• filmin muzikleri beth gibbons'a ait.
  • sonunun bir muamma olduğu, kafaları karıştıran ve de yönetmeninin arzunun filmi olarak tanımladığı film. aklıma aşağıdaki sorular takıldı; merak ediyorum sinema eleştirmenleri ne düşünüyorlar bu konuda:

    --- spoiler ---
    iris'in yanında çalıştığı adamın hikayesi neydi?
    ayakkabıların hikayesi neydi?
    yanığını aldırmak için içeri giren kıza ne oldu?
    iris'e ne oldu?
    --- spoiler ---
  • daha birkac dakika once izlemeyi bitirdigim.. muammalariyla ilgili cesitli senaryolar uretmeme ragmen hic birinin merakimi gidermedigini farkettigim film... muziklerinin kesinlikle hem huzurlu hem urkutucu oldugunu dusunuyorum... yoko ogawa nin romanindan alinti oldugunu biliyor ve bu romani bir gun bir yerlerde bulmayi umit ediyorum...
    ayni zamanda kafam dagilsin diye izledigim ama kafami gerektiginden fazla dagitan film...
  • filmin yonetmeni ve senaryo yazari diane bertrand, filmin kaynagi olan romanin ne anlatmak istedigini tam olarak anlayamadigini itiraf etmis. ama kadinin hakkaten sucu yok...

    ve zaten uzakdogu kokenli bir insandan baskasinin yapamayacaigini dusundugum gizem ve duygusal deliligi karninda saklayan film...
  • aynı zaman ve mekanda yaşadıkları halde iletişim kuramayan insanlar, laboratuvar, kırmızı ayakkabılar ve yağmur gibi imgelere yüklenmiş sembolik anlam ve tüm bunların açıklanamaz bir bilinmezlik potası içinde harmanlanıp dışavurumsal döngü içersinde, ee.. izdüşümün gerçekliği konusunda ders niteliği taşıyan, şey işte, eeöö.. olmuyor anasını satayım. film hakkında entel entel iki satır yazayım dedim, sıçıp batırdım.

    o değil de, olga kurylenko hatırına izlenebilir işte. aslında filmin sanatsal bir derinliği de mevcut. ama ben pek şeyedemedim. yani olga kurylenko oynuyo filmde, ondan hani. böyle kütür kütür. güzel film olmuş neticede. normalde bir fransız filmini izleyip beğenebilmem için silah tehdidi gerekir. ama olga.. of ulan ooff..

    bir de o doktor mudur, labaratuvar sorumlusu mudur bir herif var filmde. böyle beyaz önlük giymiş, gizemli gizemli takılıyor. işte o var ya, onun ta tiyniyetini sikeyim ben. iki elim yakanda senin. amına kodumun esrarengizi seni.
  • mainstream'den uzak tam bir sanat harikası.
    filmin konusu müthiş, olga'nın çıtırlığı muazzam ayrıca film olaganustu müziklerle bezenmiş gizemli bir hikaye.uzun zaman oldu böyle bir film seyretmeyeli. o tersane ve hostelin şirinliği görsel bir şölen.

    olga'nin feribotla giderken kendisini uzaktan seyreden tersane işçisini farkedip ayağa kalktığında yûzündeki ifadeye ne diyebilirim ki, ya o sırada çalan muhteşem parça lonely carousel? peki ya olga'nın lastik üstünde salıncak misali sallanma sahnesindeki şirinlik! olağanüstü bir film bu, fransızların dokunduğu her şey neden böyle sanat oluyor anlayabiliyorum artık. gerçi nette kısa 1 dakikalık pasajlar halinde sahnelerden alıntı arka plan sesleri kesilmeden yayınlanmış müzikler mevcut ama insan bu piyano sonatlarını yüksek kalitede dinlemek istiyor.

    tüm müzikler beth gibbons'a ait ve umarım ilerde filmin hem bluray'i hem de official ost'si yayınlanır, umutluyum.
hesabın var mı? giriş yap