lilian thuram

• express'in dünya kupası özel sayısında yer alan röportajını okuduğumda daha bir sevdiğim entellektüel futbolcu. özellikle ırkçılık konusunda iyi okuma yapmış kendileri. oğluyla arasında geçen diyalog ise oldukça manidar:
  - önyargılar herkesi zehirliyor. küçük oğlumla aramızdaki bir konuşmayı hatırlıyorum. yemesi için bir muz vermiştim. "muz yemeyeceğim, çünkü ben maymun değilim." dedi bana. zihinin gerisinde neler olduğunu öğrenmek için biraz konuşturdum:"baban ve annen beyaz olsaydı, daha mı iyi olurdu?" "evet, tabii beyaz olmak çok daha iyi." dedi. kızmadım, sinirlenmedim. konuştuk. hepimiz geçmişin tutsaklarıyız. eğer bundan çıkmak istiyorsak, onunla yüzleşmemiz gerekiyor.
• yaptigi basin aciklamasiyla nicolas sarkozy'ye firca atan unlu fransiz futbolcu. fransiz banliyosundeki gencleri ayak takimi olarak nitelendiren sarkozy'e kendisinin de banliyolerde yetistigini soyleyen thuram sorunlarin kaynaginin incelenmesi gerektigini ve insanlari tahrik edecek aciklamalarin akilci olmadigini soyledi.
• 10 kasim 2009 tarihinde tanisacagim efsane ve durusuyla saglam fransiz topcu. mensubu oldugum duke university bunyesinde yine mensubu oldugum john hope franklin center yil boyu surecek "futbolun siyaseti" temali etkinlikler duzenliyor. thuram da su donem franklin center'da konuslanan achille mbembe ile umuma acik bir tartisma/sohbet yapmak icin buralara kadar geliyor. buyuk ihtimalle kendisinin mihmandarligini yapicam. simdiden kafamin ici isinmaya basladi.
• benim için ilklerin futbolcusudur ve yeri özeldir. yıl 1997. 10 yaşındayım. babam beni ilk kez maça götürüyor. ali sami yen'e. o efsanevi stadyuma. mabedimize.. maç, 10 aralık 1997 galatasaray parma maçı. iddiamız yok. ama sarı kırmızı renkler o gün zerk ediliyor damarlarımıza. chiesa patlatıyor bir tane, ardından ilie cevap veriyor. 1-1. ilk maç için güzel skor. illk kez hagi'yi görmek, ilk mcdonald's ve ilk scout'luk deneyimi.
  
  -baba şu parma'daki zenci defans oyuncusu kim? acaip oynuyor, baksana bacakları falan ne kadar uzun.
  -bende bilmiyorum oğlum ama acaipmiş hakikaten.
  
  o adam lilian thuram oluyor. dünyanın gelmiş geçmiş en iyi defans oyuncularından biri.
• ırkçılık adına verdiği savaşta le pen'e bile posta koymuştur zamanında. milli takımda beyazdan çok siyahi futbolcu var diyen sağcı politikaya; ''ben siyah değil, fransızım'' diye cevap vermişti.
• 1998 yilinda oynanan efsanevi fransa-hirvatistan macinin ilk yarisinda guzel defans yaptigi halde, 2. yarinin hemen ba$indaki hirvatlarin hizli ataginda, butun fransa defansi topu izlerken a$iri motivasyondan ofsayti bozmu$ ve suker'in 46. dakikada golu atmasina sebep olmu$tur.
  hemen kendini toparlayan bu efsane abimiz, 47 dakikada defansindan topu cikartmaya cali$an hirvat oyuncusuna yaptigi pres ile topu djorkaef'e kazandirmi$tir. djorkaeff topu aldiktan sonra, sagdan hizlica kale icine giren thuram'i farkedip ayaginin di$i ile topu onune birakip, golun asistini yapmi$tir.
  
  fransa'nin yedigi goldeki hatasinin $a$kinligi yuzunden, attigi bu gole inanamayan thuram, golun sevinciyle kendisine dogru ko$an takim arkada$larina 20-30 saniye kadar donuk donuk bakmi$tir. mactaki motivasyonu yuzunden, o an neye sebep oldugunu farkedememi$tir. 2-3 arkada$i gelip tebrik ettiginde, golu attigini ancak o zaman idrak etmi$tir. eger bu golun videosunu bir yerlerden bulup izlerseniz, siz de farkedersiniz. zaten izledigim bir dunya kupasi belgeselinde, zidane aynen bunlari soylemi$ti.
  
  attigi 2. golde ise sag taraftan bir duvar pasi ile onune du$en topu hirvat oyuncudan sokup, sol ayagi ile kaleye enfes bir plase ile yollami$, golunu yapmi$ ve fakat -bu sefer- kendine guvenen bir ifade ile golun sevincini ya$ami$tir.
  
  deschamps (sanirim) bu mactan sonra thuram icin yaptigi aciklamada "eger mactan sonra ba$bakan olmak isteseydi, fransa'da herkes thuram'a oy verirdi." diyerek, o gecenin sevincini ya$ayan fransizlarin sozcusu olmu$tur.
  
  guzel adamdir vesselam...
• kaynağı bilinmeyen bir dedikoduya göre bahsi geçen şahıs marke ettiği forvet oyuncusunun konsantresini bozup rahatsız etmek için sahaya vücuduna sarımsak sürerek çıkarmış. hakikaten böyle bişey yapıyosa önce "oha" demek sonra da "helal olsun" diyip tebrik etmek gelir murdockın içinden.
• 98 dünya kupası yarı finalindeki performansı efsanedir. yarı finalde attığı iki golle maçı çevirmiştir. bütün dünya kupalarına baktım, yarı finalde tek başına (yani gol atan takım arkadaşı yokken) maç çeviren tek futbolcudur. hem de bunu bir sağ bek olarak yapmıştır. tarihi değiştirmiştir.
• 142 kez fransa milli takımının formasını giymiş ve 2 gol kaydetmiştir. bu alanda rekor kendisindedir ve en yakın rakibi thierry henry 123 kez milli formayı giyerek kendisini takip eder.
• yakın zamana kadar yalnızca futbolculuğu ile tanıdığım futbolcu, entelektüel insan.
  
  hayatını siyahi mücadeleye veya yoksul halklarını bir nebze de olsa doyurmaya vakfeden siyahi sporculara aşinayız ama thuram bundan biraz daha fazlası.
  
  oğluna soruyor, tanrı nasıldır? oğlunun cevabı:
  
  tanrı beyazdır.
  
  bu cevapla hayatı değişiyor ve kendisini siyahların onuru mücadelesine adıyor.
  
  galeano'dan okuduğum kadarıyla kendisini araştırmalara veriyor; mesela ünlü ezop'un nübyeli siyah bir köle olabileceğini savunuyor. eski mısır'da siyah firavunlar olduğunu, kongo'daki mabetlerde siyah meryem'e dualar edildiğini öne sürüyor.
  
  topa kafayla vurmanın beyin hücrelerini öldürdüğü savını çürütürcesine... takdiri hak ediyor thuram.