• fransa'daki avrupa anayasasi referandumunda "hayir" oylarinin cogunlukta cikmasi sonrasinda, a$agidaki yorumu yapabilecek yurege* sahip bir adamdir:

    "fransizlar'a $unu sormak isterim, kendilerinin komunist olduklari ortaya ciktigina gore, ne halt etmeye bu kadar zamandir polonyalilar'i yeniden kapitalizmi kurmak icin cesaretlendiler?" ("je suggere de demander aux francais pourquoi ils ont si longtemps encourage les polonais a retablir le capitalisme, alors qu'ils sont eux-memes communistes.")
  • şu sıralar geçinmek için polonya havayolları'nın dergisinde kötü yazı yazılar yazmakta olan anti-komünist eskisi. demir leydi, reagan, johannes paulos filan hep gitti bu kaldı başımıza.
  • seçimleri kaybettikten sonra emekli maaşına fit olup yalısında nü resim seansları düzenlemek ya da devlet idaresine gayri resmi yollardan yeniden devam etmek yerine eski işi olan işçiliğe dönmüş, dönebilmiş bunu yapabilecek kadar özünü muhafaza edebilmiş muazzam bir adam. sendika başkanlığına dönmek, amerika'nın farklı yerlerinde kendisi ve evlatları için güzel yerler hazırlamak gibi son derece kolay ve uygun seçenekler dururken başladığı yere yeniden dönmesi takdirlerin çok ötesindedir. ülkemizdekiler mi? ahahahahahahahaha!!
  • seçilir seçilmez kilisenin desteğini almak için ilk iş kadınların kazanılmış haklarını ellerinden almıştır. kürtaj ile ilgili çok ağır kanunların çıkmasını sağlamıştır. kendisine karşı çıkanları da hoşgörmemiştir. o kadar da muazzam sayılmaz yani.
  • 1967'de gdansk'taki lenin tersanelerinde elektrikci olarak ise basladi. yonetimin temel besin maddelerine yaptigi zami protesto eden tersane iscilerinden oldugu icin 1976'da isten cikarildi. eylemlerde isten atilan isci ailelere yardim amacli kor*a katildi. temmuz 1980'de hukumet, temel gidalara yeni bir zam yapti ve lenin tersanelerinde gosteri ve grevler yeniden basladi. walesa, 14 agustos’da tersaneye gizlice cevre duvarindan atlayarak donebildi ve greve katildi, kisa surede hareketin lideri oldu. merkezinde lenin tersaneleri olmak uzere, tricity bolgesindeki 20 kadar tersanenin iscileri, baltik kiyisindaki tum tersane ve liman iscileri, ardindan ulkedeki diger ozgurlukcu gruplarin da katilimiyla, bu direnisi “is, ekmek, ozgurluk” hareketi sayilabilecek solidarnosca donusturdu. hareketin ilk ciddi kazanimi olan 31 agustos 1980’deki gdansk anlasmasi imzalandi, ancak walesa bununla yetinmedi, 1981’de papa 2. john paul’un de destegini aldiktan sonra, halk arasinda daha fazla kabul gormeye ve artik ozgurlesmenin simgesi kabul edilmeye baslandi. 1983 yilinda nobel baris odulune deger bulundu. solidarnosc hareketi, 1990’da resmen parti oldu ve aralik ayindaki secimlerde iktidara geldi, lideri walesa da devlet baskani oldu. ancak yonetimde, muhalifligi kadar basarili olamayan walesa, 1995 secimlerinde kaybetti.
  • az önce izlediğim röportajında ''komünizm zamanında hepimiz eşit olarak fakirdik, kapitalist sisteme geçtikten sonra hepimiz eşit olmayan şekilde zengin olduk'' demiş ve komünizm günlerini özlediğini ima etmiş eski polonya cumhurbaşkanı.
  • bir dönem baya zorlu bir hayatı olan polonya asıllı lider. hatta uzun yıllar hapishanede yatmıştı, o dönemler çocukluk yıllarımızdı hatırlıyorum. bir de hatırladığım bu yıllardan her sene çocuğunun olduğu haberlerini duyardık lech walesa'nın. tövbe tövbe, adam hapishanede, nasıl hapishane yaşantısıysa anlamadım, saydım, saydım 8 tane çocuğu olmuş zatın.
  • dogu blokunun cozulmesinde, gorbacov ile birlikte ilk akla gelen isim.
  • şu sıralar güzel ülkemizin ege kıyılarında eşiyle birlikte tatilde olan eski devlet adamı.hangi leh ile konuştuysam hepsi sözlerini tutmadığından, servetinden ve hala polonya siyaseti üzerindeki etkisinden bahsediyorlar.gdansk tersanesinde işlerinden atılan binlerce işçi kan ağlıyor iken hala dünyayı dolaşması yapılan devrimin adaletini gösteriyor.
  • lechistan kokenli en bilindik $ahis.
hesabın var mı? giriş yap