linklemek
-
linkleri birleştirmek. derlenmiş programı executable hale getirmek
-
(bkz: link vermek)
-
-
önemli bir suser kokartım tasnifçilik. çağrışımsal (ve sözcük birimli) linkleme uzmanı olmak üzereyim. giriler ve metinlerarası ilişkiler bakımından çok değişik ve ilginç sonuçlar, eşleşmeler verdi. merkezde kendin olunca her sonuç ilginç oluyor. tasnifçiliğimi en çok ve öncelikle linkleyici olarak kullanıyorum. ilk başlarda bu kanalcı* işlevinden yürüyordu.
(bkz: bakınız vermeden yazamayan yazar/@ibisile)
(bkz: link), link atmak
(bkz: farklı başlıkta aynı giri) -
halk ağzında koşarcasına yürümek.
başından aşağı kaynar sular akmış gibi kafasının içi yanıyor ve ağlıyordu. ne yapacağını bilmez halde hem ağlıyor hem de linkliyordu. artık bir çocuk değil, insan hiç değil; at gibi, vahşi bir at gibi koşuyordu. vahşiliğinin yerini vahşet ve dehşet almış, ağlaya ağlaya koşuyordu.
(renklerin öteki yüzü-sibel karabulut) romanından alıntılanmıştır. -
duyulduğu zaman tüyleri diken diken eden, söyleyen kişiyi tarkan gümüş eyer filminde tarkan'ın tan'ı tokatladığı gibi tokatlama hissi uyandıran itici fiilimsidir.
özellikle mabadına sürdüğü kremleri, hani şu çok sorduğumuz için "linkleyen" ablalar var ya, onların kullanmaktan zevk aldığı kelimedir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap