• "..güzelsiniz ama boşsunuz, diye ekledi. kimse sizin için canını vermez. buradan geçen herhangi bir yolcu benim gülümün size benzediğini sansa bile, o tek başına topunuzdan önemlidir. çünkü üstünü fanusla örttüğüm odur, rüzgardan koruduğum odur, kelebek olsunlar diye bıraktığımız birkaç tanenin dışında bütün tırtılları uğruna öldürdüğüm odur. yakınmasına, böbürlenmesine, hatta susmasına kulak verdiğim odur. çünkü benim gülümdür o.."

    kesinlikle çocuk kitabı diil..

    edit: küçük prens hakkında "kesinlikle çocuk kitabı değil" yorumu yapmayanları anasıdan doğduğuna pişman eden bi' mafya vardı. 5 kişilerdi. önce soğuk duşun altına tuttular, sonra sabaha kadar elektrik verdiler. sabaha karşı mahallenin elektrikleri kesildi de ölmekten zor kurultum. şimdi ne zaman bir küçük prens kitabı görsem bir kitapçının bir rafında, reflekssel olarak bu entry'yi açıp okurken gözyaşlarımı sayıyorum. bir yer var biliyorum. her şeyi söylemek mümkün.
  • saint-exupéry nin harika romanı...çocuk romanı diyemeyeceğim, büyükler için çocuk gözü romanı...

    "büyükler hiçbir şeyi tekbaşlarına anlayamıyorlar, onlara durmadan açıklamalar yapmak da çocuklar için sıkıcı birşey oluyor dogrusu..."
  • hemen en can alici kismi yazalim:
    "n'oublie pas, dit le renard, c'est le temps que tu as perdu pour ta rose qui fait ta rose si importante. -c'est le temps que j'ai perdu pour ma rose... fit le petit prince, afin de souvenir..."

    "unutma, dedi tilki, gülün için harcadiğin zamandir gülünü bu kadar önemli yapan. - gülüm için harcadiğim zaman... dedi küçük prens, hatirlamak için..."
  • bugün itibariyle arjantin'de akşam haberlerine çıkmış kitaptır. hakim tarafından boşanmak isteyen bir çifte son celse öncesi okunması ve okuduktan sonra ayrılık konusunda son kararın verilmesi salık verilmiş. hakimi şahsen tanımak istedim şu an.
  • -gunaydin, dedi kucuk prens
    -gunaydin,dedi satici
    susuzluk giderici haplar satan bir adamdi bu.haftada bir hap ictiniz mi, artik icecek bir sey aramiyordunuz.
    -bunlari neden satiyorsun? diye sordu kucuk prens.
    -zamanin bos yere harcanmasini onlemek icin.uzmanlarin hesabina gore,bu haplar alininca haftada elli uc dakika kazaniliyor.
    -peki bu elli uc dakikada ne yapacagiz?
    -canin ne isterse
    -keyfimce harcayacak elli uc dakikam olsaydi,agir agir bir cesmeye dogru yururdum,dedi kucuk prens.
  • sesli kitap halinde internette bulunmadığını gördüm ve 23 nisan'da bu kitabı seslendirmeye karar verdim. tüm çocuklara, çocuk kalanlara (bunlardan pek az bulunur, çevremde ilk defa birkaç ay öncesinde böyle biriyle karşılaştım, hep çocuk, hep iyi.) ve tabii içimdeki çocuğa armağan olsun.

    resimlerle küçük prens sesli kitabı: https://www.youtube.com/watch?v=j7xv5cbeyga

    not: bazı hatalar, mikrofondan kaynaklı sorunlar mevcut ama amatör bir çalışma olduğundan anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.
  • birkaç anektod:
    -pilot olan yazar exupery, kitap yazildiktan birkac yil sonra, aynı kitaptaki gibi ucagiyla sahra colune gider ve bir daha haber alinamaz. (edit: gecen haftalarda bulundu ucagi)
    -kitap son hali olan "buyuk fontlarla 98 sayfa" haline gelmeden once 1000 sayfalik bir eserdi ama exupery kisaltarak şimdiki haline indirdi.
    -fransada cok sevilen kucuk prans, 50 franc larin üstünde konu edilmistir, hala var yani piyasada. bizim her paranin ustunde olan ataturk gibi orda da 50 franc larda kucuk prens var :) (edit: euro cikti evet..)
  • "bir yıldızda yaşayan bir çiçeği seviyorsanız, geceleyin yıldızlara bakmak hoştur. ve geceleri gökyüzüne bakarsın. herşeyin çok küçük olduğu gezegenimi gösteremem sana.. belki böylesi daha iyi. yıldızım senin için herhangi bir yıldız olsun. böylece gökyüzündeki bütün yıldızlara bakmayı seveceksin.."
  • küçük prens, edebiyat dünyası içinde meta haline gelmeyi başaran bir üründür, artık o yalnızca bir edebiyat eseri değildir, aynı zamanda bir üründür. kahve fincanları, tshirtler, anahtarlıklar, telefon kapları, duvar kağıtları, rozetler ve daha nicelerini ürettiren ve kapitalist sistemde güçlü bir döngüye sahip bir maldır.

    "dostum bak çocuk kitabı gibi düşünme" gibi cümleler ile reklamı her yerde yapılmaktadır. sanki kitabın altında çok büyük bir sır varmış da çocuk gibi sanıp okursak o sırra erişemeyecekmiş gibi ısrarla söylenir bu cümle, kitabın altındaki o sırrı çözenler tarafından. ne arkadaş anlat bana diye sorsan sana vereceği cevap;

    "oku sen oku, çocuk kitabından fazlası" cevabı olacaktır, kendisinin sırra erişmiş olduğunu ama sanki senin kendi ulaşman gereken meşakkatli bir yol olduğunu şu bakışla sunarak;

    oku sen oku...

    hatta okuyup hayatının değiştiğini öne süren insanlar dahi vardır ki bu bana samimi gelmiyor. bir kitap ile hayatı değişen bir kişiyi biliyorum ben o da kuran'ı okuduktan sonra müslüman olup işid'e katılan danimarkalı bir anaokulu öğretmeni.

    tüm bunların yanında iyi bir eserdir küçük prens dahası ise thomas harriot çalışmalarında gizlidir.

    harriot; astronom, matematikçi, etnograf ve çevirmendir ancak benim ilgilimi çekme sebebi bunlar değildir. harriot popüler kültürde çok fazla yer etmese de galileo'nun ay hakkında gördüklerini ondan daha önce görmüş ve çizmiş kişidir.

    bana kalırsa gördüğü ve çizdiği ay değildir, asteroid b 612'dir ve üzerinde küçük bir prens vardır;

    harriot'un çizimi

    debe edit: tamam güzel kitap arkadaşlar en ufak bir itirazım yok buna, darlamayın* artık beni.
  • hüzün, dünya hayatını tanımlayan bildiğim en doğru kelime.. acı değil, keder değil, elem değil, hicran değil..

    mahzun tebessüm, dünya hayatını idrak etmeye yaklaşan kişilerde gördüğüm en belirgin hâl.. gülüş değil, kahkaha değil, kikirdeme değil, sırıtma değil..

    küçük prens, tüm bu gerçekliğin iki karton kapak arasına sıkıştırılmış hâli.. hayâl değil, hikâye değil, roman değil, masal değil..
hesabın var mı? giriş yap