• beni şaşkınlıklara, kafaları yemelere gark eden ışın. hayır çözemedim hala ne ayak bu lazer belası. ne yapıyor bu şimdi tam kestiremiyorum.ama bu miyopu yok eden, kılları yok eden, damarları açan-kapatan-. kitleleri alan, kedileri oynatan,mustafa sandal'ı hoplatan,maddeleri kesen lazer aynı lazerse, nerden biliyor benim ne amaçla lazer duttuğumu. belki damarımı aldırcam ama o damarımı kapatıyo filan.hayır hayır bu kadar basit olmadığını biliyorum da.nasıl yapıyo bütün bunları o şerefsiz ışın anlamış değilim.bakıyım... evet hala anlamamışım.
  • normal ışıkla arasındaki fark şöyle bir analojiyle anlatılabilir:

    normal ışıkta fotonlar kadıköy meydanında yürüyen insanlar gibi hareket ederler; başka başka yönlere, başka başka hızlarda hareket ederler. laser ışığındaki fotonlar uygun adım yürüyen askerler gibidir. her birisi aynı yönde hareket eder ki zaten gücü de buradan geliyor.
  • laser'e turkiye'de hitap $ekli.. orn: "naber lan lazer!"
  • gokyuzune dogrultulan bir lazer, ucaklarin uctugu atmosfer seviyesine ulastiginda o kadar genisliyormus ki ucaklarin pilotlarini kor edebilme riski varmis.

    ayrica (bkz: #42414394)
  • kedi oyuncağı olarak kullandığım alet. daha önce neden aklıma gelmemiş bilmem. şu sıcak yaz günlerinde yorulmadan terlemeden kediyle oynayabiliyorsunuz evet. bir de sunumlarda işe yarıyor. başka bir işlevi var mı bilmiyorum.
  • teorik olarak 1958'de charles hard townes ve arthur leonard schawlow tarafından düşünülmüş, hayata ise 1960'da theodore h. maiman tarafından hughes research laboratories'de geçirilmiş bir çeşit ışık kaynağı, veya ışık üretme biçimidir. aslında laser "light amplification by stimulated emission of radiation" anlamına gelen bir kısaltmadır.

    genel olarak kullanılan kırmızı laserlerde yakut kullanılmaktadır. yakutun etrafına ise bir flash tube, yani elektrikle çalışabilecek ve hatrı sayılır kadar güçlü bir enerji üretecek bir ışık tüpü sarılır. sarılı olan bu tüp enerji kaynağına, basitçe bir pile, bağlanır ve çok hızlı bir şekilde açılıp kapatılır. her açılmada yakutun içindeki electronlar excited state'e geçer. yani, tüpün ürettiği photonun atoma ulaşması sonucunda electron o photonun enerjisini absorb eder ve bir üst electron orbitaline yükselir. ancak yüksek orbitalde electron kalmak istemez ve bir an önce alt orbitale, ground state'e dönmek ister. bunu yapabilmek için ise foton üreterek enerjisini verir. işte laserin ser'i, "stimulated emision of radiation" bu kısımda oluşmaktadır. şimdi biraz bu photona neler olabileceğine bakalım.

    bu photon direk olarak yakuttan kurtulup bildiğimiz laser ışığının ufak bir parçası olabilir. ancak büyük ihtimalle bu olmayacak, çıkan bu photon yakutun içindeki komşu atom tarafından absorb edilecek, electronları excited state'e çıkaracaktır. aynı şekilde electron ground state'e döndüğünde bu sefer daha yoğun bir photon emisyonu olacaktır. laser'in la'sını oluşturun "light amplification" da budur. yakut içindeki atomun ürettiği photonlar diğer atomları etkiler, onlar daha çok photon üretir, onlar daha çok atomu etkiler, daha da fazla photon üretilir... peki sonuç? ağaç şeklinde büyüyen bir photon ordusu, aşırı yoğun bir ışık kaynağı.

    peki neden klasik bir ışık her yönde yayılırken laser dümdüz ilerler? bildiğiniz gibi photonlar hem dalga hem particle özelliği gösterir. normal bir ışık kaynağından çıkan photon dalgaları aynı fazda, aynı frekansta ve aynı büyüklükte olmayabilir. ancak laserde ise bütün dalgalar muhteşem bir uyumla hareket eder. bu da dalgaların birbirini söndürmesi, dağıtması gibi durumları en aza indirger, neredeyse dümdüz ilerleyen bir ışığınız olur.
  • - gaz, sıvı ya da katı maddelerin elektrikle uyarılması sonucu oluşan bir ışındır.

    - çeşitli maddelerle oluşturulabildiğinden farklı tipleri de mevcuttur ve bunlar da oluşumu için kullanılan maddelerin isimleriyle adlandırılar ki örnek gerekirse; argon lazeri, karbondioksit lazeri vb...

    - özellikle cerrahide lazer, dokuları kesme, tümörleri veya yaraları küçültme ya da yok etme, kan damarlarını tıkama gibi işlemleri yapmada çok işe yaramaktadır..

    - lazerin en temel işlevi dokuları buharlaştırmasıdır.. kesmede kullanılırken çok ince bir hat boyundaki dokuları buharlaştırdığı için diğer dokular birbirinden ayrılır..

    - tüm lazer tipleri ısıtıcı ya da yakıcı özellik taşımazlar..örneğin, göz dibinde kanayan damarları tıkamak için lazer kullanıldığında, bu lazerler göze hiç bir zarar vermeden gözden geçer ve sadece damarın kapanmasını sağlayacak bir etki yaratırlar..

    - fonksiyonel açıdan tıp alanında lazer bistürinin yerini tam olarak alamasa da, kesilen yerlerde çok az kanamaya yol açması, bu nedenle de ameliyat alanının daha rahat görülmesini sağlaması, ince ve zor alanlarda daha rahat çalışma imkanı vermesi, lazerle yapılan ameliyatlarda enfeksiyon riskinin, yara dokusunun ve iyileşme süresinin azlığı gibi avantajları, lazeri günümüz teknolojisinin ve doktorlarının vazgeçilmezlerinden biri yapmıştır...
  • light
    amplifier
    stimulated
    emission of
    radiation
  • lazer kelimesini duyduğumuzda en basitinden bir çoğumuzun aklına hemen star wars filmi düşer, çünkü dünyada en beğeni gören en ünlü lazer aleti ışın kılıcıdır diyebiliriz ya da başka bilim kurgu filmlerinde de benzerlerini görmüşsünüzdür.

    peki lazer nedir peki?
    lazer teknik olarak bir ışıktır; fakat oluşan ışık ve yayılması bakımından diğer ışık kaynaklarından farklıdır aslında.kabaca anlatacak olursak çeşitli atomları veya molekülleri yaymak için belli bir enerjiyle uyarılan bir madde çeşitli dalga boylarında ışık vermeye başlar ve elde edilen bu ışığı yükseltirsek tipik olarak çok dar bir radyasyon ışını üretmiş oluruz.

    işte lazer kelimesi de aslında ışığın üretilme prosedüründen dolayı light amplification by the stimulated emission of radiation( uyarılmış radyasyon emisyonu ile ışık amplifikasyonu ) kısaltması olarak ortaya çıkan bir anakronimdir .

    fizikteki bir çok fikir gibi bu fikrin babası da albert einstein'dır. albert einstein 1916 yılında uygun koşullar altında atomların aşırı enerjiyi ışık olarak ya kendiliğinden ya da ışıkla uyarıldığında açığa çıkarabilecekleri yönündeki bir önermede bulundu bu teorinin üzerine yıl 1953'e geldiğinde amerikandan charles h. townes ve rusyadan(sscb) aleksandr mihayloviç prokhorov ve nikolay gennadiyevich basov ayrı ayrı lazer'i keşfettiklerinden dolayı üçü de 1964 nobel fizik ödülü'nü paylaşmış oldu.

    lazerlerin keşfinin ardından bu durum bilim kurgu yazarlarını etkilediği gibi amerikan ordusunu da etkilemişti. düşünce olarak bir çok kişiyi etkilese de pratik uygulamaları biraz hüsrana uğradı diyebilirim ve hayatımıza etkili bir şekilde girmeleri için geliştirilmeleri yıllar aldı.

    1970'lere gelindiğinde ilk lazer tabancası yapılmıştı. eminim ki bu tabancayı hayalinizde canlandırdığınız. fakat hayaliniz suya düşecek diyebilirim, çünkü ilk lazer tabancası barkod tarayıcı olarak piyasaya sürülmesiyle ortaya çıktı.

    bu gelişmeler sonucunda hayatımızda bir çok şey için lazerleri kullanmaya başladık. örnekler verecek olursak; diskman gibi müzik çalarlar da , cdlerde, yazıcılarda, tıp alanında kullanılan cihazlarda(en bilineni göz bozukluklarının giderilmesinde), sunumda kullanılan işaretçiler de, mesafe ölçerler de(mesela bu sayede uydumuz ay'ın bizde her yıl uzaklaştığını bilmekteyiz), spektrometreler de ve günümüzde bir çok askeri silahlar da kullanılmaktadır.

    şu an biz konuşurken bile lazerlerin, fantastik ışığının etkisi büyüyerek birçok uygulama ve endüstri için vazgeçilmez birer gereklik haline gelmeye devam ediyor diyebiliriz. hatta allied market research (amr) tarafından yapılan tahminlere göre lazer pazarının 2026 yılına kadar 550 milyar doları aşabileceğini bile gösteriyor.
    video

    kaynak:12
  • bir sivrisineği rahatlıkla öldürebiliyormuş.
hesabın var mı? giriş yap