• abd de cornell universitesinde tarih profosoru dunyaca taninmis ekmek uzmani steven kaplan 'in yeni kitabi.
    la pain maudit- lanetli ekmek 1951 in agustos ayinda pont-saint-esprit kasabasinda ekmege karistigi sonradan anlasilan ve hala ne oldugu bilinmeyen bir maddenin ekmegi yiyenlerde korkunc halusinasyonlara ve hatta olumlerine sebep olmasinin hikayesi.
    kasaba halkinin toptan delirmesine neden olan bu korkunc olayin aciklamaya yonelik calismalarin hic biri ekmek uzmani steven kaplan'i tatmin etmemis ve yaptigi uzun arastirmalar sonucunda olayin nedenini bulmus.
    nedenini merak edenlerin kitabi okumalari gerekiyor.
  • haberturk'e gore bu garip olay cia'in yaptığı bir deney sonucu tezahür etmiştir. insan zihnini kontrol etmeyi amaçlayan bu deney için cia ajanları bölge insanlarının tükettiği ekmeklerin içine lsd koymuş. sonrası malum, biri ben uçağım diyerek 2. kattan atlamış, biri kalbim yerinden çıktı lütfen yerine takn demiş, sonuçta 5 ölü, 300 yaralı ve aylarca süren tedaviler..

    ama asıl nokta 1951'de bu şekilde deneyler yapan adamlar acaba şuan neler yapıyorlardır, insanları kobay olarak kullanmaları, ve bir madde gibi davranmaları "şayet haber" doğruysa zihniyetleri ve "büyük idealleri" için neler yapabileceklerini gösteriyor.

    http://www.haberturk.com/…0572-ciaden-korkunc-deney
  • (bkz: etli ekmek)
  • (bkz: mk ultra) deneyi.
  • cia'nin zihin kontrol deneyi icin uydurdugu dusunulen olay.
  • kontrol edilmediği ve genetiği değiştirilmediği zamanlarda çoğunlukla çavdar üzerinde ya da buğdayda, uygun ortam oluştuğunda ortaya çıkabilen, çavdar mahmuzu adıyla da bilinen ergotamine içeren parazitin civardaki bi tarlada kolonize olması sonucunda köylülerin maruz kaldığı toplu çıldırma olayıdır.
    ergotamine solumak ya da kontamine olmuş besini yemek suretiyle sinir sistemine karışabilir ve bazı nörotransmitterlere moleküler benzerliği sayesinde dolaşımda kalır ve ilgili reseptörlere bağlanır. bunun sonucunda gerçeklik algısının değişmesine varabilen zihin durumlarını deneyimlemenize neden olabilir. belirleyici olan maruz kaldığınız dozdur, ama çok küçük parça bile bu etkiye sahip olabilir ve siz bu oranı herhangi bi şekilde tartamazsınız`:tabiki hesaplanabilir ama bu yazıyı okuyan 'bizler' için pek mümkün değil.` ölümcül olabilir ama aynı zamanda migren ağrılarına karşı etkisi son derece kuvvetli olan bi alkoloiddir. lsd ve türevlerinin sentezinde esansiyel olarak bulunur.
    ha bi de cıa bağlantısı kurulmuş :) ergotun bu şekilde psikedelik etkileri olduğu halde araştırmayı yapan ekmek uzmanına bu fikir makul gelmemiş, ama neden makul gelmediğine dair bi açıklama elbet yok, bilimsel demiyorum bak hiç yok. ve bu tip teorilerde sıkça kullanılan bi algı oltası "fakat cıa bunu hiçbir zaman kabul etmedi" basit ama dikkatsizce okuyup geçtiğinde sanki bu olay yaşanmış ama onlar hiç kabul etmemiş gibi bi izlenim bırakıyor gerisinde. oysa ki olan sadece 'fransız köylülerine dalgayı siz mi verdiniz' temalı maillerine cevap alamamak olmuştur.
    yine de cıa nin karanlık deney tarihini incelediğinizde hiç olmayacak bi iş olmadığını da kabul etmek lazım, buna rağmen yapılan etik dışı deneylerde denekleri daha kapalı bi kontrol mekanizmasında izlemeyi tercih ettikleri için bu durumda cıa bağlantısı daha düşük bi ihtimal gibi göründü bana
  • 1951 yılında fransa'daki ufak bir kasabada yaşanan 'lanetli ekmek' olayı, birçok insanı etkilemesinin yanı sıra, 7 insanın da hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. günlerden bir gün yataklarından kalkan köylüler son derece garip bir ruh haline büründüler. ilginç yaratıklar, vahşi hayvanlar gördüğünü iddia eden köylüler, saldırgan tutumlar sergilemeye başlayınca yetkililer tarafından konu araştırılmaya başlandı.

    işte gizemini hala koruyan 'lanetli ekmek' olayı...

    fransa'nın grad bölgesinde küçük bir köy olarak bilinen pont-saint esprit, kendi halinde yaşayan insanlardan kurulu, sessiz ve sakın bir yerleşim alanı olarak biliniyordu. insanların günlük ihtiyaçlarını karşılamak için işinde gücünde olduğu kasabada, tarihler 16 ağustos 1951'i gösterdiğinde son derece ilginç olaylar yaşanmaya başladı. 6 ağustos gününe gözlerini açan herkes büyük bir gariplikle hareket ediyordu. köylüler ejderha gördüklerini söylüyor ve yılanların kendilerine saldırdıklarını ifade ediyorlardı.

    o tarihte 11 yaşında olan charles granjhon, evinden koşarak çıkıp büyük annesini boğmaya çalışırken, işçi gabriel validire kendisinin öldüğünü, oda arkadaşının da kafasının bakırdan yapıldığını ve karnını yılanların yediğini iddia ediyordu.

    aynı gün evinden çıkan bir kadın ise kendisine kaplanların saldırdığını söylemekteydi. köydeki herkes istisnasız hayal görüyordu. yaratıklar, ejderhalar, kaplanlar, yılanlar ve daha niceleri köylüleri çıldırtıyordu. yaşanan ilginç olaylar yetkililer tarafından araştırılmaya başlandı. ilginç yaratıklar gören yaklaşık 300 insan incelenmeye başladı. 50'si ise kontrol edilemediği için akıl hastanesine yatırıldı. hastaneye yatırılmaları da durumun kontrol edilmesini sağlayamadı. doktorlara kalbinin yerinden çıktığını ve onu yerine koymaları gerektiğini söyleyenler bile vardı.

    garipliklerin başlamasından tam 8 gün sonra, hastanede yatan bir hasta çığlıklar atarak kendini ikinci kattan aşağı attı. düştüğü yerden kaçmaya başlayan hasta, 'ben bir uçağım' diyerek kendini savunuyordu. uzun süredir kasabayı delirten ve toplamda 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların sorumlusu olarak ise köyün fırıncısı roch briand gösterilmekteydi. yapılan araştırmalar sonrasında köylülerin ekmeklerine ergot isimli bitki mantarı veya mantarın içindeki kimyasalların karıştığı tespit edildi. lsd'nin ana maddesi olarak bilinen ergot mantarı, dünya üzerindeki en güçlü halüsinojen maddelerden bir tanesi olarak biliniyordu.

    kasabadaki garipliğin nedeni ergot mantarı ile çözülmüş gibi dursa da, üzerinde birtakım soru işaretleri her zaman bulunmaktaydı. ergot mantarının işlenmeden unun içine karıştırılması, bu kadar güçlü bir halüsinasyon dalgası yaratabilir miydi? ayrıca yüksek fırın ısısının mantarın içindeki etkileri yok edip edemeyeceği konusunda araştırmalar yapılmamıştı. kasabanın toplu halde delirmesinden 2 yıl sonra yaşanan intihar vakası ise kasabada yaşananlar hakkında farklı tezlerin ortaya çıkmasını sağladı.

    cıa'nın mk-ultra adını verdiği ve zihin kontrolünü amaçladığı deneylerde, belirli miktarda lsd verilerek zihni kontrol edilmeye çalışılan frank olson kaldığı otelin 13. katından atlayarak intihar etti. olson'un bilincini kaybettiği ve yapılan deneyi tüm dünyaya duyurma isteği duyduğu düşünülüyordu.

    intiharla ilgili yapılan araştırmalar sırasında ulaşılan belgede, bir ilaç firması ile bir cıa ajanı arasında geçen görüşmelerde, kasabada yaşananların tamamen lsd nedeniyle olduğu iddia ediliyordu.

    toplamda 300 köylünün uzun süre hayal gördüğü, 50 köylünün uzun süreler tımarhanelerde tedavi altına alındığı ve 7 köylünün de hayatını kaybettiği 'lanetli ekmek' olayı halen daha aydınlatılmış değil.
hesabın var mı? giriş yap