• abd eliyle, 1847 de kurulan, afrika' daki bir nevi abd kolonisi. anayasası washington' da yazılmış, başkenti olan monrovia adını abd başkanı james monroe dan almıştır. abd' den dönen veya gazla döndürülen "eski" kölelerin ve çocuklarının (nüfusun yaklaşık yüzde 5i), öğrendikleri ekme biçme metodlarını, topraklarında, kölelik uygulamalarını da yerli halk üzerinde denedikleri bir batı afrika ülkesi. afrikalı, afrikalıyı köleleştirmiştir.

    140 seneye yakın süren bu uygulama, 1980 de, afrika doğumlu, yerli halktan (khran kabilesi) samuel doe, darbeyle iktidara gelene kadar sürmüştür. doe, ülkeyi abd güdümünden çıkartmaya, yerel halkın etkisini arttırmaya (ve muhtemelen deveyi hamuduyla abilerinden izin almadan götürmeye) başlayınca, iktidarını sağlamlaştırmak için ortaya koyduğu 1984 anayasası ve 1985 seçimleri abd tarafından tanınmamıştır. liberya' ya yapılan yardımların kesilmesi, ekonomik zorluklar ve doe' nun kanunsuz işleri, iktidara olan öfkeyi arttırmıştır. charles taylor ve prince johnson isimli, abd' de de eğitim görmüş ve desteklenmiş iki adam, abd' den liberya' ya gelerek, 1989 da, samuel doe' ya karşı adamlarıyla birlikte ayaklanmışlardır. bu ayaklanmada, kabile ilişkileri de önemli rol oynamış, doe' nun kabilesinin hakimiyetine karşı çıkan, başka büyük kabileler, isyancıların yanında saf tutmuştur. doe' yu devirme süreci, taylor ve adamlarının fildişi sahillerinden liberya' ya girmesiyle bir sene kadar sürmüş ve o kadar kanlı geçmiştir ki, sonunda samuel doe' yu ele geçiren prince johnson' un, doe' yu canlı canlı kestirip adamlarına yedirdiği* söylenir. bu olaylar, birinci liberya iç savaşı nın başlangıcı olmuştur.

    doe' nun öldürülmesinin akabinde, "anamı öldürdü, babamı öldürdü; ama oyum ona" gibi akıllara zarar bir seçim sloganıyla charles taylor iktidara gelmiştir. başlangıçta azalan çatışmalar, taylor' ın büyük yolsuzluklar ve adaletsizlikleri ile artmaya başlamış, ona karşı da başka savaş baronları*, talandan aldıkları payı arttırabilmek için başkaldırmıştır. 1996 ya kadar süren birinci iç savaş, bir zamanlar afrika' nın en gelişmiş ülkelerinden olan liberya' yı ekonomik olarak bitirmiş, 200 bin den fazla insanın vahşice öldürülmesine ve bir o kadar insanın da topraklarını terk etmesine yol açmıştır.

    elinde ak-47 ile sokakta insan avlayan, ele geçirdikleri insanı canlı canlı yiyen, kesen, işkence eden, kokainden, ottan kafası bir milyon, itin köpeğin piyonu olmuş 14-15 yaşındaki çocuk/ asker/ gerilla manzaları kalmıştır akıllarda.
  • hakkında "ilginç" *bir belgesel için;
    the vice guide to liberia
  • liberya'da dise dokunur hic elmas (pirlanta) madeni olmamasina ragmen, dunya uzerindeki elmaslarin 1/8 kadari liberya cikislidir. sierra leone elmaslari korkunc insan haklari rezaletlerinden dolayi cok ulkede yasaklanmis olmasina ragmen, bu elmaslarin cok buyuk bir kismi ayni sekilde uretilmekte, ve liberya uzerinden dagitilmakta, hic bir yasakla karsilasmamaktadir. liberya'nin 22. baskani charles taylor her elmas uzerinden aldigi kacak vergilerle dunyanin en zengin adamlarindan biri olmus, ancak geliri dokumanlar uzerinde olmadigi icin yanina kalmistir.
  • yaşanan haddinden fazla tecavüz olayını durdurmak için devletin halkı tabelalarla uyarmaya çalıştığı afrika ülkesi.
  • para birimi dolar. 58 liberya doları = 1 amerikan doları

    dünyanın en fakir ülkelerinden. hırsızlık oldukça fazla, üçüncü kattaki evinin balkonuna tel örgü çekenler var. billboard yok tabii ülkede bunun yerine duvarlı gazete var. meydanda bir duvar ve oraya asılı gazete, okumayı bilen gelip okuyabiliyor günlük. pazarlarında tartı yok, takas ya da göz kararı. döviz bürosu yok, bizim ülkedeki seyyar milli piyango bileti satıcıları gibi döviz alıp-veriliyor. berber dükkanı da böyle. oto yıkama yeri gibi bir ucu açık bi ucu kapalı mekanlarda. yetimhane var, berduş yatağı gibi.
  • elektrik firması bulunmayan ülke. tüm elektrik jeneratörlerle sağlanıyormuş.
  • yol kenarlarında "tecavüz suçtur!" yazılı kocaman tabelaların olduğu ülke.
  • okul biter bitmez gidip yerleşmeyi düşündüğüm ülke.
  • iç savaştan sonra yaşayacak yer bulamadıkları için 4000 kişinin mezarların içini boşaltıp mezarlıkların içinde barındığı ülke. cesetlerin etlerini de yedikleri ifade ediliyor.

    tam da tanrının hiç uğramadığını düşünebileceğiniz yerlerden. inancı sarsan türden.

    her yerde görebileceğiniz şey ise dindarlık. bir de barcelona ve real madrid armaları.

    (bkz: tanrı/@naturmort)
  • sabit hat şirketi bulunmadığından iletişimin sadece cep telefonlarıyla sağlandığı ülkemsi. bunun yanında elektrik olmadığından jeneratöre sahip dükkanların cep telefonu şarj etme hizmeti sağladığı bir sömürü ülkesi.
hesabın var mı? giriş yap