• good bad and ugly filminde eastwood'dan cok daha karizmatik gorunen adam.
  • iyi kotu cirkin in meshur duello sahnesinde nasil ki clint eastwood tum karizmasi ile gorunuyorsa van cleef te kendine has apayri bir karzima ile durur, hatta clint'ten daha da karizmatik durdugu soylenebilir.
  • cok buyuk bir baskandir kendisi. yukarida da soylendigi gibi, oyunculuk konusunda clint eastwood'tan cok daha iyi, bunu gormek icin muallim olmaya, western dili ve edebiyatini bitirmeye gerek yok.

    clint'in karakterleri iyidir guzeldir ama bu abi, belki de godfather'dan da once, bir karakterin nasıl ete kemige burundurulebilecegini gosteren ilk orneklerini vermistir… bazi oyunculuklar zaman veya mekan tanimiyor gercekten. burada tabii usta yonetmen sergio leone'nin de hakkini vermek lazim.
  • soyle demis kendisiyle ilgili olarak,

    "being born with a pair of beady eyes was the best thing that ever happened to me."

    yani diyor ki, "boncuk gibi gozlerle dogmus olmak, basima gelen en iyi seydi".

    sinemada oldum olasi hep kotu karakterleri sevmisimdir. kotu karakterler hep iyi karakterlerden daha gercekci gelmistir. iyiler salak salak kendisine zarar verenleri sevgi pitircigi olduklarindan affederler. oysa gercek hayatta eger peygamber modunda insanlar degilsek, bize kotuluk yapanlari unutmayiz, affetmeyiz.

    her neyse demek istedigim su; lee van cleef bana gore tum sinema tarihi icindeki "en iyi" kotu adamdir. adam gibi adamdir, tek adamdir. ayrica kartal gozlu degil, tilki gozludur.
  • zamanın behrinde bi kız bana "yakışıklı değilsin ama karizmatiksin" demişti. yüzüne teşekkür edip içimden "sikeyim öyle tanımı" demiştim.

    şimdi bu adama bakıyorumda, galiba o tanım işte bu adam.
    ve bu adam sayesinde şimdi o tanımı bana yakıştıran kıza sempati duyuyorum.

    kısacası gerçekten karizmatik.
    en az marlon brando kadar.
  • bir neslin kahramanıydı. western kuşağına en yakışan adamlardan biriydi bu. bitmek tükenmek bilmeyen charles bronsen ve clint eastwood hayranlığımı egale edip listelerde zirvelere oturmuştur. il buono il brutto il cattivo'yu defalarca kez izledikten sonra vardım ben bu kanıya kardeşim. evet kral buydu. bu herifin bakışları yeter bir kere. kısık gözleri, keskin bakışı ve tedirgin edici duruşu. endamı, boyu ve uzun siyah paltosu. o kariyeri daha da doldurmalıydı. yazık olmuş, böyle bir adam sesini yükseltmeliydi hollywood'da hem de büyük harflerle. konuşmasıyla, kıyafetiyle antik çağın darth vader'ıydı bu adam.

    bu yiğit çıktımı meydana az laf ederdi ama öz olurdu. spaghetti western'in o dahiyane sinematografisi ve uzaktan çekim kamera açılarıyla "hak etmek" deyiminin cevabını verirdi. paltosunu silkeler tozu dumana katardı. hızlı silah çekerdi velhasıl. şimdi ne böyle aktörler geliyor ne de böyle filmler çekiliyor. spaghetti western izlemek istediğim zaman onun suratının olmadığı filmlere rastlayamıyorum. o yoklukta ve zorlukta çekilmiş filmlerin kara prensi dışında adam yok resmen.

    filmlere, oyunlara ve müziklere ilham olmuştur ayrıca. hideo kojima'yı o kadar etkilemiştir ki metal gear solid'de revolver ocelot'u yaratırken bu heriften esinlenmiştir. bıyığından, silahşörlüğüne kadar. ayrıca iyi, kötü, çirkin değilde; iyi (clint eastwood), karizma (lee van cleef) ve piç (eli wallach) olmalıydı film.

    - evet sarışın paralar nerde.
  • filmlerde genellikle kötülerin lideri rolünde oynayan, tek basına dolasan, hiçbir filminde işle zevki birbirine karıstırdığını görmediğim, kötüler için örnek alınacak lider... sapkasız cıktıgı görülmemistir..
    (bkz: sabata)
  • namı yeter adamlardan! kötü adamlık kurumunun mihenk taşlarından, ölümün kartviziti olarak bilinen efsanevi kötülük abidesi. kemerli burnu, akbaba bakışı ve boylu olması hasebiyle seyirciye görkem sununan zatı muhterem. high noon, onun tıfıl delikanlı (filmdeki en keskin adam) görüntüsüyle açılır ve ne zaman kadaraja girse gözler ondan ayrılamaz, ne yazik ki fazla görünmez zira kötü adamların sonuncusu gibi bir şeydir. leone nin kötü sün de destan yazmış, gözlerinin derinliklerinde amansız bir acı gizlemeyi bilmiş, kederlendirmiş, isyana sürükletmiştir. diğerlerinin aksine pipo içitiği, mümkünse nazik olmaya çalıştığı gözlemlenir. toprağı bol olsun.
  • bir başka leone klasiği for a few dollars more'da bu sefer clint'le ortaklık yapan ödül avcısı rolündedir. kimse onun kadar iyi suçlu takip edemez.
    ayrıca (bkz: pardon me mam)
  • sesi, zekası, duruşu, nişan alışı, vuruşu ve giyim kuşamı ile western'in -clint eastwood abim kusura bakmasın- en karizmatik silahşörüdür. fakat kendisiyle ilgili karizmadan not kırılabilecek tek nokta tabancasının ucuna taktığı uzatma şeysidir.
hesabın var mı? giriş yap