• ab'nin endişeleri yüzünden kapanmak üzere bir nükleer santrale sahip ülke. lakin bunun kapatılması da hatırı sayılır miktarda para gerektirdiğinden kapanamıyormuş henüz.
  • çalıkuşu filminin çok ünlü olduğu ülke.
  • (bkz: lithuania)
  • avrupa'nın en geç hıristiyan olan ülkesi. (1300'lerde). ondan önce paganlık, animizm kol gezermiş...
  • estonya ile birlikte alman faşizminin soyvetler birliği tarafından yenilgiye uğratılışının 60. yıldönümünü kutlama törenlerine katılmayı resmen reddeden ülke. neymiş efendim, soyvetler birliği onları işgal etmişmiş. bu arada hitler faşizmi de ezilmiş, küçük bir ayrıntı tabii.

    bu ülkenin resmi siyaseti ruslar bizi söyle ezdi böyle bilmem ne yaptı üzerinden bir milli kimlik inşa etmeye dayalıdır. bu kurban kimliği, ikinci emperyalist savaş sırasında kendi yurttaşlarının yaptıklarını hatırlamayı reddetmeyi de içerir. baltık ülkelerinden pek çok kişi, holokost sırasında almanlarla işbirliği yapmışti.

    hatta bu ülkelerde pek çok eli kanlı faşist katil, bolşevizme karşı direnişin kahramanı diye saygıyla anılmakta, kimilerinin heykelleri dikilmektedir.
  • fox kids'teki room 402 adlı çizgide polly isimli aşırı milliyetçi,sürekli konuşan kızın ülkesi.
  • 3100 kadar (6 köy) gagavuz ile dünyanın en batısındaki otokton türk popülasyonuna ev sahipliği yapan, yiğit insanların güzel ülkesi.
  • türkiye'nin 12'de biri büyüklüğünde kuzeyde letonya, doğuda belarus, polonya ve batıda rusya klaningrad'ı ve baltık denizi tarafından çevrelenmiş, küçük, şirin ve yeşil kuzey avrupa ülkesi. avrupa birliğine 2004 mayıs'ında üye olmuştur. para birimi litas'dır fakat euro kullanmaya 2007'de geçecekler. (edit:avrupa birliğinin gereken ekonomik koşullar sağlanmadığı için euro'ya geçişi durdurduğunu yeni öğrendim) ülkelerinde euro-litas kuru sabit olup 1 euro yaklaşık 3,4 litasdır. 1940da bağımsızlıklarını ilan ederler fakat sovyetler birliğinin işgaline maruz kalırlar. 2. dünya savaşından beri süren sovyet rejiminden ayrılıp bağımsız bir ülke olmayı referandumla 1991'de kabul etmişlerdir. bunu durdurmaya çalışan rus ordusu 1993'de litvanya'da yenilgiye uğrayıp ülkenin bağımsızlığını kabul etmek zorunda kalmıştır. ülke sovyetlere bağlıyken bile bunu resmi olarak tanımayan türkiye litvayna'nın bağımsızlığını dünyada ilk tanıyan ülkeler arasındadır ve litvanya'daki açılan ilk büyükelçilik 1992 yılında açılan türk büyükelçiliğidir. oldtown denen yerde duran eski küçük bi binadır.

    litvanya insanı tanımadığı kişilere karşı tipik kuzeyli soğukluğuyla yaklaşır. sıcak insanlar olduklarını söylerler ama bu sadece yakın arkadaş ortamlarında geçerli bence ki öyle büyütülecek bir sıcaklık da değildir..aslında aile içi konuşmalarda bile gülümsediklerine rastlanmaz pek. bütün küçük ülke vatandaşlarında olduğu gibi bunlarda da fazla belli etmeselerde bi faşistlik,bi ırkçılık tohumları vardır. türkiye'de tanıştığınız litvanyalı'ların hep ülkelerinden bahsetmeleri, üzerlerinde hep lietuva yazan tişörtlerle gezmeleri, üzerinde türk bayrağı olan bi hediyenizden açıkca hoşlanmamaları, dünyayı litvanyadan ibaret görmeleri bunun açık delilidir. sınırları karadenize dayanan o büyük litvanya imparatorluğundan bahsederlerken saygı ile dinleyiniz. (öyle bir imparatorluk ki resmi dili litvanyaca bile değildi)

    halkı düzeyli, hoş giyinen,eğitimli ve sakindir. sokaklarda sarhoş insana çok rastlansa da taşkınlık yapan yoktur. içlerinde abartacak kadar olmasada inceden ruslara karşı (belki eziklikten kaynaklanan) bi antipati vardır. litvanya'lı bi arkadaşımdan sıkça "rusya bizi hala istiyo,biz çok küçük bi ülkeyiz onlar çok büyük.savaşırsak ilerde ne olur bilmem" gibi açıklamalar duyardım. ayrıca 20 yaşın üzerindeki hemen herkes rusça bilir.

    ülkede dikkatimi çeken bazı şeylere gelecek olursak;

    1. oldukça fazla fakir insan var.13 milyonluk istanbul'da göreceğinizden daha fazla evsiz, çöp karıştıran insanı 600 binlik vilnius sokaklarında görebilirsiniz. emlak fiyatları gayet yüksektir. 100.000ytl den yüksek fiyata tek oda gösterişsiz bi apartman dairesi bulabilirsiniz. ayrıca resmi rakamlara göre litvanya nüfusunun %4 ü açlık sınırının altında yaşıyor

    2.ülkede erkekden çok bayan bulunur. gerçekten dikkat çekecek oranda bir bayan bolluğu bulunuyor ülkede. otobüs şoförlerinin çoğu, tren kondüktörleri, markette patates kasaları taşıyan güzel kızlardan tutun erkek kuaförlerine kadar... örneğin litvanyalı bi arkadaşımın sınıfındaki kız/erkek oranı 48/2. bir vapurda önümde oturan insanları sayıp rastgele yaptığım bi k/e oranı 52/6. bir haftadan sonra dayanamayıp "sizin erkekleriniz nerde ya?" sorusuna arkadaşımın verdiği yanıt "aş nejno!" (litvanca: bilmiyom) ayrıca litvanyalı bayanların ortalama ömrü 79,49 yıldır

    3. trafikte yaya'ya saygı! yıllar yılı ülkemde karşıdan karşıya ne zaman geçsem beni görüp kırk yılda birde olsa yavaşlayan her sürücüde,aha da beni insan yerine koyan biri çıktı diye sevinirdim.litvanyada trafik ışığının olmadığı bi yerde sırf ben geçiyim diye bütün trafiğin durup benim şaşkın bakışlarıma ve geçmekle geçmemek arasında yaşadığım tereddüte saniyelerce korna çalmadan sabreden insanları her hatırladığımda duygulanırım. karşıya geçtikten sonra sağ elimi göğüs hizzasına koyup başımla eyvallah çektiğimde ise şaşırma sırası sürücülerdedir.

    4. bu ülkede özellikle rock ve punk tarzı müzik dinleyen gençlerin bizim doğu anadolu yöremize has poşu giyme merakı.ne bilim beğenmedim ben.

    5. litvanya'da toplam 4 cami vardır.

    6.ülkede kullanılan halk otobüsleri dahil bir çok aracın eski ikinci el alman ve iskandinav arabaları olması. ne güzel gösteriş meraklısı değil bizim millet gibi diye düşünüyorum ama en azından şu otobüslerdeki almanca, danca uyarıları kaldırıp kendi dilinde bişey yaz be kardeşim. ülkedeki lüks sayılacak arabaların plakalarına bakın. onlar çoğunlukla letonyadan geliyodur.

    7.dünyanın herhangi bir yerinde olmasa hayret edeceğim türk insanının litvanyaya da yerleşmiş olması. bunlar vilnius'daki kebabai satıcılarından ziyade trakai ve çevresine yerleşmiş bulunan her ne sebepten oraya geldiklerini öğrenemediğim tatar türkleridir. halen dillerini ve kültürlerini koruyorlar mıdır emin değilim. yalnız trakai sarayı müzesinde kendilerine ait geleneksel kıyafetler,kuran vs görülebilir

    8.eğer sokaklarda gördüğünüz insanların yüzlerine dikkat ederseniz hergün aynı insanları gördüğünüzü hemen farkedeceksiniz.başkent vilnius dahi sanki bir köy hep aynı insanlar. yaşanmış bir örnek; perşembe akşamı şehir kalesinde bi adam gördüm, ertesi gün tren istasyonunda aynı adamı gördüm ilginç dedim, trenle klaipeda'ya varıp sokağa ilk adımımı attığımda herif karşı sokaktaydı yuh dedim, vapurla nida'ya geçince adamın önümde yürüdüğünü görünce artık oha dedim. bu sefer hafta sonu klaipeda'dan vilnius'a geri gelirken trende gidişte önümüzde,yanımızda ve arkamızda oturan bir çok kişiyi tekrar gördüm hatta biri tekrar önümüzde oturdu. küçük bi ülkede yaşamak garip olmalı...

    9.hava alanından alınıp kalacağım apartman dairesine götürüldüğümde anahtarla kapıyı açıp, ittim ittim açılmadı.meğerse litvanya'da kapıları hep kendinize doğru çekip de açmanız gerekiyormuş.

    google trends'e göre internette porno,sex cinsinden kelimeleri türkiye'den sonra dünyada en çok arayan ülkelerin başında litvanya geliyor. ayrıca unutmayalım ki litvanya'nın nüfusu 3,5 milyondur! bu kadar insanla 75milyonluk türkiye'yle pornoculukta rekabet edecek seviyeye gelmeleri takdire şayandır ve bu uğurda gayet büyük çabalar sarfettiklerinin kanıtıdır. buradan uyarıyorum yakında bu göt kadar litvanya bayrağı elimizden alacak! gerçi bu konuda 1 milyarlık hindistan ile başarıyla rekabet eden türk milletinin gayreti asla azımsanamaz!
    litvanya'nın belki en meşhur yemeği özellikle yazın tüketilen,yanında bir tabakta ayrı haşlanmış patates ile birlikte sunulan saltibarsciai adlı soğuk çorbadır.bir miktar kefir'in (özel mayalarla ekşitilmiş süt) içine şeker pancarı turşusu rendelenir,nane,rende salatalık,içine doğranan haşlanmış yumurta ile birlikte içilir. fena değil aslında (bkz: test edildi onaylandı) .ayrıca gira diye bir gazlı içecekleri vardır ki çoğu litvanyalı kola yerine gira içerler.tahıllardan yapıldığını sanıyorum. gazı çabuk kaçsa da denemeye değer bir içecektir.

    litvanyacasi lietuva'dır bu ülkenin.bu yagmur anlamina gelen lietuas kelimesinden gelir.litvanya dili bazı kaynaklarda litvanca bazılarında ise litvanyaca olarak gösterildiğinden hangisi doğru bilemeyeceğim. bildiğim şey ise litvanya dilinin hint avrupa dilleri arasında eski yapısını korumayı başarmış, diğer dillerden pek etkilenmemiş nadide bir dil olduğudur. olayın ilginç tarafı ise litvanyaca'nın çok uzun yıllar avrupada hiçbir devlette resmi dil olmamasına rağmen halkın dillerine sahip çıkıp bozulmadan bugüne getirmesidir. ortadoks rusya'nın litvancayı kiril harfleri ile yazdırma baskısı da sonuç vermemiş, katolik litvanya halkı ve o zamanlar halkın en okumuşları olan kilise ahalisi roma'ya ve latin alfabesine sadık kalmışlardır. dilbilim uzmanları hint-avrupa dilleri araştırmalarında kesinlikle litvanya dilinden yararlanırlar.

    litvanya milleti genellikle rus zannedildikleri için deli olurlar.eğer az da olsa rusça veya litvanyaca bilmiyorsanız iki dili ayırdetmeniz zor olacaktır zaten.aslında litvanyalı olup da çıldırmamak elde değildir çünkü avrupa birliğine üye 3,5 milyon nüfuslu bir ülke olmalarına rağmen avrupalıların çoğunlugu litvanya'dan bihaberdirler. en son belçikalı bi adam bana "litvanya turkiye'nin neresinde?" diye sorunca bunu daha iyi anladim. gerçi belçikalılara da avrupanın lazı derler ama bu tabi ki başka bir konu. litvanya milletini kimsenin iplemediği hakkında kendilerine bahsedince bazı gerçeklerin farkına varıp 'küçük bir ülkeyiz.bizi bilmemelerini anlıyorum' diyerek bir an için litvanya imparatorluğu rüyalarından uyanırlar. bu çok övündükleri polonya-litvanya devleti ortaçağda cadı yakma çılgınlığı ile geçen 3 asır boyunca almanya'dan sonra en çok cadı yakan ülke olarak kayıtlara geçmiştir. resmi rakam:10.000 insan! fakat resmi rakamın gerçek rakamın ne kadar altında olduğunu kim bilir?

    basketbol litvanyalilar icin hayat meselesidir.bunun sebeplerinden biri de ulkelerini yurt disinda basketboldan baska birseyle temsil edememeleridir.ayrica bunlarin soyadlari kisinin cinsiyetine ve medeni haline gore degisiklik gosterir. mesela bi anne,baba ve kizlari ayri soyadlarina sahiptirler hep. soyadlarinin son 1 veya 2 hecesi degisir sadece.

    litvanya'nın görülmeye değer yerleri başkent vilnius'daki unesco tarafından dünya mirası kabul edilen eski şehir merkezi, vilnius yakınlarındaki trakai ve başka bir dünya mirası kabul edilen kendinizi serin bir çölde hissedeceğiniz nida'dır. yazın bile gitseniz yanınıza bir kazak, yelek, şemsiye vs almayı sakın unutmayın

    litvanca
    taip: evet
    ne: hayır
    alus: bira
    kavine: kahve
    arbata: çay
    kaip sekasi: nasilsin
    man sekasi gerai: iyiyim
    gorusuruz:iki
    hoscakal: ate(bunu cok komik soylerler)
    as negirtas: sarhos degilim.
    mieloji: canım,sevgilim gibi bi anlamı var(sadece kizlara soylenir)
    mielasis: bu aynı kelimenin erkeklere söylenen versiyonu
    vişne: vişne
    benzin: benzin
    turkiye: turkija
  • anneler günü (mayisin ilk pazari) ,ve yılın en uzun günü(havanın gece 11'den sonra karardığı) 24 haziran'ın resmi tatil olduğu ulke
  • insanlarinin cok canayakin,guleryuzlu. geleneksel yemekleri domuz bagirsaginin icinde pisirilmis patetes puresi, ve patatesin icine yerlestirilmis domuz koftesi. otobus soferleri genelde bayan, en azindan benim gorduklerim oyle. trafik isiklari yayalar icin yesil yandiginda duduk sesi veriyor korler icin ve en ilginc gelen sey ise arabalar senin karsidan karsiya gececegini ¹0 metre oteden gordukleri anda duruyorlar,sen gecmeden gecmiyorlar kesinlikle. zamaninda ruslar ve naziler tarafindan katledilmis bir millet ayni zamanda.vilnius cok duzenli bir sehir, binalar yapilar old town denilen kisimda korunmus,restore edilmis hep.caddeler genis, az araba var, sokaklar temiz, sanildigi kadar soguk degil en azindan vilniusda degil, cunku hava cok kuru. kizlari bence ruslar kadar guzel degil, tabi aralarinda cok guzel kizlar da var.kiliseler hayatimda gordugum en guzel ve buyuk kiliseler ayrica.
hesabın var mı? giriş yap