• avusturya asıllı isvecli kadın fizikçi, matematikçi. protaktinyum'un en kararlı izotopunu izole etmeyi başarmış, uranyum çekirdeğinin yavaş nötronlarla bombardıman edilmesi deneyini gerçekleştirerek atom bombası yapılması çalışmalarına katkı sağlamıştır.

    en bilinen iki kadın fizikcinin de radyoaktivite ve nükleer tepkimeler konularıda çalışmış olması da kaderin garip bir cilvesi olsa gerek.
  • hakettiği değeri hiç bir zaman görmemmiş avusturyalı yahudi fizikçi kadın
    çekirdek füzyonu kavramını ortaya atmış ve çekirdek bölünmesi için teorik temelleri yani kısaca nükleer fizyonu bulmuştur. ama yaptığı çalışmalar 28 yıllık çalışma arkadaşı otto hahntarafından sahiplenildiği için zamanında pek tanınmamıştır. öyleki 1944 yılında nobel kimya ödülü fizyonu keşfetmesinden dolayı otto hahn'a verilmiştir. otto hahn yirmi beş yıl boyunca buluşun bütünüyle kendisine ait olduğunu ileri sürdü. yıllar sonra yaptıkları yanlışın farkına varan fizik camiası tarafından ölümünden iki yıl önce 1966 yılında abd atom enerjisi komisyonu tarafından enrico fermiödülü verildi. bu ödülü alan ilk kadın olarak tarihe geçti. ayrıca 1997 yılında 109 nolu elementin adı onun anısına meitneryum olarak kabul edildi.

    atom bombası yapımında dolaylıda olsa rol oynamıştır ama bunun için eleştirmek insafsızlık olur.

    1943 yılında abd'nin yürüttüğü kod adı manhattan projesiolan atom bombası projesine davet edilmesine rağmen . lise meitner, bilimsel katkılarını askeri uygulamalarda kullanmayacağını belirterek, teklifi geri çevirmiştir.

    hiç evlenmedi o zaten fizik ile evli idi bazıları onun otto hahn a aşık olduğunu idda etti doğrumudur bilemem ama otto hahn ın varsa böyle bir aşkı haketmediği kesin.
  • kadin ve yahudi olmasi sonucunda hakettigi kadar taninmayan, bilinmeyen bilim kadini. otto hahnin buldugu iddia edilen nukleer fisyonu asil ögrencisi olan lise meitner bulmustur.
  • (bkz: kadın olmak)
  • atomu ilk parçalayan, dahi yahudi kadın. bilimsel hayatı boyunca değeri anlaşılamamış, başarılarının üstüne yatılmış ve ihanete uğramıştır. kendisi diğer birçok meslektaşı ile birlikte kadınların bilim alanındaki yetkinliğini ispatlamıştır, kadın bilim insanı yok zannedenlere cevap niteliğindedir.

    20 yaşında, berlin'e geldiğinde büyük korkulara ve çekingenliğe sahipti. amacı radyoaktivite alanında ilerlemekti. ancak 1900ler almanya'sında kadınlar lisanüstü eğitimlere alınmıyordu. imdadına kimyacı otto hahn yetişene kadar.. bu adam, lise meitner'ın dünyanın kaderini değiştiren yolculuğunda ilk basamak olmuştu.

    19. yüzyılın başlarında atom gizemini korumaktaydı. hakkında fazla şey bilinmemekle birlikte, bir çekirdeği olduğu, etrafında elektronların döndüğü minyatür bir hücre sistemi olduğu sanılıyordu. bir zaman sonra, bazı araştırmacılar çekirdeğin enerji ve parçacık sızdırdığını keşfettiler.

    hahn ve meitner beraber çalışmaya başladılar. üniversitelerde kadınlara yoklarmış gibi davranıldığı dönemlerden söz ediyoruz. otto ile çalışma ortamları bile adaletsizdi. lise'ye bir labarotuvar sağlanmamıştı. bu olumsuz şartlara rağmen fizik ve kimyayı birleştirebildiler. bir süre sonra, artık statülerinin eşit olduğu bir kimya enstitüsünde beraber çalışmaya başladılar. lise, almanya'da profesör ünvanı alan ilk kadın oldu.

    yıllar içinde çekingenliğini atmış, özgüveni yerine gelmişti. bu enstitüde hahn ile olan iş arkadaşlığı aynı zamanda 30 sene sürecek bir dostluğa dönüşecekti.

    1920 ve 1930 yılları, nükleer araştırmaların altın çağının yaşandığı yıllardı. araştırmacıların en çok tanıdığı atom çekirdeği, uranyum atomuydu. lise ve hahn yeni nötronlar ekleyerek daha büyük bir çekirdek oluşturmanın peşindeydi. yani, büyük bir keşfin eşiğinde.

    1930lar ve almanya. naziler, dünya çapında bir bilim insanı için bile tehlike oluşturmaya başlamıştı. iktidara geldiklerinden beri yahudi akademisyenleri üniversiteden uzaklaştırma çabasındalardı. hatta einstein, ilk gönderilen insandı. lise, bu sırada henüz görevinden alınmamıştı. avusturyalı olması onu bu gazaptan sadece kısa bir süre daha koruyabilecekti.

    1938'de naziler avusturya'yı ilhak etti. söylentiler ve fısıldaşmalar ayyuka çıkmıştı. lise, orada istenmiyordu. üzerinden baskılar artmıştı. nazi karşıtı düşünceleriyle bilinen otto hahn başlarda lise'yi korumaya çalışsa da sonraları başarılı olamadı. diğerleri enstitünün kapatılacağından endişe ediyor, lise'nin gitmesi düşüncesinde birleşiyorlardı.

    meitner'ın azledileceği ve tutuklanacağı kesinleşince, dünyanın dört bir yanındaki fizikçilerden, ülkeyi terk etmesine bahane olması için konferanslara davet eden mektuplar aldı. fakat naziler izin vermedi. 1938'de hollandalı bir meslektaşı lise'yi berlin'den yasadışı yollarla kaçırıp trenle hollanda'ya götürdü. her şeyini kaybetmişti; makamını, kitaplarını, evini, hatta anadilini.. lise pes etmedi. fizikle arasında bir gönül bağı vardı ve şaşırtıcı olarak hahn ile mektuplaşarak çalışmayı sürdürdüler.

    bir gün, hahn'dan bir mektup aldı, berlin'de ilginç şeyler oluyordu. uranyum çekirdeğine nötron eklemenin çekirdeğin büyüklüğünü değiştirdiğine dair bir kanıt elde edilememişti. ama uranyum ürünlerinin yanında baryum bulmuşlardı. ortada değişik bir durum vardı, anlaşılamayan garip şeyler. çok geçmeden lise olayı çözdü; çekirdek ikiye bölünecek kadar büyümüştü! otto ve lise, atomu bölmüştü!

    keşif yayınladığında büyük yankı uyandırmıştı. ancak bu keşif, lise için hayatının en büyük ihanetiyle karşılaşmasına sebep oldu. otto hahn, lise'yi devre dışı bırakması konusunda nazilerden baskı görmekteydi. otto hahn, söyleneni yaptı. 1944'te nobel ödülünü tek başına aldı, lise meitner'ın önemli rolünden hiç bahsetmedi. en acısı da, hahn savaştan sonra bile, nükleer füzyonu tek başına bulduğu iddiasını sürdürdü. lise meitner'ın tüm bilimsel geçmişi bir çırpıda elinden alınmıştı.

    fizik için devrim olan bu keşif sonraları, maalesef, insanlık için bir felaket olacak şekilde kullanıldı. amerika'da manhattan projesi adı altında, atom bombası üretme çabalarına girişildi. lise'nin de buna katılmasını istediler, ancak o reddetti. almanya'ya karşı atom bombası hiç kullanılmadı fakat hiroşima ve nagazaki o kadar şanslı olamadı. bir kitle imha silahı insanlığa armağan edilmişti.

    bugün, bu dahi kadın hakkında neredeyse her şeyi biliyoruz. peki eğer o nobeli alsaydı ne olurdu, bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz.
  • avusturya asilli olmasi sebebiyle einstein'den daha uzun sure almanya'da kalan daha sonra nazilerden gizlice hollanda'ya kacan , atom bombasinin yapilmasinda otto hahn'a onemli yardimlarda bulunan almanya'nin ilk profesor unvani alan kadin fizikcisi.
  • almanya'da profesor unvani alan ilk kadindir.
  • şu an ntv de 2005 yapımı orjinal adı "e=mc²" olan türkçeye "einstein’in büyük fikri" olarak çevrilen bir belgeselde kendisi ile ilgili epey uzun bilgiler verilmekte.

    edit: koparnick sağolsun. yanlış yazmışım düzelttirdi.
  • e=mc² belgeselinde emily woof tarafından canlandırılmıştır..
  • nükleer fizik ve radyoaktivite alanında yaptığı çalışmalarla 1912 yılında almanya'nın ilk kadın profesörü olmuş bilim kadını.ayrıca ismini taşıyan bir element de bulunmaktadır.(bkz: meitneryum)
hesabın var mı? giriş yap