• jordan,kareem, magic,bird,jordan, patrick,hakeem,duncan,kobe,lebron shag hepsinin maçlarını o kadar büyük zevkle izledim ki tarif edilemez. yıldızlar birer birer çekilince içimi hüzün kaplıyor...
  • beklediğim gibi batıda 50 galibiyet alamamış oyuncu. batı'da 50 galibiyet her zaman daha zordur. çünkü herşeyden önce 52 maç batı takımlarıyla oynarsınız ve bunu uzun yolculuklar ile yaparsınız.
    bu yüzden de her batı takımı olabilecek en iyi şekilde olması gerekir. lebron da bunu kabul etmiş son röportajında ve 'batı'da iyi takım çok var' demiş.

    http://www.espn.com/…layoff-odds-slim-finish-strong

    "definitely, ı'll be watching it if we're not in there, and it looks like our chances are slim to none after each and every game, and so many teams in the west are playing well," james said. "so you try to get better, but this won't be the last time ı'll be in the postseason."

    şu aslında ne kadar mental olarak düşük olduğunu gösteriyor ama konu o değil. koskoca lakers yıldızı çıkıp diyecek ki 'batı'da çok fazla iyi oynayan takım var ondan playoff yapamıyorum' ve normal karşılanacak öyle mi? neyse konu o değil.

    ki şu rezil sezonu doğu'da geçirseydi son 15 maçta playoff yapardı şu durumdan bile lebron. batı'da ise imkansız.
    şu an ise 'doğu'da da giremiyor' goygoyu saçma.
    bundan 15 gün önce yani şu saçma mağlubiyet serisi başlamadan önce lakers batı'da 8. sıradaki takımdan 3 maç geride 10. siradayken doğu'da 6. sıradan playoff'a giriyordu.

    http://web.archive.org/…tps://www.nba.com/standings

    hatta şu mağlubiyet serisinin son maçına kadar da 30-35 iken gene 8. sırada giriyordu. e artık 31-36'ya giremiyor olabilir. ki 31-36 derecesi doğu'da 8. sıradan 1 maç uzaktayken, batı'da 7 maç uzakta. doğu'daki 6-7-8 sırasındaki takımlar batı'da şu an playoff'a giremedikleri gibi en iyileri batı 8. sırasındaki takımdan 4 maç geri kalıyor. bunun yanında batı 9. takımı şu anda doğu'da playoff yapıyor.
    aradaki fark bu kadar açık.
  • miami'nin all-star kadrosu dışında hiçbir yerde başarı elde edememiş balon.

    doğu ve batı farkını da kabul etmek zorunda kalmıştır. gerçek basketbol batı tarafında oynanıyor uzun süredir.

    gerçek kral için (bkz: stephen curry)
  • son gelen kulis bilgilerine göre; kraliçemin takaslamaya niyetlendiği basketbolcu.

    iddia o ki, jeanie buss lakers'ın davis ısrarı ve bilhassa takas pazarlığı sürecindeki yalan dolan bütün dedikoduların medyaya rich paul tarafından sızdırıldığını tespit etmiş. bunun üzerine lebron'u takaslamayı ciddi ciddi düşünmüş. pabuç pahalı olunca rich paul buss'ı arayıp arayı yumuşatmaya çalışmış.

    yalan yok, bütün camianın beklentisi bu şu sıralar. öyle süperyıldız karşılığında falan da değil. lebron'a karşılık 2-3 1. tur draft hakkı verecek bir keriz bulursak iteleyelim gitsin.

    jeff van gundy bilge adam.
  • en iyiler listesindeki belki de en loser star
  • yıllarca burada yazdık çizdik yedi düvelle kavga ettik kobe fanboyu(?) olduğumuz için çekememekle suçlandık falan. ama gün geldi devran döndü, takke düştü kel göründü;

    batı siker hacular.

    neymiş? batı sikermiş. son 3-5 yıllık mevzu değil bu jordan'dan beridir böyle. ismet badem'in çıkardığı fanatik basket gazetesinin 2001 yılındaki bir sayısında bile batı'nın son yıllarda doğuya karşı çok üstün olduğu yazıyordu. 2008 yılında batı sekizincisi 50 galibiyet ile doğu üçüncüsüne denkken de insanlar bunu diyorlardı. sene oldu 2019 hala aynı üstünlük devam ediyor.

    3-4 sene önce şunu paylaşmıştım. doğal olarak o rakamlar değişti lebron galiba 14 yaptı o rakamı üst üste toronto ve derozan tokatlayarak ama hala aradaki fark çok ciddi. yanlış anlaşılma olmasın o rakamlar kimin daha iyi olduğunu göstermiyor kimin daha çok yarrağın altına yattığını gösteriyor kariyeri boyunca.

    kobe kariyeri boyunca duncan/popoviç başta olmak üzere dönem dönem nash, nowitzki, prime garnett, prime carmelo anthony, prime ray allen, chris webber ve sair bir çok hall of famer'ın prime versiyonları ile güreşirken lebron 3-4 yıllık bir big 3 dönemi harici hiçbir hall of famer ile kapışmadı. bu arada o lebron'u üzen big 3'nin 2'si batıdan yani kobe/duncan'dan kaçan sürgünler. adamlar batıdan kaçıp doğuda kral oldular.

    lebron'un ise 2005-2018 arası doğuda karşılaştığı prime döneminde olan tek hall of famer ise paul pierce olarak gösterilebilir. hadi bi de tek sezonluk bir performansı ile dwight howard diyebiliriz onun dışında prime bir hall of famer ile kapışmadı doğuda. kaldı ki hem dwight hem pierce cleveland döneminde lebronu playofflarda ezip geçmişlerdi.

    neyse laf çok uzadı. yukarıda zaten batı vs doğu istatikleri verilmiş. benim anlattığım şeylerin rakamsal karşılıkları orada. kral çıplakmış yani anlayacağınız.
  • los angeles lakers bu sene, new york knicks gibi, cleveland cavaliers gibi, phoenix suns gibi, new orleans pelicans gibi (anthony davis'siz üstelik), orlando magic gibi, washington wizards gibi, memphis grizzlies gibi, atlanta hawks gibi takımlara maçlar kaybetti. kimisine 2 defa yenildi. bu saydığım takımlara karşı toplam mağlubiyet sayıları 10.

    daha lakers ayarındaki timberwolves, nets, sacramento, clippers vb. takımlara verdikleri maçları saymıyorum. şu yukarıdaki listedeki takımların neredeyse tamamı berbat takımlar ve bu takımlardan sadece doğu konferansındaki takımlara maç vermeseler zaten 6 galibiyet fazlaları oluyor ve bugün clippers'ın sadece iki maç gerisinde olurlardı.

    batı güçlü deyince neyi ispat etmiş oluyorsunuz ki? lebron james bugün batının gayet orta halli bir takımında oynuyor. bu takım hem modern basketbola tepki olarak doğmuş bir kadro planlamasıyla kurulmuş, hem ligin en kötü başkanı ve menajerine sahip, hem de şanslarına, bütün sezon sakatlıklardan kurtulamamışlar. buna rağmen yapmaları gereken tek şey şuydu: kötü doğunun en kötü takımlarına yenilmemek...

    ha keza, "batıya gelince her şey ortaya çıkmış, kral çıplakmış". kardeş, kral 34 yaşında ve ligin son 6-7 sezonunun toplamda en çok maç kaybeden takımı los angeles lakers'ta oynuyor. golden state'te iki mvp'nin dört all-star'ın arasında oynayana kadar ligin bir numaralı komedi malzemesi olan javale mcgee ile, yıllardır trollüklerinden öte bir meziyetini bilmediğimiz lance stephenson ile takım arkadaşı. adamın gittiği takım, bugün ligin en iyi sezonunu geçiren milwaukee bucks'ta harika işler yapan brook lopez'i takımda tutmak için teklif bile yapmamış çünkü müzmin müptezel michael beasley'in onun yerini dolduracağını düşünüyormuş sayın magic johnson. şimdi senin bu yaptığın karşılaştırma adil mi?

    keza bu adam 27 yaşında bir batı takımına gelse, batının tanking yapan takımlarında mı olacaktı? batıda takımların güçlü olmasının sebebi kadrolarının iyi olması değil mi arkadaşım? e o zaman bu adam da zaten güçlü bir kadroya katılmış olacaktı, haliyle yine favori olacaktı. şu an bile bireysel olarak gayet iyi durumda ve sakalık öncesinde adamın adı mvp yarışında ilk beşte geçiyordu.

    bakın bugün yirmi yıl öncenin basketbolu oynanmıyor. üç sayılık atışın giderek daha da önem kazandığı, boş alan yaratma ve zayıf noktaların üzerine giderek rakibi çökertmeye dayalı bir anlayış hakim. bunun için şutörlere ihtiyacınız var. 15 senedir öğrendiğimiz bir şey varsa lebron + 3/4 şutör demek, maç kazandıran bir formüle sahip olmak demek.

    ha elbette javale mcgee gibi bir oyuncunuz olur. ama bir topa hükmeden oyuncu ve en az iki şutörle süslersin, pivotun şutörlerine, içeri katedenlerine alanı dar etmeden işini yapar.

    yine rajon rondo gibi şut çekemeyen bir oyun kurucun olur. iki üç tane şutörü dizersin etrafına, top dağıtır, rakibi elementlerine ayırır.

    bunlar kötü oyuncu değil ki normalde. ama aynı oyunun oyuncuları değiller, uyumlu değiller. ortada modern basketbolun neredeyse tüm gerçekleri gözardı edilmiş bir kadro var. haliyle bir gün iyiler üç gün kötüler. bu ligin başından beri böyle. ligde üç sayılık atışların değeri ortada, houston rockets gibi, golden state warriors gibi takımların oyuncuları boş turnikeye gitmek varken üçlük riske etmeyi tercih ediyor. buna karşın lakers ligin en kötü üçlük atan ikinci takımı. kılpayı farkla bu alanda liderliği ligin en kötüsü phoenix suns'a kaptırdılar. bence sezon bitene kadar kendilerine ait olan tahtı geri alırlar.

    tüm bu saçmalıklara rağmen lakers yine de playoff yapabilirdi bu sene. lebron james denen yaratığın sakatlanmaması yeterliydi. adam 15+ maç kaçırdı, üstüne formunu yakalayana kadar da zaten iş işten geçti. ha şu da var, playoff yapsalar ne olacaktı?

    tut ki 6. oldular, geldi houston rockets. 4-1 ile en fazla 4-2 ile yenilip tatile çıkacaklardı. ama ne konuşulacaktı yine? "batıda olunca lebron finale çıkarmıyormuş"...

    demek istediğim, tabii ki herkes için geçerli değil ama, amarigalı abilerin "narrative" dedikleri şey zaten belli. yazılacak hikaye, anlatılacak öykü ortada yani. sadece lebron'un etrafında ne olursa, hikayeye en uygun hale getirilip pazarlanıyor.

    neymiş efendim lakers lebron'u takaslamayı düşünmüş.

    bunu iddia eden kişi, şunun cevabını bir versin: lakers en son ne zaman all-star ya da all-star ayarında bir free agent'ı kadrosuna katılmaya razı etti? en son ne zaman bir takımın en iyi oyuncusunu kadrosuna takas yapmadan katabildi?

    yahu biraz akıl fikir. lebron james bugün nba'in oyuncular arasında en büyük markası. ligdeki hiç bir şey, hiç bir şey bu adamın ufak bir hareketi, demeci kadar haber değeri taşımıyor. sen nereye takaslıyorsun bu adamı? sen bu adamı daha ilk sezonunda takaslayıp anthony davis gibi, kawhi leonard gibi, hele ki kevin durant gibi serbest oyuncuların yazın takımına katılmaya ikna edebileceğini mi sanıyorsun? o adamlar demeyecekler mi "ulan olur da işler kötü giderse bunlar beni iki draft hakkına phoenix suns'a postalamasınlar? bunlara nasıl güveneceğim?". kusura bakmayın da, lebron 20 senedir ligde hiç bir oyuncunun görmediği bir baskıyla mücadele ediyor. sen benzeri bir baskının yarısını durant gibi bir oyuncuya kuramazsın. işi olmaz çünkü.

    gerçi hak vermek lazım, böyle mantıklı düşününce aslında "lebron james'i takaslayalım" demenin ne derece saçma olduğunu iyice anlıyorsun ve bunun tam da lakers yönetiminden beklenecek bir hareket olduğunu düşünüyor insan. bu açıdan bakınca evet, böyle bir konuşma geçmiş olabilir.

    saçmalıklar bununla da bitmiyor.

    neymiş efendim, paul george lebron james ile oynamak istemediğinden los angeles lakers'a gelmemiş.

    gerçekte olan, paul george'un kendi ağzından belirttiği üzere, adam pacers'tan ayrıldığında lakers'a gitmek istiyor ama lakers takas için gerekli girişimleri yapmıyor. yani pacers'ı ikna edecek bir paket önermiyor. bunun üzerine pacers oklahoma'nın gayet güzel teklifini kabul ediyor. paul george bu olaydan hiç hoşlanmıyor, oklahoma'da da keyfi yerinde olunca bir sonraki yaz serbest kaldığında magic johnson'ın görüşme talebini dahi ciddiye almıyor. adam lakers'la masaya bile oturmuyor.

    bir de utanmaz arlanmazlar için küçük bir dipnot ekleyeyim: lebron james, paul george'un mentoru, yani bir nevi akıl hocası, rehberidir.

    keza kawhi leonard, kevin durant ve lebron james, her yaz bir araya gelip antrenman yapıyorlar, yani bu adamlar arkadaş. durant bir açıklama yaptı, "lebron'un çevresindeki medya zehirli" dedi, bunu alıp neredeyse "lebron zehirli" demiş hale getirdiler. halbuki adam son derece haklı bir şey söylüyor. ulan adam nefes alsa haber yapıyorlar "nefes alırken oksijeni fazla çekti" diye. yahu kyrie irving gibi keçi inatlı, tuhaf beyinli bir adam bile "ulan lebron haklıymış, adam biliyormuş, ben mankafaymışım" diyerek açık açık özür diledi, hiç bir mecburiyeti de yokken.

    anthony davis gibi adam "ben lakers'a gitmek istiyorum" diyor. james basket atınca sevinmemek için zor tutuyor adam kendini. herifin idolü ulan lebron james. açık açık da her şey ortadayken, daha neyin masalını yazıyorsunuz ki?

    yani elbette ki lebron james ile oynamak kolay bir şey değil. bu derece ilgi çeken bir adamın etrafında olmak demek her hareketin incelenmesi, ayıklanması, haber olması demek. ama bunu sanki lebron'un suçuymuş gibi göstermek ya da "bu oyuncular lebron'dan hazetmedikleri için aynı takımda olmak istemiyorlar" şeklinde sunmak kemal kılıçdaroğlu'nun tabiriyle kabul edilemez. sen takım olarak ortaya düzgün bir proje koyarsın, durant mi, kyrie mi, kawhi mi, kimse artık, planlarını güzelce paylaşır, başka takımlar yerine neden lakers'ı tercih etmesinin kariyeri için daha iyi olacağını en güzel şekilde anlatırsın, lebron da kişisel ilişkilerini kullanır, o oyuncu da zaten lakers'a gelir. ama sen elindeki tek süperstarını hor görür ya da adamı başarılı olması mucize bir düzenin içine atarsan, lakers lebron'dan çok daha fazlasını kaybeder. boşta bu kadar yıldız varken bir tanesi bile tercih etmez. kusura bakmayın da, artık kimsenin umrunda değil lakers'ın o eski başarıları. yeni bir düzen var. golden state warriors var, bu adamlar bu ligin yeni kralları. para basıyorlar ve uzun yıllar ligin en iyi takımlarından olmaya devam edecekler. alttan bir sürü canavar gibi takım geliyor, kings, suns, dallas, hawks, nets, hepsinin çekirdeği lakers'tan daha iyi. üstelik artık lakers eskisi kadar ilgi de çekmiyor. lakers taraftarı kevin love, paul george gibi adamlar bile lakers'a gitmedi. hal böyleyken, boş laf yerine biraz düşünerek konuşmak lazım.

    lakers'ın, celtics'in ligi değil artık nba.
  • lakers'ın geleneğinde süper yıldızların isteği dışında takaslanmasını bulunmadığından, takaslanmasını ihtimal dahilinde görmediğim oyuncu.

    fakat lebron'un durumu her geçen gün daha farklı bir hal alıyor. çünkü artık konu "süper yıldız takaslanması"nı aştı. yani boston'un thomas'ı ya da pierce'ı takaslaması gibi büyük bir vefasızlık örneği değil olay. dolayısıyla iq'su ayakkabı numarasından büyük her süper yıldız konuyu farklı açıdan değerlendirecektir, tam da olması gerektiği gibi.

    lebron şu anda başarısız ve sorunlu oyuncu konumunda. tam bir istenmeyen adama dönüştü. herkesin nefret ettiği biri desek yeri var.

    sadece lakers'da değil. ligdeki süper yıldızların hiçbiri bu yürüyen veba ile oynamak istemiyor. daha yazın george trenini bunun yüzünden kaçırdı lakers. sezon içinde jimmy butler keza. hele yazın durum daha da vahimleşecek.

    durant, lebron'un çevresindeki zehirli havayı güzel açıkladı. kawhi'nin lebron'un yanında oynamak istemediği konuşuluyor. irving bundan kaçmak için, "gerekirse dizimden ameliyat olurum da bunun yanında bir daha parkeye çıkmam" dedi. e zaten geriye kim kaldı ki?.. kemba mı? meh!..

    sadece süper yıldızlar da değil, takımın genç ve potansiyelli oyuncuları da onunla oynamak istemiyor.

    veteran rol oyuncuları zaten tavırlı lebron'a.

    e peki hal böyleyken, lakers lebron'un kahrını neden çeksin?.. lebron seni başarıya taşımadığı gibi, artık başarısızlığa taşıyor. çevresindeki oyuncuların yeteneklerini köreltmesi de cabası. lebron şu anda lakers'da bir tahtakurusu gibi takır takır takımın altını oyuyor. genç oyunculardan taraftara, takım sahibinden los angeles medyasına kadar herkes ondan nefret ediyor.

    üstelik şöyle de bir durum var ki, lebron'u takaslamak için bu sezonunu kaçırırsanız, zaten yakın gelecekte böyle oyunun gidişatını değiştirecek çapta süper yıldızların piyasaya düşeceği bir yaz arası da olmayacak.

    lakers günün sonunda muhtemelen lebron'u takaslamayacaktır. fakat bu büyük bir hata olacak.

    lebron bu formayı başarıya taşıyamadı. ağır geldi bu forma ona. taşıyacak birini bulmak şart. ve o taşıyacak olan lebron'u burada istemiyorsa, takaslayın gitsin.

    edit: al işte... bu sene belli ki 2 maç arka arkaya izlememiş olmasına rağmen, lebron eleştirilir eleştirlmez olanca cehaleti ve abuk subuk analizleri ile başlığa damlayan her lakers haterı lebron fanboyu için kenara 1 dolar atsaydım, şimdi herhalde sözlüğü alacak kadar param olurdu.
  • son 5 yılda lakers'ın kendisi haricinde getirdiği en iyi serbest oyuncular sıralı tam liste.

    2017-kentavious caldwell pope (1 yıl 18 milyon dolar-overpaid)
    2016-luol deng (4 yıl 72 milyon dolar-overpaid)
    2015-lou williams (3 yıl 21 milyon dolar-bir tek bu iyi)
    2014-wayne ellington/ed davis/carlos boozer (hangisi işinize gelirse, her ne kadar kontratları uygun olsa da o dönem kariyerleri durmuş olan oyuncular)
    2013-chris kaman (ahı gitmiş vahı kalmış)

    son 5 senede los angeles lakers'ın, nba'in en baba camiasının kadrosuna katabildiği en iyi serbest oyuncular bunlar. los angeles lakers'ın (ne yazık ki) lebron james'i beğenmeme, onu takaslama lüksü yok. takasladığı anda 10 yıl daha kararacak. nba'in en önemli yüzü olan oyuncuyu 1 sene içinde kariyerini kaydırarak takaslamak demek "ben franchise'ımı intihara süreklemek istiyorum" demekle aynı şey.

    veteran rol oyuncuları tepkiliymiş. o adamların tepkili olması anormal değil. lebron her birini 1 yıllık geçici oyuncular olarak bağlattı. magic johnson ve avanesi lebron james'e "bak bunları (rondo vs) alıyoruz, tamam mısın?" diyeceğine gerçekten faydalı olan iyi ve uygun parçaları kapmaya çalışsaydı (mesela nemanja bjelica ve 3 yıl 20 milyon dolarlık kontratı, mesela brook lopez ve 1 yıl 3.4 milyon dolarlık kontratı, mesela julius randle ve 1+1'lik 8+9 milyon dolarlık kontratı vs) oyuncular geleceklerinin bu takımda olduğunu bilir ve aidiyet duygusu ile oynarlardı. takımdaki en faydalı ikinci veteran olan tyson chandler bile lebron james'in lobisi sayesinde gelmişken veteranlar lebron'a küskün demek komedi.

    genç oyuncular oynamak istemiyormuş. şu an o genç çekirdek tamamen çöpe gitmiş durumda. kuzma'nın savunması sıfır olan düz skorer olduğu ortaya çıktı. ingram'ın kariyeri bitme tehdidi altında, lonzo ball denen gevşek parlak bir süreç geçiremediği gibi üstüne iki tane sezonu sakatlıklar yüzünden kapattı ve daha 22'sini doldurmadan menisküs ve bilek sakatlığı geçiren bir oyuncu oldu. bu adamlarla plan yapılamaz. şu an magic johnson olsam yatağımda dört dönüyor olurdum. elindeki genç oyuncuların hiçbirinin (jordan clarkson'dan tut kyle kuzma'ya kadar) değerini ölçemedi ve şu an 2014'ten beri lakers genç çekirdeği olan julius randle-jordan clarkson-d'angelo russell-larry nance jr-brandon ingram-lonzo ball ekibi şu an itibariyle kyle kuzma(nets hakkı ile seçildi)-moritz wagner-kariyeri bitme tehlikesi altında olan brandon ingram-2 defa sakatlanan bust lonzo ball'a dönüşmüş durumda. brandon ingram'ın sakatlığını öngöremezdi diyebilirsiniz ama koldaki pıhtı bozukluğunun sebepleri arasında aşırı fiziksel aktivite ve hormon tedavisi gösteriliyor (ingram'ın kalıtsal bir sorunu olmadığını varsayıyorum). eğer bu durumu yönetebilecek bir tane bile lakers koçu/doktoru yoksa bu beceriksizliktir. böyle beceriksiz bir camiaya da kusura bakmayın, kimse adımını atmaz. kötü yönetilen takımlardan herkes köşe bucak kaçıyor. son 3 senedir en kötü yönetilen iki takım olan orlando magic ve sacramento kings ikilisine (gerçi kings toparladı bu sene) 2018 yazında serbest oyuncu olarak gelen tek adam nemanja bjelica, o da dünya kadar drama sonrasında hemşeri etkisiyle geldi (normalde 76'ers'la anlaşmıştı).

    suçu lebron james'e atmak kolaycılıktır ve göz boyamadır. ve lakers yönetimi çağdışı kaldığı için bu taktiğe her sene başvuruyor ve her sene elinde patlıyor. fatura yönetim haricinde herkese (d'angelo russell'dan tut byron scott'a kadar) çıkabilir. bu sene de günah keçisi luke walton olur, ertesi sene lebron james olur, peşine başkası olur, olur da olur. lakers bu döngüden doğru düzgün bir koç ve yönetici getirmediği sürece kurtulamaz. şu anda hem koçu hem yöneticisi kötü olan tek takım lakers, lig sonuncusu cavaliers'ı saymazsak. batı sonuncusu suns bile gitti kokoskov gibi ışık veren bir koçu kaptı getirdi, yönetimsel olarak kaosta olmalarına rağmen. beğenilmeyen pelicans'ı warriors'ın temelini atan alvin gentry çalıştırıyor. 20 yıldır berbat giden knicks bile gitti, sonunda david fizdale gibi hiç değilse kendini ispatlamış ve kötü olmadığını ortaya koymuş bir koç ve scott perry gibi kendini göstermeyi başaran bir menajer buldu. ama lakers hala camianın çocuğu ayaklarına yatıp "aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın" senaryosunu oynamaya devam ediyor.

    takım böyle yönetilmez. bu kadar çağdışı yönetimle lakers için 11.lik bile iyi de neyse.

    tanım: lakers'ın forvet oyuncusu.
  • 35 yaşına gelmesine rağmen hala arkasından "yapacak", "edecek" masalları anlatan fanboyları olan basketbolcu. ulan andersen'in hayal gücü sizin kadar geniş değildi.

    şaka bir yana, gerçekle yüzleşin artık. beceremedi. bu yaşında beceremeyen adam, seneye 1 yaş daha almışken ve onunla oynamak isteyen tek bir serbest süper yıldız yokken hiç başaramaz.

    lakers yönetiminin ve taraftarının yükümlülüğü lebron'u mutlu etmek değil. asıl gaye, yıllardır süren bu başarısızlıktan kurtulmak. bunun için lebron'u denedik, olmadı. bu formayı, hele batı'da başarıya taşıyabilecek çapta değilmiş. (gerçi bunu yıllardır söylüyorduk da, o lakers forması giyerken haklı çıkmak yine de bu haklılığın tadını buruk bir hale getiriyor.)

    şimdi lakers neden onda ısrar etsin?.. onun artık sadece sabotajlarla, parkedeki isteksizliklerle, yıkıcı liderlikle, berbat savunmayla ve bütün kariyerini borçlu olduğu fiziksel gücünden geriye pek bir şey kalmamasıyla tanımlanabilecek oyuncu kimliğine neden katlansın?..

    evet, lebron'a bir şans tanındı. ama beceremedi. burası kaprisli eski hollywood yıldızlarının huzurevi değil.

    ben size jeannie buss ile ilgili çok net bir şey söyleyeyim; eğer magic ve pelinka'ya gidip "bu bidonun sözleşmesinde takaslanamaz maddesi var mı" diye sorduysa gerçekten, ki sormuş, onun aklında bu bir olasılık olarak mutlaka duruyordur. kendi kardeşini kapının önüne koyan bir jeannie buss, şehirde hemen herkesin nefretini kazanan ve artık lakers'ı başarıya taşıyamayacağı da belli olan bir lebron'un gözünün yaşına bakmaz.

    evet, lebron'un lakers'a maddi olarak bir takım getirileri var. fakat sportif olarak böyle hezimet bir sezonun ardından lakers bunun hesabını yapmayacaktır. zaten lebron'dan geriye de sadece parasal katkı kaldı. sportif değil.

    ve eğer lakers yönetimi bu yaza doğru durant, kawhi, irving gibi isimlerin birinden "lebron olmazsa lakers'ı düşünebiliriz" gibi bir söz duyarsa, lebron yarım saatte takaslanır. tabii bir takas değeri kalmışsa hala.

    lebron'un lakers'da tek bir şansı daha olacaksa; gidip durant ve kawhi'nin evinin önünde yatmalı, çocuklarını okula götürüp getirmeli, onlarla oyun oynamalı, arabalarını otoparka çekmeli, gidip onlara masaj yapmalı, içkilerini tazelemeli ve mutlaka ve mutlaka onları kendisiyle oynamama kararından vazgeçirmeli.
hesabın var mı? giriş yap