra saatlerce yemek yiyemediğim film.
  başrol oyuncularının tümünün mükemmele yakın oynadığı,
  yapıldığı yıl olan 1973'ün ötesinde,
  yemek yemek ve seks yapmak üzerine düşündüren film.
  fahişe rolündeki hatunlardan sarışın olanı nefes kesicek kadar güzeldi, o ayrı.
• buyuk tikinmadan ilk once fahiselerin vazgectigi, herkes doydugu zaman bile hep ac olanin ve digerleri teker teker yittikten sonra tek geride kalanin ogretmen olmasi ilgincti.
• filmin kurgusunda erkek olmak ve kara mizah tam ortadan ikiye kesilmis bir kadin saci gibi yanyana dingilder ve sirf bu yuzden filmi yemek yemek ve sex yapmak olarak gormek sinik^* gonulleri kirar.
• hep bunuel'in yüzünden. elcevap.
  
  sen adamların yemek yemelerini her seferinde önlersen bu hareketin cevapsız kalmaz. ama bu burjuvazi de nasıl bir pınarmış ki yemeyince alegori, yiyince açgözlülük anasını satayım. ver mesajı ver mesajı.
  
  o değil de, şu kafamızda hep cennetvari simüle ettiğimiz büyük kapanma harbiden böyle bitmez dimi? karar abi, kararında yapalım, karar, evet.
• garajda bulunan alet icin (bkz: bugatti type 37)
• marcello: "e ben size dedim aptal herifler, yiyerek ölünmez diye."
  
  the night porter ile birlikte, geçen yüzyılın en acaip filmidir bu. böyle muazzam ve etkili bir sanat eserini hiçbir disipline,tarza,anlayışa sığdıramıyorum. sayın ferreri'ye teşekkür ediyorum en fazla.
• heryerde arayıp bulamadığım, ne kadar iğrenç olduğunu bilsem de tekrar izlemek istediğim bir filmdir.
  evet aç karnına izlenmelidir ama izlendikten sonraki birkaç saatlik yemek yiyememe durumu da göz önüne alınmalıdır.
  şişman bir kadında selülit nasıl olurda olmaz dedirten , pastanın üzerinde çıplak oturmuş şişman kadın sahneleri vardır.
  böyle kendine işkence ede ede büyük bir zevkle izlersin, cinsellikten soğur yemeklerin yüzüne bakamazsın. ^*