• leonardo da vinci'nin savaş, strateji, mekanik aygıtlar, kaldırma ve inşa gibi alanlarda maharetini gördüğümüz bir sergi olmuş. zaten kendisinin çizimlerinin üçte biri savaş sanatı ile ilgilidir. bilhassa savaş sanatına yönelik tutkusunu kavramak için 15. yy ve 16. yy sonu başı italya'sını temel almak gerekir. zira dehasını büyük ölçüde bu dönemdeki kuşatmalar esnasında ortaya çıkan pratik sorunlar üzerine yoğunlaştırmıştı. bu alandaki çalışmalarından biri de -aklımda kaldığı kadarıyla- merdivenleri geri iten ve hücum edenleri surlara tırmanmasını engelleyen bir sistem idi.

    tüm ilgi ve dikkatimin savaş ve mekanik aygıtlar üzerinde yoğunlaştığı sergide kendisinin savaş sanatı için yaptığı çizimlerin sayısını göz önünde bulundurduğumuzda oldukça karmaşık ve müstesna bir adam olduğunu belirtmek isterim. bunlardan en önemlisi leonardo da vinci'nin bile üstesinden gelemediği bazı zorluklardan ötürü (savaş alanından tankı hareket ettirmenin zorluğu ve araca karşı yapılacak karşıt saldırıları engelleyememe gibi) tasarım aşamasında kalan tankın icadıdır. bu önemli çalışmaları dışında devasa büyüklükteki mancınıklar ve arbaletler, çoklu mitralyözler, kurulup sökülebilen ve kolaylıkla taşınabilen kaideler ve yeni kale formları gibi çizimler sergide görülebilir.

    mekanik aygıtlar alanında geleceği tasvir eden tasarımları da sergide önemli bir yer tutuyordu. yaşadığı zamanda oldukça yaygın olan fener ve üçgen dişli kutular sayesinde sürtünme problemleri üzerinde çalışarak mevcut sorunları ortadan kaldırmıştı. bununla da yetinmeyip bu tasarımlarını daha da geliştirmişti.

    kaldırma ve inşa ile ilgili sorunlarla da bizzat kendisi ilgilenmiş. şantiyelerdeki malzemeleri hareket ettirmek, su yolları için yeni yataklar açmak vs. ile ilgili bir dizi icadı keza işbu sergide görülebilir. kendisinin şantiyede ne işi var, diye düşünebilirsiniz; lakin bazı dönemlerde kubbe inşası ile ilgili çalışmalarda bulunmuştur.

    serginin en önemli parçalarından biri olan ve hayata geçirilemediği için derin üzüntü duyduğum eserlerden biri de, sultan ıı. beyazıt döneminde inşa edilmek istenen ''haliç köprüsü replikası''dır.

    tabi birçok kişinin nezdinden kendisinin ressam yönü ağır basar; lakin yukarıdaki özelliklerini temel aldığımızda resim, heykel ve mimari alanda yarattığı eserler pek azdır. öyle ki, 1490'lı yıllarda milano'nun yeni dük'lerinden ludovico sforza tarafından saraya çağrılmış. da vinci ise dük'ün bu isteğini - cevap niteliğinde - 10 maddeden oluşan bir mektupla yanıtlamış. kaleme aldığı mektupta 9 maddede fizik alanında gerçekleştirebileceği işlerden; 1 maddede ise resim, mimar ve heykeltıraş yönünden bahsetmiş.
  • eserleri, 14 aralık-7 nisan tarihleri arasında istanbul uniq müze'de sergilenecek.

    bu sergiye yeni gitmiş biri olarak söyleyebilirim ki, mimar yönüyle daha çok bildiğim vinci'nin mücit yönü daha çok ilgimi çekti.

    savaş için ürettiği silahlar, savaş stratejilerine yardımcı olacak buluşlar beni kendine hayran bıraktı. ayrıca yapıların inşa edilmesini kolaylaştıracak buluşları ile döneminin sayılı mucitlerinden biri olduğunu kanıtladı.

    ayrıca istanbul'da hayata geçirmek istediği "haliç köprüsü" projesinin replikası da sergide yer almaktadır. bu projede, köprünün altında yer alan devasa kemer ile köprü altından geçecek yelkenlilere geçiş imkanı tanımıştır; fakat belirli sebeplerle, belki de osmanlıda batılı bilim insanlarının çalışabilmeleri için müslüman olma şartı aranması dolayısıyla proje hayata geçirilememiştir.
    "da vinci'nin istanbul'a yaptığı dokunuş güzel ve anlamlı olmaz mıydı?" diye düşündüm sergiden çıkarken.

    gitmek isteyenlere güzel bir etkinlik tavsiyesidir. duyurulur.
  • sergiyi ziyaret etmemle kendisine bir kez daha hayran oldum. onun için ressam ya da sanatçı demek yeterli olmaz; icatları, savaş alanında stratejik zekası ve muhteşem çizimlerini birleştirince sergiye verilen ad (dahi istanbul'da)çok uygun olmuş.

    resim sergisi sanıp gidenler hayalkırıklığı yaşayabilir; zira tablolarından çok çizim ve icatlarının sergisi. icatların bir kısmı .alışır vaziyette kopyalanmış bir kısmı ise sadece maket, onlarında çalışır olması daha iyi olurdu.yine de bu icatlar görülmeye değer. da vinci'nin ressamdan ziyade mucit olduğunu bilmeme rağmen gözüm "son akşam yemeği" ve "kayalıklar bakiresi"ni de aramadı değil. farklı bir gün geçirmek için gezilmesi tavsiye edilir.
  • ortalama ziyaret süresini merak ettiğim, bilenin yeşillendirmesini isteyeceğim sergi.
  • zamanınıza ve paranıza değmeyecek sergi. en başta oldukça ufak bir sergi, leonardo'nun yüzlerce eseri olduğunu bilmemize rağmen bu kadar ufak bir sergi yapıyorsanız adını da vinci expo koymayı verin.

    sergide 3 kategoride eserler görebilirsiniz zannımca. sanat eserleri, teknolojik tasarımları ve yapıtları. sanat eseri benim için çizende bir şeyler aramaktır. ondan mütevellit replika olan sanat eserlerine bakmaya tenezzül bile etmedim. ha bilgisayardan bakmışız ha replikasına bakmışız benim için aynı.

    onun dışında tasarımları, teknik resimleri oldukça güzel lakin ziyadesiyle de az. 38 tl bilete verince daha doyurucu şeyler bekliyor insan. da vinci'ye ilgim var gideyim bir bakayım diyorsanız hiç zahmet etmeyin, hayallerinizdeki şeyler sizi daha çok tatmin edecektir.
  • ortalama ziyaretin 45dk-1 saat olduğu sergi.

    sergi öncelikle 7 dakikalık kısa bir bilgi filmi ile başlıyor. sergilenen kopyalar genelde eskizler ve el yazmaları. da vinci'nin resimlerine çok az yer verilmiş. ayrıca yaptığı mekanik tasarımların minyatür yapımları tüm salona yerleştirilmiş ancak tüm bu tasarımlar yapıştırılmış ve hareketsiz. yani bir parçanın nasıl çalıştığını göremiyorsunuz ve eskizlerden öteye (bana göre) geçemiyor.

    33 lira ile kıyaslarsak epey yetersiz bir sergi. eskizleri/el yazmalarını etrafa koymak ve doldurmak için çalışmayan aletleri yerleştirmek sergiyi kurtaramamış. bu yüzden çok az başka sanatçıların da eserleri yerleştirilmiş.

    epey çok reklamının yapılması, en kapsamlı sergi vb. demeleri yüzünden heves edilse de ne yazık ki beklentileri karşılayamayan ortalama altı bir sergi olmuş. elbette yine de da vinci'yi bir süre deneyimlemek güzeldi.
  • the da vinci code kitabını şu sıra okumakta olan ben için kaçırılmaması gereken, ama istanbul’da oturmadığımdan kaçıracağım sergidir.
  • sergide michalengelo’nun rafael’in orijinal çizimlerini görebilirsiniz ancak leonardo da vinci’nin orjinal çizimi yok maalesef.
    tabii ki mona lisa’nın dünyayı dolaşmasını beklemiyorum ama bütün avrupa’yı 2020 ye kadar dolaşacak bir sergide biraz daha tatmin edici şeyler beklemiştim. bilet fiyatını bile karşıladığını düşünmüyorum.
    ama çocuğunuz varsa onu götürebilirsiniz. bence epey bilgilendirici olur. siz de beklentiyi düşük tutup giderseniz tahtayla ve taşla yapılan savaş aletlerini görebilirsiniz
  • gittikten sonra baaya şaşırdığım sergidir. zira eserlerinin replikaları bile oldukça kötüydü.. mühendislik çizimlerinin modelleri iyi denilebilecek düzeyde ve bazılarını deneme şansı vermişlerdi. pek tatmin etmedi. bilet fiyatının nesi 33 tl şaşırıyorum doğrusu.
  • büyük hevesle gittiğim sergiden biraz üzülerek ayrıldım. leonardo da vinci, uniq'e rağmen hayran kalınası. o bir deha ve ondan etkilenmemek bence mümkün değil. sadece üretme çabası bile tek başına hayranlık uyandırıcı. ama bu his, serginin başarısı değil. içerisinin düzeni kötü olmuş. bunun yanı sıra kimse bir geri çekilip bakmamış sanki burası nasıl gözüküyor diye. güzel görünümü geçtim, rahat görebilecek mi insanlar diye de mi bakmadın?
    beklentim büyükmüş, uniq dandikmiş, leonardo bildiğiniz gibi dahi.
hesabın var mı? giriş yap