lisedeki en arka dörtlünün bugünkü durumu

• vay be bir an geçmiş zamanın buruk mutluluğunu hissettim. sınıfta hep pencere kenarı sağ en arka bizimdi. orada neler döndü neler. lisedeki anılarımı zaten pek hatırlamak istemiyorum ama o adamlarla gerçekten on numara bir dörtlüydük. diğer kişilerin aksine, okul popülasyonundan izole takılırdık. neyse gelelim sorunun cevabına;
  
  dördümüz de büyükşehirlerde tıp fakültesini kazandık ve başarıyla da bitirdik.
  
  not: fen lisesi
• siz lisedeki arka dörtlü, biz lisedeki ondörtlü
  
  bu başlığın bu kadar ilgi çekme nedeni, hepimizin lise yıllarından biriktirdiği unutulmaz anılarımızın olmasıdır. hepsinin bugünkü durumunu değil de sınıfımızın durumunu anlatmam daha güzel olur.
  şimdi anlatacaklarım olaylar ve kişiler kesinlikle hayal ürünü değildir, iyi seyirler.
  kolpa cücü
  laylay gökçe
  hırsız mustafa
  ökkeş metin
  bomboş zafer
  laz erdem
  japon ali
  çingene uğur
  orbit cihan
  baytar murat
  baho ağa bahadır
  jokey serkan
  reis serhat
  hutanihidiku alican
  
  yıl: 1998-1999
  okul: 50.yıl tahran lisesi
  sınıf: 10d ( 10 sosyal d )
  
  ders beden eğitimi - selçuk hoca
  
  1998 aralık hava karla karışık yağmurlu dersimiz beden eğitimi, okul takımının yarısını bünyesinde barındıran sınıfımız öğrencileri yani biz havanın yağışlı olmasından dolayı bahçede maç yapmamamız için bize futbol topu vermeyen beden eğitimi öğretmenimiz selçuk hoca ile tartışır, uzun tartışmalar sonucunda futbol topunu almayı başardık..
  hayır hayır başaramadık inat etti bize o gün o topu vermedi.
  peki selçuk hoca o topu bize vermeyerek içimizdeki futbol ateşini söndürebilir miydi? tabiki hayır.
  
  fikrin kimden çıktığını şuan hatırlayamıyorum topsuz maç yapmaya karar verdik, top yoktu ve biz çift kale maç yapacaktık "böyle birşey olabilir miydi"
  önce takımları seçtik ve başladık topsuz maç yapmaya, bir kaleyi göztepe parkı tarafına, diğer kaleyi tahran lisesini bilenler için eski bina tarafına kurmuştuk, sanki günlerce aylarca bir tiyatro oyununa çalışmış, ezberlerini tamamlamış oyuncular gibi maçımızı yapıyorduk.
  park tarafına hücum yapan takımın şutunda top üstten auta hatta okulun duvarını aşıp göztepe parkına kadar gidiyordu, bir arkadaşımız parka kaçan topu almak için üzerinde teller olan duvara tırmanıp parka gidiyor topu alıp geliyor tekrar maça devam ediyorduk, gol oluyor direkten dönüyor kornere çıkıyor kimse pozisyonlara itiraz etmiyordu, bir diğer pozisyonda kazma serhat'ın çektiği şutta top ağaçta kalıyordu, okulun içerisine gidip hademe şerafettin abiden süpürgeyi aldığım gibi ağaçta kalan topu indirdiğimde tüm okuldan yükselen alkış sesiyle sınıflara doğru baktığımda bütün okulun dersleri bırakıp camlara yığıldığını ( müdür odasının camındaki müdür dahil ) şaşkın bakışlarla bizi izlediğini gördüğüm anı unutmak mümkün değil.
  
  dersimiz edebiyat - nami hoca
  
  -hocam cüneyt bi yarış anlatsın dersin geri kalanında hiç gürültü yapmadan dersi dinleyeceğiz
  -sözmü ?
  -söz hocam
  -tamam anlatsın..
  
  kolpa cücü'nün derste at yarışı anlatırken son 200 geçiliyor dediği anda ayağa kalkıp edebiyat öğretmenimiz nami hocayı kolundan tutup sallayarak en dış kulvardan nami hoca koptu geliyoooor rakiplerine hakim oluyoooor ve 1998 yılı gazi kupası koşusunu nami hoca kazanıyor derken ki heyecanını mimiklerini ses tonun, nami hocanın bıyık altından gülüşünü ve sınıfın gülmekten yerlere yattığı anı görmenizi çook isterdim.
  
  daha ne hikayeler var neler hepsini ve birçoğu ile halen görüştüğüm muhteşem ondörtlünün bugünkü durumlarını yazar olduktan sonra anlatacağım söz, hadi hoşçakalın.
• muhtemelen iyi yerlerdedirler. bana gelince bilgisayar mühendisi oldum. bizim sınıf anfiydi ayrıca arkada oturmak cooldu.
• arka dörtlü haylaz değildir mi denmiş.
  arka dörtlü hep tıp kazanır mı denmiş.
• ç: çocukluk arkadaşım, kardeşim ekonomist oldu. ziraat bankasında iyi bir pozisyonda çalışıyor. durmadan sınava giriyor bu yaşta. neden bilmiyorum.
  o: tanıdığım ilk zengin çocuğuydu. elektrik mühendisi oldu. bakanlıkta çalışıyor. hala zengin.
  v: kızıl rahip ,sıra arkadaşımdı. ortaokul öğretmenimin oğluydu. saçım uzun diye tokatını yemiştim babasının:) eczacı oldu.
  d: kabul ediyorum en acayipleriydi. ortopedist oldu.
• 1- odtu isletme bitirdi - yurtdisina gitmeye calisiyor
  2- ankara siyasal - kpss'ye girdi 12. oldu simdi kurum sinavlarina giriyor.
  3- ankara hukuk bitirdi- ne yapiyor bilmiyorum
  4- bilkent isletme bitirdi- bir dil kursunda koordinator
  5- eski fetoculerden - hukuk bitirdi - bir kuruma basladi - simdi asiri ak partili(demesem anlamayacaktiniz ya)
  6- en baba eski fetoculerden- hukuk bitirdi baya sikten bir hukuk hem de (bir belediyede torpille avukatliga basladi 6 ayda bolum muduru oldu)
  
  ben mi ben arka sirada degildim ki :)
• biri sanayide biri de kasiyer 2 si okuyor
• biri tübitak ta yuksek muhendis. gizli gorev yaziyor kartinda. üniversitede de en arkalardaymis. okulu 3.lukle bitirdi.
  
  biri savci oldu. babasi da savciydi.
  
  digeri fizyoterapist.
  
  biri de rehber öğretmeni oldu.
  
  dersle cok ilgileri yoktu ama asiri zekiydiler. en iyi notlari bunlar alirdi. önde oturanlardan biri ise hacettepe ingilizce iktisat okudu memur oldu. diğeri sosyolog. beriki öğretmen.
• biri evlendi eşiyle hayatın tadını çıkarıyor, diğeriyse kaymakamlık sınavlarına hazırlanıyor. diğer ikisinden ise haberim yok.
• tahmin edilenden daha iyi konumlara gelebilen insanların güncel durumlarıdır.
  
  analitik geometri dersinde kare kurup batak atan 4 kişiden biri sgk müfettişi, biri işletme sonrası ithalat-ihracat şirketi sahibi, biri mimar ve sonuncusu da inşaat mühendisi olup kendi şirketini kurmuştur. söz konusu kişiler bahsedilen adımları 30 yaşından önce atmışlardır.
  
  ytü inşaat fakültesinde bir prof hocamız dersin geyik dakikalarında, en ön sıradaki elemanları göstererek "sizler geleceğin akademisyenleri, bizlerin yerine geçecek olanlarısınız. orta sıradakiler ise piyasada çalışacak, mühendislik yapacak olanlardır. şu en arkadaki üç beş tane de var ya heh işte onlar da geleceğin rolexli zenginleri olacaklar." demişti.
  demek ki bi hikmeti var şu arka sıraların...