• saint joseph'te yıllık yazısı bulunmayan garibanların sayfasına boş kalmasın diye konulan şiir.
  • vienne la nuit sonne l'heure
    les jours s'en vont je demeure

    kısmıyla gönüllere taht kurar marc lavoine. üstelik bunun için fransızca bilmenize bile gerek yoktur.
    öyle alıp götürür; günler geçer, siz dururken..
  • guillaume apollinaire şiiri:
    "le pont mirabeau:

    sous le pont mirabeau coule la seine
    et nos amours
    faut-il qu'il m'en souvienne
    la joie venait toujours après la peine .

    vienne la nuit sonne l'heure
    les jours s'en vont je demeure

    les mains dans les mains restons face à face
    tandis que sous
    le pont de nos bras passe
    des éternels regards l'onde si lasse

    vienne la nuit sonne l´heure
    les jours s'en vont je demeure

    l'amour s'en va comme cette eau courante
    l'amour s'en va
    comme la vie est lente
    et comme l'espérance est violente

    vienne la nuit sonne l'heure
    les jours s'en vont je demeure

    passent les jours et passent les semaines
    ni temps passé
    ni les amours reviennent
    sous le pont mirabeau coule la seine

    vienne la nuit sonne l´heure
    les jours s'en vont je demeure "
  • turkce'si "mirabilis koprusu"dur.
  • guillaume appollinaire’in mukemmellik seviyesindeki siiri. insanin, chanson de rolandlardan, cyranolardan, gargantualardan baymasina ragmen, fransiz edebiyatini sevesini getirir.

    meraklisina, cok parlak olmayan bir tercumeyle turkce meali:

    akar mirabeau koprusunun altindan seine nehri
    ve asklarimiz
    gerekir mi ki bunun bana hatirlatmasi
    sevincin hep acidan sonra geldigini?

    gelir gece, vurur saat
    gunler gecer, ben yerimde kalirim.

    ellerin ellerimde kalalim yuzyuze
    oyle ki kollarimizin koprusunun altindan
    gecsin sonsuz bakislar, oylesine yorgun dalga.

    gelir gece, vurur saat
    gunler gecer, ben yerimde kalirim.

    yiter gider ask, tipki bu akinti gibi,
    yiter gider ask,
    hayatin yavas ve umidin
    vahsi olduguncak…

    gelir gece, vurur saat
    gunler gecer, ben yerimde kalirim.

    gecer gunler ve gecer haftalar
    ne gecen zaman
    ne de sevenler doner geri
    akar mirabeau koprusunun ardindan seine nehri.

    gelir gece, vurur saat
    gunler gecer, ben yerimde kalirim.
  • pek çok şairin hayalinde farklı sesler çıkarmış olan nefis şiir.

    can alıcı dizeleri olan "vienne la nuit sonne l'heure, les jours s'en vont je demeure" bölümünün tercümlerine bakacak olursak:

    necati cumalı:
    "gece gelir saat çalar
    günler var ki kaldım naçar"

    tahsin saraç:
    "gel ey gece çal saat sen
    geçiyor günler kalıyorum ben."

    cemal süreya:
    "çalsana saat insene ey gece
    günler geçiyor bense hep aynı yerde"

    ben cemal süreya'dan devam etmeyi tercih ediyorum:

    seine akıyor mirabeau köprüsü’nün altından
    ve şu bizim aşkımız
    olur mu durasın şimdi anımsamadan
    sevincin geldiğini ancak acının ardından

    çalsana saat insene ey gece
    günler geçiyor bense hep aynı yerde

    yüz yüze duralım böyle elin elimde kalsın
    ve aksın dursun
    sonsuz bakışlar dalgalar yorgun argın
    köprüsü altından kollarımızın

    çalsana saat insene ey gece
    günler geçiyor bense hep aynı yerde

    aşklar akıp gidiyor şu akarsu gibi
    akıp gidiyor aşklar
    hayat öyle durgun öyle yavaş ki
    ve umut nasıl zorlu nasıl depdeli

    çalsana saat insene ey gece
    günler geçiyor bense hep aynı yerde

    günler geçiyor günler haftalar yaman
    ve dönmüyor geri
    ne çıkıp giden aşklar ne geçen zaman
    seine akıyor mirabeau köprüsü’nün altından

    çalsana saat insene ey gece
    günler geçiyor bense hep aynı yerde
  • "ne zaman geçsek o köprülerden
    bir ufak rakı dönüşü o köprülerden
    abanmış korkuluklara
    mırıldanırken o şiiri
    -le pont mirebeau-
    dalıp gitmiş askan sularla sevdalara
    hey apollinaire
    yak bir cigara"

    "metin demirtaş-yak bir cigara" şiirinden.
  • (bkz: #8975599)
  • fırtınalı ankara gecesine yakışan şarkı.
  • içinde hiç noktalama işareti bulunmayan bir şiir. ilk yazıldığında dörtlük değil üç mısralık olarak kurulan bu şiirde noktalama işaretleri de vardır. apollinaire şiir kitabını çıkarmadan önce dizgiciden gelen versiyonu incelerken, dizgicinin bir hatayla noktalamaları unuttuğunu görür. şiirin bu halini incelerken hafif bir aydınlanmayla mısraları ortasından kırar ve dörtlük olarak yazar. böylece şiirin anlam katmanlarını da çoğaltır.
hesabın var mı? giriş yap