life in mono

• (bkz: formica blues)
• the stranger sang a theme
  from someone else's dream
  the leaves began to fall
  and no one spoke at all
  but i can't seem to recall
  when you came along
  ingenue
  
  ingenue
  i just don't know what to do
  
  the tree-lined avenue
  begins to fade from view
  drowning past regrets
  in tea and cigarettes
  but i can't seem to forget
  when you came along
  ingenue
  
  ingenue
  i just don't know what to do
  
  ingenue
  
  great expectations adlı filmde besame mucho ve esas oğlan finnegan'ın yaptığı resimler dışında sevdiğimiz diğer ayrıntı idi life in mono'nun çalması. beraberinde yaprakların dökülmesini ve estella'nın yeşil elbisesini hatırlatır. (yaprakların dökülmesini şarkıda işlemiş, filmde de işlemiş miydi işte onu hatırlayamıyorum)
• filmin sonunda çaldığından dolayı, sinema salonundan en son çıkan kişi olmamı sağlamış şarkı. her dinleyişte hüzünlendiren, insana ah çektiren melodi. çarpıcı bir vokal.
  (yaprakların dökülmesi filmde de işlenmiştir, hatta dans ettikleri büyük salon dökülmüş yapraklar içindedir finnegan oraya geri döndüğünde)
• sanki sözlerin bi yeri black coffee isimli eski bi parçadan çalınıp çırpılmıştır mono tarafından.
  (drowning past regrets
  in tea and cigarettes)
  ama olsundur güzeldir yine de.
• (bkz: mono blaine)
• lisedeyken filmin akabinde kafama hatta kulağıma takılan, albümünü istanbuldaki arkadaşlarıma arattırıp kargoyla yollattığım, buğulu göz şarkısı...
• great expectations filmini kat kat guzellestirmis sarkı.
• iri damlalar halindeki şarkı.
• sonbahar tadında bir şarkı.
• (bkz: great expectations soundtrack)