• 16 mayıs 2019 cnntürk ekşi sözlük haberine katılan "sosyal medya uzmanı".

    bu uzman arkadaş entry'lerin moderatör onayından sonra yayına alındığını söylüyor ve buna bağlı olarak ulusal bir haber kanalında yorum yapıyor: https://streamable.com/7d9f8

    belli ki kendisi alanında uzman ve ne konuştuğu konularda derin bilgi sahibi bir akademisyen.

    dipnot: moderatörlerden ricam başlığın ivedikle açılması ve entry'nin yayına derhal alınması.
  • sosyal medya uzmanı unvanıyla ekranlarda caka satıp türkiye'deki internet kullanicilarinin büyük çoğunluğunun bildiği eksisozluk'te entrylerin editör onayiyla girildiğini zanneden yurdum akp tipi akademisyeni. bu günlerde fazla zeka gerektirmeyen ınstagram, facebook, tinder profili açabilen sözüm ona "sosyal medya uzmanı" oluyor.

    12 yaşındaki kardeşim bu fiseyin emmiden daha sosyal medya uzmanıdır. kendisine tavsiyem ekmeği kes birader gömlek düğmelerin patlayacak.
  • türkiye'de eksikliği hissedilen bir merkezi, sosyal medya ve dijital güvenlik eğitim, uygulama ve araştırma merkezi (sodigem), kurmuş olan değerli bir akademisyen. sosyal medyayı anlamak bir sosyal medya rehberi, sosyal medya toplum araştırma, farklı perspektiflerden çocukluk ve sosyolojisi, sivil toplum ve eğitim başta olmak üzere çok sayıda kitabın yazarı olan bir hoca. bu kitapların alanında ilk ve öncü kitaplar olması önemli. yine yurtdışında çok sayıda yayını ve binin üzerinde atıfı var. dersleri de dolup taşan, farklı bir alandan olmama rağmen dersine katılma imkanı yaşadığım için çok memnunum. bu yüzden burada hakkında atıp tutanlar, bence önce kendilerinin ne yaptığına bir bakmalı.
  • üniversiteden eski hocam. *

    tanımayanlar için kendisi hakkında samimi bilgiler vereyim. bulunduğu yere kendi tırnaklarıyla kazıya kazıya gelmiş biri, kimseye de eyvallahı olmaz. olmadığı için de zaten bulunduğu konuma belki daha erken gelebilecekken şimdilerde gelebilmiştir. biraz sert görünür, zaten heybetli bi adam, sert olmasa da tırsar insan.* ben, kendisi bu kadar meşhur ve makam sahibi değilken de tanıdığım için çok rahat söyleyebiliyorum, şimdi ne ise eskiden de oydu, gram değişmedi. derslere asistanları yollamaz ve hep kendi gelirdi. modern tekniklerle ve günümüz konularıyla ilgili konuştuğu için dersleri hep dolu olurdu. duyduğuma göre şimdilerde de dersleri aynı popülerlikte devam ediyormuş.

    yurt dışında yüksek lisans yapmak için kendisinden bana referans olmasını istemiştim de sağolsun yazmıştı referans mektubumu. bir dersimin* panelinde konuk olması için türkiye sosyal medyasını yorumlaması için önermiştim fakülteye, cv sini görüp epey şaşırmışlardı, öyle bir adam yani.

    yalnız yüzünü çok fazla eskitiyor bu aralar. halkı aydınlatmak, camiayı bilgilendirmek iyi hoş da ne bileyim bu kadar da her şeye katılan biri olmasa daha iyiydi. seçici olsa daha iyi kendisi açısından. misal emrah safa gürkan'ı da çok severim ama onda da aynı problem var, nereden davet gelirse gidiyorlar.

    kendisi bir sosyal medya uzmanı olarak daha iyi bilecektir tabii ama bir sosyal medya yöneticisiyle anlaşsa daha iyi, en azından bir asistanla anlaşırsa neyin ne olduğuna birlikte karar verirler.

    şimdilerde rektör yardımcısı olmuş, hayırlısı olsun, çalışkan adam. inşallah rektörlük de nasip olur. yani hangi rektörün o kadar kitabı ve atıfı var allasen?
  • "yani hangi rektörün o kadar kitabı ve atıfı var allasen"

    evet bakalım dedim kimmiş bu eleman mhp'nin sosyal medyaya ilişkin faşizan düzenlemesine destek veren (https://www.gazetedamga.com.tr/…-gercek-h35931.html) üstelik de kendisi çok afiili bir görevde "sosyal medya ve dijital güvenlik eğitim, uygulama ve araştırma merkezi (sodigem)" başkanı breh bereh yani çok büyük adam caanım, bakalım bu porofosöre neler yapmış,

    sayın profesörümüzün makaleleri ve kitaplarına şu sayfadan ulaşıp bakabilirsiniz, (https://akademik.anadolu.edu.tr/…nteraslan/kitaplar)

    akademik makalelerine baktığımızsa her milliyetçi muhafazakar gibi bunun da japonya ya ilişkin bir analiz ile başladığını görmek şaşırtıcı olmadı, bitmedi bu milliyetçi muhafazakarların japonya hayranlığı,

    neyse toplam 26 makalesinin 3 tanesi yabancı online dergiler de yayınlanmış ki biri hindistan biri bulgaristan ve biri de inönü üniversitesine ait,

    diğerleri ise çoğunluğu taşra üniversitelerinin birbirini ağırladıkları dergiler,

    kitaplarına bakıyoruz 8 tane kitabı var, bunlar da maya, nobel, beta gibi "parayı ver kitabını bastır" yapan yayınevlerinden çıkmış

    daha önceki bir yazımda((bkz: #42202196)) akp'nin kendi akademisyenini yaratmak için ne yaptığını söyle yazmıştım, ilgili bölümü kopyalıyorum;

    "sanki biz bilmiyoruz o mantar gibi bitiveren "hakemli" dergilerin hangi ihtiyaçtan çıkıverdiğini. sscı ya da scı gibi indexlerde kabul görmüş uluslararası hakemli dergilerde makalelerin yayınlanmasına maçaları yemediği için ama tabi bulundukları üniversitelerde yükselebilmeleri için bir şekilde makale yayınlanması gerekiyor öyle ya makale yayınlansın ünvanlar alınsın ki kadrolar doldurabilsin, yoksa geleceğin ak-adem-isyenleri nasıl ortaya çıkacak değil mi?önce doçentlik sınav yönetmeliği'ni değiştirip makalelerin varolan ulusal hakemli dergilerde yayınlanması koşulu getirdiler, o da zor gelince kendi aralarında oluşturdukları -sözümona- hakemli dergilerde birbirlerine al gülüm ver gülüm yazı yayınlattılar."

    evet durum bu işte, gördüğüm kadarıyla prof eraslan da bu şekilde kolayına yükselmiş biri, eski sistem olsa o 71 üds notu ve doğru düzgün yayınevleri ve uluslaraarası herkesçe tanınan dergilerde makaleleri yayınlanmadan prof olunması imkansızdı çünkü....

    işin en üzücü yanı bunların öğrencisi olmuş üniversite öğrencilerinin de bunların yazdığı kitapların makalelelerin niceliğine aldanıp niteliğini sorgulamadan bunları gerçek "akademisyen" sanmaları, çünkü sistem de öğrencileri bu şekilde kanalize ediyor, "ne kadar çok kitabın, makalen varsa o kadar "iyi" akademisyensin" demektir, heyhat yazdıkların kimsenin bilmediği yayınevlerinden online 3. dünya dergilerinden çıkmış kimin umurunda , bastırdın mı bastırdın, bastır kitabı al profesörlüğü

    daha önce de söylediğim gibi akp rejimi gidecek ama tahribatı çok uzun süre devam edecek
  • sosyal medya prezidınt profesörü.

    bi kere sosyal medya profesörü benim bu böyle bilinmeye devam etsin. ama ben de sonuna kadar katılıyorum levent beyin savunduğu tezlere. birileri artık bu sosyal medyanın (twitter, snapchat, telegram, whatsapp) çok tehlikeli olduğunu anlatmalı, biz ortamlarda söyledikçe kale alınmıyor.
  • fox tv'de sosyal medyanın denetlenmesi için cumhurbaşkanlığına bağlı bir merkez oluşturulmasını önermiş (herhalde sayın cumhurbaşkanının açtığı dava sayısını az bulmuş!) ve kendisinden "biz" diye bahseden şahıs.
  • bunu adam diye ekrana çıkaran ismail küçükkaya tamamen algı kasmıştır. son dönemlerde kendisi hakkında yapılan yayın ve eleştirilerin tamamen troller tarafından yapıldığını ima etmek için levent eraslan'ı kendisini temize çıkarsın diye programa davet etmiş. sokaktaki herkesin bildiği şeyleri anlatmaktan ve ismail küçükkaya'ya sosyal operayon yapıldığını ima etmekten ayrı birşey söylememiştir. aslında sosyal medyanın ne tür bir lağım çukuru olduğunu çoğu kişi biliyor zaten ama teknoloji bu durumdayken kimse vazgeçemiyor. bunları geçiniz. sosyal medyayı düzeyli kullanmak için ne gibi tedbirler alabiliriz bunu bize bir profesör olarak izah etmesi gerekir. ülkedeki tek sodigem profesörüymüş. her tarafı profesör olsa ne yazar. ismail küçükkya japonyadan örneğinden hareketle siz vazgeçebiliyor musunuz diyor oda malesef diye cevap veriyor. sigara içen biri sabahtan akşama kadar sigaranın zararlarını anlatsa caydırıcılığı ve inandırıcılığı olmaz. bu sözde profesör de aynı hesap
  • https://t24.com.tr/…rtisma-yaratan-tanimlama,994710

    edit: yani ne demek gerekir böyle bir gereksizliğe; akademisyen diyelim, kaliteyi göstermek için yeterli.
  • (bkz: bir içim su)
hesabın var mı? giriş yap