• kunderanın unutmak-yavaşlık-haz ilişkisini anlattığı deneysel romanı..
  • kundera'nin en guzel romani demek icin muhtemelen butun romanlarini okumam gerekli ama okuduklarim arasinda rahatlikla en guzeli diyebilecegim romandir. ayrica tiyatro oyunevinin sergiledigi "unutmak" isimli tiyatronun kitapciginda da bununla ilgili alintilar vardi.
    (bkz: #2663682)
  • kunderanin varoluscu kafa sikislerinden, epicurisme tekamul edisine sahit olunan kitap.
    farkli caglari es zamanli olarak anlatmak gibi bir trip yapmistir yazar kitapda.

    tekrari olmayacak olaganustu bir haz gecesinden sonra, sovelye satodan ayrilirken kundera kahramanina su cumleyi fisildar:
    "yalvarrim dostum mutlu ol. icimdeki su belirsiz duyguya gore, senin mutlu olma yetenegine bagli bizim biricik umudumuz."
  • milan kundera nin vivant denon dan somali deki aidsli cocuklara gittigi, her zamanki daginikliginda guzel romani.
  • italyancası la lentezza olan yavaşlığa övgü.
  • kunderanın, ün peşindeki, herhangibi toplumsal düzeni dünyaya zorla benimsetmeye çalışmayan ve kendi benini ünlendirmek için sahnede kalmayı amaçlayan dansçılara değindiği sıradışı romanı.
  • “(…) yavaşlığın keyfi neden yitip gitti böyle? ah nerede şimdi geçmişin aylakları? (...) bir çek atasözü onların tatlı aylaklıklarını bir eğretilemeyle tanımlar: tanrının pencerelerini seyrediyorlar. tanırın pencerelerini seyreden kimsenin canı hiç sıkılmaz, mutludur.”
  • aylak adamlığı çağrıştırır
  • "motosikletinin üzerine yumulmuş giden insan bu gidişin somut bir saniyesine verir kendini yalnızca; geçmişten ve gelecekten kopmuş bir zaman parçasına tutunur; zamanın sürekliliğinden kopmuştur; başka bir deyişle, esrime durumundadır; bu durumda yaşı, karısı, çocukları, kaygıları umurunda bile değildir, unutmuştur onları, bu nedenle korkmaz, çünkü korkusunun kaynağı gelecektedir ve kurtulmuş bir insan için korkacak bir şey yoktur."

    tam da bu şekilde yaşamalı aslında hayatı. en azından hayatın bazı anlarını. kaçışı bulmalı ve kaçışa sığınmalı zaman zaman. bunu yapınca, yapabildiğin yeri/şeyi/yolu bulunca artık bir sığınağın olur.
    olmayınca, hayat devam etmeyince içine girebileceğin, istersen saatlerce çıkmayacağın, zamansız, mekansız, bilinçsiz bir korunak.
  • "yavaşlık, ciddi bir roman değil, bir şaka: gevezeliğin can sıkıcı ciddiliğinde yitmekte olan hazzın gizini, haz aracılığı ile ve haz için yeniden bulmaya çalışan kitap. don kişot da bir şakaydı."

    pierre lepape, le monde

    ayrıca, kitaptan: http://sessiziz.wordpress.com/…1/06/22/yavasliktan/

    "bir insanın yalnızca yüksek sesle düşündüğü için hayatına anlamı veren şeyden yoksun kalabildiği bir ülkeden geliyorum."
hesabın var mı? giriş yap