• insan iliskilerinin, ask ve arzularin gerceklikle irdelendigi, benlik ve kimligi sorgulayan fakat sonlarina dogru beklenilen olaylarin gerceklesmedigi, daha dogrusu aciklayici bir sonuca ulasmadigi, zaman zaman kafa kurcalayan, sorularla dolu olan okunasi, guzel bir milan kundera kitabi. can yayinlari tarafindan basilmistir.
  • chantal ve kendisinden küçük, genç sevgilisi jean-marc'ın aşklarını ve kendilerini sınamaya karar verdikten sonra beklenmedik bir şekilde dallanıp budaklanan olaylar üzerine kurulu nefis bir milan kundera romanı. iletişim bozukluğunun en çarpıcı örneklerinden birisini görmek mümkündür.
  • " dostluk bir insana yalnızca belleginin dogru calısmasını saglamak icin gerekli. gecmisini anımsamak, onu hep sırtında tasımak, dedikleri gibi, belki de insanın kendi ben'ini koruyabilmesi icin gerekli tek kosul. ben'in cekip kuculmemesi, oylumunu koruması icin, anıları bir saksı cicegini sular gibi sulamak gerekiyor; ve bu sulama isi, gecmisin tanıkları ile, yani dostlar ile surekli temas halinde kalmayı zorunlu kılıyor. onlar bizim aynamız; bellegimiz; onlardan hicbir sey beklemiyoruz, yeter ki zaman zaman o aynayı parlatsınlar, parlatsınlar ki, yuzeyinde kendimizi gorebilelim. " diyor milan kundera kimlik'te.
  • ilk başlarda milan kundera yazın çizgisinden uzak olsa bile,sonunda yapmış yine yapacağını kundera dedirten,aşkın bakışının sadece yalnızlaştıran bir bakış olduğunu belirten kitap.
  • têtes raidesin gratte poil albumunden bir eser. noir désir'in eslik ettigi bir versiyonu da bulunmaktadir
    (not: yoksa orijinalinde beraber mi soyluyorlar bilemiorum)
    ee sozlerini yazmadan olmaz....

    le clan des rues les clandestins
    le cri des chiens hurlent à la ronde
    j'suis pas inscrit sur la mappemonde
    y a pas d'pays pour les vauriens
    les poètes et les baladins
    y a pas d'pays
    si tu le veux
    prends le mien

    que paris est beau quand chantent les oiseaux
    que paris est laid lorsqu'il se croit français

    avec ses sans-papirs
    qui vont bientôt r'partir
    vers leurs pays les chiens
    on a tout pris chez eux y a plus rien

    de rétention en cale de fond
    j'en ai même oublié mon ombre
    je promène moi dans vos décombres
    on m'a donné un bout de rien
    j'en ai fait cent mille chemins
    j'en ai fait cent
    j'en ai fait un

    un chemin de l'identité
    l'iditenté l'idétitan
    l'y tant d'idées à la ronde
    et dans ce flot d'univériens
    j'aurai plus d'nom j'aurai plus rien
    dis moi c'est quand tu reviens
    que paris est beau quand chantent les oiseaux
    que paris est laid lorsqu'il se croit français

    avec tous ces champs d'tir
    et tous ces fous du tir
    y visent pas que les lapins
    c'est plus du gros sel
    c'est des tomawaks
    ou des missiles sol-air
    ou des skuds
    et moi avec mon pistolet en bouchon
    je pars au front

    paris sera beau quand chantera les oiseaux
    paris sera beau si les oiseaux
    mais non paris sera beau car les oiseaux

    paris sera beau.
  • "erotizm; ticari açıdan karmaşık bir olaydır, çünkü herkes bir yandan erotizmi yaşamaya can atarken, öte yandan, mutsuzluklarının, yoksulluklarının, kıskançlıklarının, komplekslerinin ve acılarının nedeni olarak ondan nefret eder..." diyerek kişiyi kendinden geçiren, zamanı, ilişkileri, felsefeyi, varoluşu bulabileceğiniz milan kundera'nın olağanüstü eseri, kısa ve öz bir roman.
  • milan kundera'nın, fransızca olarak kaleme aldığı ilk romanıdır. varolmanın dayanılmaz hafifliği kadar ünlü olamamıştır nedense. oysa ki, kadın erkek ilişkilerindeki -hiç de doğal olmayan- zorlama zırvaların, çok yalın ve hatta acımasızca gözler önüne serildiği en iyi romanlardan biridir. mızmızların ve postmodern romantiklerin bu romandan uzak durmasında fayda vardır.
  • haydn'ın beyninin nasıl işlediğini keşfetmek için öldükten sonra kafasının kesildiği, einstein'ın da öldükten sonra öğrencisi tarafından gözlerinin çıkarttırılarak alkol kavanozunda saklandığı ile ilgili verdiği detaylarla beni "harbi mi lan?" diye kıllandıran kundera eseri. *
  • "kimlik" bir milan kundera eseri. şekil itibariyle ince, kısa bölümler halinde hazırlanmış çok kolay okunan bir roman. ruhların aşkla olan çatışmalarını çok güzel anlatan sade bir hikaye.

    insan ruhu biriciktir. bu biriciklik bir lanet gibidir çoğu zaman. hayat tecrübenizin, yaşınızın, sevdiklerinizin miktarı ne kadar olursa olsun, seçimleriniz, kararlarınız, hisleriniz yalnız sizin sorumluluğunuzda olan, tek başına mücadele etmeniz gereken şeylerdir. çıkmazlara düşme, düşüşünüzle yüzleşme kaçınılmazdır. anlatacaklarınız, anlayacakları, ifade edebilecekleriniz denediğinizden çok daha az olacaktır.

    en büyük kalabalıklarda bile mücadeleniz tek kişilik.
    bu yüzden korkar insan yalnızlıktan. dostluğa, aşka verdiği değer bundan. bu yüzden inanılır ruh eşlerine, tamamlayacak yarımlara.
    oysa her ruh eşsizdir.
    ölümsüz aşklar bile kader değil, bizim sorumluluğumuzdadır.
    biz yapar, biz parçalar, biz yıkarız.
    "kimlik"te kundera'nın resmettiği işte bu yalnızlık, bir başınalık.
    aşkın, hayatın, mutluluğun pamuk ipliğine bağlılığı.
    chantal ve jean-marc'ın birbirlerine yabancı, birbirlerine muhtaç aşk hikayesi.

    ve "kimlik"ten bir paragraf:

    "chantal, çıra gibi tutuştuğunu, cildinden terlerin süzüldüğünü duyumsuyordu, al al olmuş yanaklarının söylediği cümleye ölçüsüz bir anlam kazandırdığını biliyordu; jean-marc, o sözlerle (ah, aslında ne kadar da anlamsız sözlerdi!) onun kendini ele verdiğini, gizli eğilimlerini ona sergilediğini düşünmüştü herhalde, işte bundan dolayı şimdi utançla kızarıyordu; bir yanlış anlaşılmaydı bu, ama ona bunu açıklayamazdı, çünkü saldırısına uğradığı bu ateş, bir süreden beri onun yabancısı değildi; o ateşe gerçek adını koymayı bir türlü kabul etmemişti, ne var ki bu kez ne anlama geldiğinden kuşkusu yoktu ve işte bu nedenle de ondan söz etmek istemiyordu, bunu yapamazdı."
  • farklı bir anlatımı olan, güzel ve akıcı bir kitap. insanı düşünmeye, sorgulamaya sevkeden bölümleri var. fakat şahsi görüşüm şudur ki; özellikle son bölümleri daha güzel, daha özenli, daha farklı, kitabın gidişatına daha yakışır bir şekilde yazılabilirmiş. bu açıdan yazık olmuş bana kalırsa, çok daha önemli bir edebi eser olabilecek potansiyeli varmış romanın.
hesabın var mı? giriş yap