• tony collette, greg kinnear, steve carell, paul dano, alan arkin ve kucuk velet abigail breslin'li kadrosuyla ilk defa sundance 2006'da gosterilen ve hem iyi hem kotu elestiriler alan bagimsiz amerikan filmi.

    fragmani eglenceli gorunuyor:

    http://www2.foxsearchlight.com/littlemisssunshine/
  • şöyle de bir çocuk kitabıdır:

    http://images.amazon.com/…01._aa240_sclzzzzzzz_.jpg
  • karakterlerinin hepsinin cok basarili oldugunu dusundugum bir film.

    film, ailenin kucuk kizlari olive'in hayalini gerceklestirmek icin minibuslerine dolusup cumbur cemaat bir cocuk guzellik yarismasina gidislerini anlatiyor. minibusun yolculari basarili olmaya, kazanmaya takmis bir baba, ailesini ve evliligini bir arada tutmaya calisan bir anne, savas pilotu olana kadar sessizlik yemini etmis nietzsche hayrani olan bir agabey, intihara tesebbus etmis problemli bir dayi ve eroin bagimlisi bir dede.

    filmin su aralar john mark karr'in itirafi ile gundeme gelen "cocuk guzellik kralicesi" jonbenet ramsey davasi ile es zamanlara gelmesi de ilginc bir tesaduf.
  • olan kotu olaylar karsisinda bile insanin yuzunde guzel bir gulumseme olusturabilecek kadar iyimser bir film
  • cok reklami yapildigi icin baya fazla on yargiyla gittim. ozellikle de junebug ve squid and the whale gibi amerika aile elestirisi filmlerinin prim yapmasindan sonra ortaya ciktigi icin yeter bea, yapmayin artik diye bi tiksincim vardi

    ne de olsa amerikalilar bisiy tuttu mu, kusturana kadar bogazimiza dayarlar.

    ama bu film oole diil. steve carellin bambaska bi yuzunu goruyosunuz. toni collette zaten benim favorilerimdendir, yine sasmadi. oyunculuk basli basina mukemmeldi.
    senaryo deseniz ayri bi harika.

    cok duygusal, cok komik ve cok gercekci bir film, muhakkak gorulmesi gerek derim ben
  • insanin icini hem huzunle hem de neseyle dolduran eglenceli bir film. ufakligi (abigail breslin) alip eve goturmek gibi bir istekle dolup tasmaniza neden olabilir.
  • there's something about mary'den beri bu kadar çok gülmemiştim.
  • buyuk beklentilerle izlenmemesi gerektigini dusunuyorum, cunku beklenti karsilama adina yapilmis bir film degil bu; basit ve zevkli bir yol hikayesi. bir de amerikan aile yapisinda kim& neredeyi gormenin mumkun; bu filmdeki dede karakteri bizde olsa olsa cilgin bedisin dedesinde olur.
    steve carellin bas karakterlerden biri oldugunu gorunce ulan diye bi tereddut gecirmemek mumkun degil, ne de olsa kendisine the 40 year old virgin ve the officeden asina olmusuz ve de zorlama bi karakter mi olacak diye dusunuyor insan.
  • sevgi ne demektir, insan birini sevdiğini kendine ne zaman itiraf etmeye karar verir, masumiyetin sınırları nerede başlar nerede biter, gerçek güzellik samimi olan mıdır yoksa planlanmış olan mı, bir grup yalnız bir araya gelirse kendilerini yalnız hissetmeye devam eder mi, insanın kendinden vaz geçmesi başkaları ile iletişim kurmasının öncelikli şartı mıdır, hayat neden acı verir, kaybetmek nedir, kazanan kimdir sorularını sordurmayı hedeflediğini ve bunu başardığını düşündüğüm film.
  • beni devotchka ile tanistirmis eglenceli yapim. steve carell'e sastim kaldim. soundtrack'e gelince:

    1. the winner is - mychael danna/devotchka
    2. till the end of time - devotchka
    3. you love me (remix) - devotchka
    4. first push - mychael danna/devotchka
    5. no man's land - sufjan stevens
    6. let's go - mychael danna/devotchka
    7. no one gets left behind - mychael danna/devotchka
    8. chicago - sufjan stevens
    9. we're gonna make it - mychael danna/devotchka
    10. do you think there's a heaven - mychael danna/devotchka
    11. catwalkin' - tony tisdale
    12. superfreak (rocca sound remix) - rick james
    13. la llorona - devotchka
    14. how it ends - devotchka
hesabın var mı? giriş yap