• uzun zamandır aklımdaydı buraya yazmak. çünkü uzun zaman oldu kendisinin bulunduğu yerden ayrılalı. 3 yılım sırtını dayadığı ziraat bankası şubesinde geçti. bu süreçte bolca muhabbet etme şansım da oldu kendisiyle. ve hikayesini bizzat kendisinden dinleme şansım. istanbul'dan ayrılırken kendisinin yaptığı parfümlerimi de taşıdım yanımda. yeni hayatıma eskiden kalma bir hatıra olarak. 10 liraya sattığı, içine içtiği pet şişeden su kattığı parfümler.

    ismini paylaşmam doğru olmayabilir, siz sorarsanız kendisi söyler zaten. hayat hikayesi oldukça zor. bu parfüm yeteneği nerden geliyor derseniz, gazi kimya 3. sınıftan mecburi terk kendisi. her şey iyi giderken bir anda terk edip giden bir baba, hayatını değiştirmiş. ara sıra para gönderirdi, hatırlıyorum. o kadar.

    bazen annesini de yanında getirirdi, tekerlekli sandalyenin üstünde. annesi eski stilist. kış ayında bile çorap giymezdi. sattığı parfümlerden topladığı paralar yeterse pansiyonda yatardı, annesini de orada bırakırdı. yetmezse birlikte hastane bahçelerinde, camilerde uyurlardı. annesi hastalanınca hastanede kalmaya başladı. hastane tuvaletinde duş almalarını anlattı. kışın ortasında, buz gibi suyla

    sonra annesini kaybettik. gözleri dola dola annesini anlatırdı. o kocaman, kimilerine göre korkunç görünümlü, tam anlamıyla kapı gibi adamın içinden, yalnız bırakılmış bir çocuk bakardı gözlerime.

    her gün olmasa da, sıklıkla parfüm alırdık kendisinden. koca bir poşet parfümünü getirmiştim yanımda. sorarsanız tüm parfümlerini anlatır. bazen ünlü markaların kokularını yapar, bazen de kendisi yeni kokular dener. hala oralarda mı bilmiyorum, uzun zaman olmuş hakkında en son yazı yazılalı.

    eğer rast gelirseniz, bir şişe parfüm alın mutlaka. parfümleri de kalıcıdır, yıkasanız bile çıkmaz o derece. ki zaten kullanmanıza gerek yok. alın sadece. ama bunu yardım için yaptığınızı asla belli etmeyin. çünkü anlar. gözünden anlar karşısındaki insanın düşüncesini, duygusunu. sonra siz gidince yine gözleri dolar çünkü. yine o çocuk ağlar gözlerinde. 10 yıl geçmiş üzerinden, o çocuğun dolu dolu gözleri gitmedi benim önümden. eğer rast gelirseniz, benden de bir selam söyleyin.

    umarım bir gün yine karşılaşırız abi. parfümlerini de, muhabbetini de çok özledim. yolum istanbul'a düşerse, gözlerim ilk seni arayacak.
  • 9-10 sene önce düştü çarşı'ya, ilk geldiğinde oha bariz sivil polis demiştik, o kadar alakasız görünüyo ki bütün esnafın içinde (halbuki sivil polisler hiç de esnaftan alakasız görünmezler bizimki de kafa yani) kocaman bi boyu, kocaman bi kafası, burnu, elmacık kemikleri ve gözleri var. yakışıklı desem pek de diil ama hipnotize edici bi surat garip. kaç sene oldu artık bizim mi gözümüz alıştı yoksa o mu uyum sağladı bilmiyorum ama ilk geldiği zamanlarki uzaylı yabancılığı kalmadı üzerinde. kilo aldı yaşlandı hafif. sivil polis olmadığına inanmaya başlayalı 4-5 sene oluyor ve gerçek hikayesini merak ediyorum (niye merak ediyosam bana ne) ne bileyim neden levent çarşı, neden açık parfüm ve neden ve nasıl senelerdir ayynı saç kesimi ve hatta aynı saç boyu?
    garip abi her türlü
  • artık cüssesinden midir, giyinişinden midir bilemiyorum da; levent çarşıda dikkat çeken pek az insandan biridir. levent'te başka bir esnaf falan tanımayan/dikkat etmemiş insanlar bile bu abiyi bilir.
  • pastirma-peynir karisimi kokulu sarkuterilerin ve leblebi kokulu kuruyemiscilerin bol bulundugu levent carsi da konuslanmis, kafa bir adama benzeyen, ambient tipli bir elemandir. genelde cevre esnafla arasi hep iyidir, sicakkanli bir arkadastir, hep oralardan gectigimde biriyle muhabbet ederken, birine selam verirken, ya da sokakta bulunan cingene veletlerle top oynarken gorurum. kopukten bir tezgahi vardir, ziraat bankasi ya da arcelik magazasinin onunde bulunur genelde.
  • hafiften beyazı andıran eleman.
    ayrıca genelde kızlar ne hikmetse bu elemandan parfüm alır.
  • bu adamın nasıl olup da keşfedilmediğine şaşırıyorum. yeteneklidir değildir bilemem ama türkiye'de kendine aktörüm diyen bir sürü yeteneksizden çok daha karakteristik bir yüzü var. orta düzey bi oyunculuk eğitimiyle bir çok yapımda oynayabilir eminim.
  • kendine has hal, tavir ve tipi sebebiyle sağlam bir filmde oynamasını istediğim eleman.
  • küt saçı, kirli sakalı ve iri cüssesiyle dikkat çeken bir eleman. ışıklar şarküterinin sandiviç kokusunu geçince sağda ziraat bankası'nın önünde kokusunu alırsınız. gerçsi son zamanlarda ortalarda görünmüyor. çorap satan bi teyze var yerinde.
  • bu aralar parfüm yerine piyango bileti satmakta ve arada kendi kendine konuşmaktadır. gelik'te akşam üzeri cam kenarına oturursanız tam karşısına denk gelmeniz olası.
  • parfüm satmaya devam etmektedir. ilk görenlere korkunç gelse de yıllar içinde insana bir yandan hüzün bir yandan sıcaklık veren çok enteresan bir tiptir. levent çarşının sembol isimlerindendir.
hesabın var mı? giriş yap