• zamanında afişini görüp hakkında "ulan hakikaten ne zor ölümmüş be dördüncüsünü çekiyorlar ehehehe" diye espri yaptım kimse gülmedi. sonra zaten o arkadaşlar bir yere giderken beni hiç götürmediler, mutlu günlerimde aramadılar.
  • azerbeycan televizyası yayınlamadan izlemeyeceğim film.

    -lenetlere gelesen makleyyyn
  • kopya çeken, birebir başka bir filmden sahne araklayan filmdir.

    --- spoiler ---
    filmde şehrin tarfik şebekesine çöken thomas gabriel'in ekibi, trafik lambaları ile oynayarak trafiği alt üst ediyor. daha bunun filmde geçtiği an aklıma the italian job geldi. o sıralarda helikopter şehrin üstünde yaşanan kargaşayı izliyor, otobüsler, tırlar arabalarla çarpışıyordu. tekrar bu anda thomas gabriel komuta merkezinde, ekranda, şehir kameralarından bu kargaşayı izlerken, işte o an, o da ne? the italian job'da yer alan, altın taşıyan zırhlı araçların ve arkasında bir motorsikletli eskortun tıkanmış şehir trafiğinde ilerlemeye çalıştığı sahne. sadece mirror ile sahnenin, simetri görüntüsünü alıp eklemişler. yakalamanın verdiği hazla üşenmeden iki filmden de screenshot alıp yükledim.

    http://img291.imageshack.us/…291/5789/chevalier.jpg

    (bkz: bizden kaçmaz)

    --- spoiler ---
  • ilk die hard filminin başarısı, sıradan bir polis memurunun imkansızı başarmasından gelir. john mcclane zekidir, iyi silah kullanır ama insandır. uçmaktan korkar, yüksekten korkar, yakınlarının zarar görmesinden korkar. film seriye dönüştüğünde bu özelliklerin yavaş yavaş kaybolduğunu görürüz. mcclane gittikçe terminator'e dönüşür. artık başına gelebilecek en kötü şeyin atletinin kirlenmesi olacağını biliriz. o yüzden helikopter kullanmasına, asansör boşluğunda kıçında suv ile sallanmasına, kızı rehin alındığında "du iki üç kişiyi daha öldüreyim geliyorum birazdan, marketten bişi istiyo musun" demesine, f35 ile rodeo yapmasına pek şaşırmayız. sözün özü yıllar içinde mcclane'in kaybettiği tek şey saçları değildir. insansı özelliklerinin de çoğu saçlarla beraber dökülüp gitmiştir.

    peki yippee-ki-yay motherfu baaam olmuş mu? olmamış tabii. film pg-13 alsın diye güzelce kırpılmakla kalmamış bir de dublaj çekilmiş üstüne. bazı sahnelerde karakterlerin söyledikleri ile dudak hareketlerinin ilgisi yok. peki ne olacak unrated baskısı çıkınca bir de dvdsine para vereceğiz. neden? çünkü aslında sevdik bu filmi. biraz ilkokuldaki sıra arkadaşımızla yıllar sonra tekrar karşılaşmış beraber bir gün geçirmişiz hissi veriyor. aradan çok zaman geçmiş, biraz yabancılaşmışız, görüşmediğimiz yıllarda ne değişmiş bilemiyoruz ama seviyoruz işte keratayı. bizden para koparmaya çalışsa da...

    john mcclane: it's always about the money.
    saruman: no shit?
  • --- spoiler ---
    john mclane adeti bozmayıp gene helikopter düşürüyor, adam uzman oldu artık kralını getirsen düşürecek o derece.

    yalnız hiç bir şeye yanmadım o düşen f 35e yandığım kadar. pilotta ne tırt adammış arkadaş, sen bi kamyonu vuracam diye yol, köprü, karayolları ne yaptıysa yerle bir et, tonla sivil arabayı ve içindeki insanı harca, sonra uçağın üzerine 2 parça taş düştü diye panikleyip atla uçaktan. gerçi bana mclane'i uçağın üstünde görünce tırstı da ondan kaçtı gibi geliyor. yoksa mclane bi yolunu bulur kokpite girer sopayı basardı o pilota.

    pilot türk olsa kesin indirirdi o aleti sağ salim, milyon dolarlık makine lan boru mu, yakarlar adamın emekliliğini.
    --- spoiler ---
  • evet, bir hard core aksiyon filmidir. aksiyon sahnelerinin abartilmis olmasi da sahsen beni cok mutlu etmektedir. . seriyi severek takip eden herkes bilir ki john abi bir cesit superman'dir, her an herseyi yapabilir. biz de onu bu yuzden sevmekteyizdir zaten. isteseydi o f-35'in kabinine girip, ucagi toparlayip kotu adamlarin pesine dusebilirdi. fakat siz "cok abartmislar" insanlari yuzunden yapamadi. biz, aksiyon junkie'leri icin yapmaliydi belki de... senaryosu zayiftir, kotu adam karakteri yeterince kotu degildir... filmin bu yonunu elestirmek de cok bos istir kanimca. kotu adam o kadar insani gozunu kirpmadan gebertiyorsa, o adam kotudur... ben de bir simon psikopatligi bekledim, bir boss fight bekledim ama, adam alti ustu bi hacker kardesim .. herifin kafasini lav silahi ile patlatamazsin ki filmin sonunda... senaryo zayif olabilir, ama bir tarkovski bir kubrick filmi seyretmek icin orada bulunmuyoruz ki o sirada. eglenmek icin, gozumuzu ayirmadan hatir hutur misir yemek icin o filmi secmisiz zaten. o yuzden fazla kasmadan, mutlu mesut izleyecegiz filmi, fazla detaylara takilmayacagiz. iki arka sirada surekli konusan, arada sirada "vay a.k." diye aniran adamin kafasina silahi dayayip yippie kay yey motherfucker dedigimizi hayal edecegiz. evimize donup uyuyacagiz. ertesi gun ofise gelip entry yazacagiz. ha illa detaya takilmak istiyorsak, neden her amerikan filminde, sehri 50 kilometre yukaridaki uydu bakis acisindan izlerken elektrikler kesilip isiklar sonerken "drann drannn" diye ses ciktigina takilacagiz.
  • aksiyon sahnelerinin abartı olduğu konusunda şikayetler var.

    insanlar, tır içinde silahsızken f35 indirmenin imkansız olduğuna, arabayla helikopter indirmenin saçma olduğuna değinmiş.

    şahsen ben, önüme bir binayı ele geçiren 12 teröristi tek başına alt eden, havaalanı kontrolünü eline alıp uçakları düşürme gücüne sahip askeri bir birliği indiren, new york sokaklarında telefondan telefona koşup, central park'ın içinden arabayla geçen adamı koyunca, bu bunuda yapar diyorum.

    tanımayanlar için bir daha; (bkz: john mcclane)
  • ikilemleri barındıran süper film.

    --- spoiler ---
    eğer bir arkadaşınıza: "olum, bu film süper. bir sahnesinde bruce abimiz tıra binip savaş uçağıyla kapışıyor" derseniz muhtemelen arkadaşınız o filmi izlemeyecektir.
    ancak aynı kişiye o sahneyi yorumsuz bir biçimde izletirseniz, bu kez filmi çok sevecektir.

    --- spoiler ---
  • bruce willis'in, kötü adamlar açısından bizim evdeki hamamböceklerine benzedigi filmdir. bizim evde de öldürüyorsun öldürüyorsun yine yeniden bir yerlerden çıkıyorlar. bazen sırf aynı böcek bana kıllık olsun diye yeniden dilirip, kanalizasyon borularından intikam duygusu ile geçip, beni bulmak için geri geliyor diye hissediyorum. bruce willis'te bu filmde aynen öyle. adama ne yaparsan yap ''hah tam öldü'' diyor kötü adamlar ama kahraman yeniden diriliyor, yeniden ortaya çıkıp 4'er 5'er adam haklamaya devam ediyor. zira 2 saat insan hiçbişr şey düşünmeden zevkle filmi izliyor. kendini kaptırıp kah gülüyor, kah ''oha'' nidası çekiyor. 54 yaşındaki annemle gittim o da çok begendi. biz ailecenek aksiyon film severlere tavsiye ederiz.
hesabın var mı? giriş yap