• hastalarına toplarla yaptığı terapiyle ünlenmiştir, hatta bu değişik stil o kadar dikkat geçmiştir ki, "navaronun topları" isminde bir de filmi çekilmiştir.

    vücut ölçüleri de son derece dudak şapırdattırıcı olan leyla navaro'nun vücuduna adanmış, finlandiya'lı yönetmen tinto brass yapıtı "navaronun topları" isminde eklektik erotik gerilim filmi vardır. öyleyse.
  • bir türk yahudisi olarak ortadoğu'da savaş olunca karşılaştığı zorluğu anlatmaya çalışan, onda da yine saçma sapan tepkilerden kaçınamayan yazar.
    türkiye'de insanların gözünde başkalaştırılıyorum ama ben de her türk kadar türküm diyor bana niye hikaye yazıyorsun diye tepki geliyor. bana ne senin türk adetinden aynı da ben de var deniyor.
    bir de yetmiyor niye israili adam gibi eleştirmiyorsun deniyor.
    türkiyede israili sert bir şekilde eleştirmeyen herkes tu kaka, düşman mı ilan ediliyor? yok hayır. ama yahudi ise farklı mı olmak zorunda? kendini sana kanıtlaması mı lazım? fatih altaylı "..."si de silvio ovadya'ya siz israil'e tepki mektubu yazdınız mı diye sormuş. sen kendi eleştirini yap isteyen yapsın isteyen yapmasın. kadın tarafsa da taraf. vietnam savaşında lazlara diretiyor muydun amerikalıları niye eleştirmiyorsun diye? ister eleştirir ister eleştirmez, sanane.
    türk yahudilerin hepsi bile israili tutuyorsa(ki öyle değil) o yüzden kahrolsun yahudiler denir mi? nerde senin haysiyetin? ne farkın kaldı tüm filistinlileri insan olarak görmüyor diye çeşitli sıfatlarla nitelendirdiğin israillilerden?
  • kitabını okuduktan sonra orada yazılanlara göre çocuğumuzla iletişmeye kalktığımızda çuvalladığımız kişi. ayrıntı için buyrun: (bkz: ben dili/@karviskali)
  • "türkiye’de yahudi olmak 500 yıllık yalnızlık" gibi guzel bir yazı yazmış yazar.

    http://www.radikal.com.tr/…01.2009&articleid=918064
  • gerçekten beni duyuyor musun kitabının yazarı...
  • haset ve rekabet- kendi kuyruğunu yiyen yılan isimli kitabından şu cümlelerin duyulmasini değer görüyorum, ki bu bizlere instagram denilen saçma mecranin neden aşiri derecede talep görmesine bir cevap verebilecektir kanimca.

    "... olaya bir de haset edilenin cephesinden bakarsak, haset duyulmak, eğer kişi farkindaysa onu imrenilen, özenilen konuma getirdiği için, ona bir nevi üstünlük yaşatir. bu üstünlük duygusu geçici bir haz verdiğinde, kişi kendi performansini, başarisinin bir yan ödülü gibi algilayabilir.

    ancak çevresel ve toplumsal üstünlüğünü sürekli sekilde başkalarinda haset uyandirarak perçinlemeye talip olanlar, sahip olduklarini veya başarilarini cömertçe sergileyerek başkalarinda haset duygusunu kışkırtmak yolunu seçebilirler. bu teşhir seçimi, göreceli ve geçici bir üstünlük duygusu oluşturur. aslinda özguvenini haset duyularak inşa etmeye çalışmak, yanilgili ve sanal bir üstünlük,narsisistik bir ödül gibidir; bu yola başvurarak ego ve toplumsal statü sanal bir şekilde güçlendirilmeye çalışılır.

    oysa bu tür teşhircilik ve başkalarinda kışkırtıcilikla haset uyandirmak, kişiyi kendi hissedebileceği can yakico haset duygularindan korumaktadir. haset duygusunu derinden ve keskince yaşayan, bunu da kendine yesiremeyenler, hasetin ezikliğinden korunmak için, baskalarinin hasetini kışkirtmaya meyilli olurlar. ..."

    bugüne kadar okuduğum en nadide kitaplardan biri, şiddetle tavsiyemdir.
  • "türkiye'de yahudi olmak 500 yıllık yalnızlık" gibi havadan havadan laflarla yazı yazmış süper hassasiyetli yazar, psikolog.

    şu mainstreaming'i bi geçeyim, geçeyim de,

    "türk yahudi’lerinin en önemli niteliklerinden biri ülkelerine vefa ve sadakattir." bu ne demek anlamadım.

    alttan alta ırkçılığa, milliyetçiliğe giydirirken, alenen düşüyorsunuz yadsıdığınız şeylere ya, deli olduğunuz her genellemeye.

    yani, "türk yahudileri" nedir allahaşkına? türk yahudileri iyi de, diğerleri mi kötü? ayrımcılık değil de ne bu?

    öteki türlüsü, zaten alenen milliyetçilik. zaten yazının cımbızladığım kısmının devamında da, yok yahudiler türkçe şarkı sever, türkçe yemek yer, ülkeyi sever, ülke dışında türkleri korurlar, vb. türk milliyetçiliğini kaale alır, onun sınavına hesap verir nitelikte. sen sınıyacak meteryalleri ver, onlar senin onlara verdiğin meteryalleri sana karşı kullanınca "ırkçısın sen!" de, çok manalı gerçekten. ne yani, türk yemeği yemeseydiniz ayrımcılık görmeniz reva mı olacaktı? "türkleri yurtdışında koruyorsunuz" diye mi böyle bi ayrımcılıktan tenzih edilmelisiniz özellikle?

    "türk yahudiler çok sadıktırlar?" nereden tutsan elinde kalıyor. her türlü imleyeni boş, gereksiz.

    "türklerin en önemli özelliklerinden biri fedakar olmalarıdır"

    burdaki iğreti tonu daha cümlenin sonuna gelmeden sezdiniz, bi ürperdiniz di mi?

    ne farkı var bu iki cümlenin şimdi?

    kategorik olarak farklı olduğunu düşünüyorsanız işiniz zor. barış marış gelmez böyle.

    edit: imla vs.

    şunu da eklemeyi unutmuşum. yahudilerin 'şu anda' türkiye'de ırkçılık vs pratiğiyle karşılaşmalarının asıl nedeni gazze. bunun faturası toptan yahudilere kesmek yanlış elbette. ama "bize kesmeyin" derken, "biz sizi çok seviyoruz" demek, savunmayı bunla yapmak ne oluyor? sana 'sen türkleri sevmiyorsun' diye mi hor bakılıyor, ne gereği var meseleyi buna indirgemenin? git savaş hakkında yaz, bir yahudi olarak bu savaşı nasıl gördüğünü, kınadığını vs yaz. yazdın mı? gene yaz. zeval gelmez. ama böyle, "aslında biz çok iyiyiz", "iyi vatandaşız", "biz de size ayrımcılık yapmıyoz ama"larla olmuyor. bi akademisyenden beklenen perspektif değil bu, sığ, ve mevcut durumu besler nitelikte. zaten başbakan da leyla hanımı arayıp "iyi vatandaş" olduğu için tebrik etmiş sağ olsun.

    ayrıca biraz araştırdım, gazze üzerine yazı mazı yazmamış, yazıda da "beni yakından tanıyanlar savaş hakkındaki düşünce ve değerlerimi, savaş nedeniyle ölen ve öldürülenlere hassasiyetimi bilirler. kaldı ki esas mesele bu değil." diyor.

    esas mesele biraz bu sanki. herkesi yakından tanıma şansımız olmuyor. ırkçılığa karşı düşüncelerinizi de eminim en iyi sizi yakından tanıyanlar bilirler (biz de telepati yoluyla öğrenirdik bir şekil, zahmet etmeseydiniz). ırkçılığa sadece kendinize değdiği yerde dur demeniz, sizi uzaktan tanıyacaklara hassasiyetinizi belli bir konuda yansıtmanız, bunu da "türk yahudileri aslında iyidir" ile yapmanız, "çevreniz" adına ve sadece onları aklama odaklı konuşmanız biraz hipokrasi. kötü olan "ırkçılık"; özellikle yahudilere karşı olanı değil zira. türkleri ve türkiye'yi sevmeniz konu dışı, esas açıklama olmamalı burda, kusura bakmayın.
  • psikolok
  • iki boy ufak pabuç isimli kitabın yazarıdır.
  • problem çocuk terapisti
hesabın var mı? giriş yap