• eğer cümleyi sarfeden, mazhar bilgiç'in dayısı ya da aynur gündoğdu'nun amcasıysa bence mesele olmayan durumdur
  • - sene 90. ventolin, güzel sanatlarda okurken bir denizcilik şirketiyle görüşür. kendisinden gemilere uygulanmak üzere logo tasarımı istenmektedir. öğrenci ventolin, ortalama bir ajansın çekeceğinin 5'te biri kadar bir rakam söyler, fiyatta hemen anlaşırlar. iki hafta sonra logoların sunumu yapılır, müşteri bayılır, teşekkürler eder. artık son aşama işin uygulanmasıdır. ancak müşteri bir daha aramaz, telefonlara da çıkmaz. sınavlardı, kızlardı derken aylar geçer. olayı çoktan unutan ventolin, msü'den karaköy iskelesine doğru yürürken bir nakliye gemisi görür. sunduğu logolardan biri, sanki beş yaşındaki bir çocuk bakarak tekrar çizmiş gibi, daha önce görüştüğü şirketin gemilerinden birinin bacasındadır. delirir, adamları allem eder kallem eder bulur, yakalarına yapışır, "ne iş bu?" der.

    konuya geliyorum:

    şirketin patronu, "ne kızıyorsun ya ventolin kardeşim?" der. "senin on liraya yaparım dediğin logoyu matbaacı yeğenime tarif ettim, bilgisayarda bir liraya çizdi. senin işini kullanmadık ki, ayıp oluyor ama."

    bu, mesleğimi ilgilendiren acı bir türkiye gerçeğiyle ilk tanışmamdır.
  • burada kastedilen yeğenin 50ytl'le web sitesi yaptırılan yeğen olduğuna hiç şüphe yoktur. o yeğendir ki türkiye'de web tasarımcılık sektörünün camiasının dibini oymuş, eline vermiştir vakti zamanında.
  • sene 2001. jamsession bir pc/ps2 oyun şirketiyle anlaşır, atraksiyonlu, flash'lı bir site yapar, ürün gamının zenginliğinden ötürü de içerisinde oyunların açıklamaları, detayları da (single player / multiplayer vs'ye varana kadar) bulunan bir veritabanı da dahil olmak üzere teslim eder. ücreti aylarca orda burda sürünmeye teşne bir çek şeklinde alır. güncelleme vakti geldiğinde ise aldığı cevap, "benim üniversiteli yeğene 50 milyon verdim ekledi çıkardı yaptı bişeyler yaw" olur. bu arada anekdot köşesine döndü burası hebele hebele hebele..
  • -logoyu bizim yeğen yapar ya..
    +siteyi?
    -onu da emminin 3 numarası (3. oğlu, bazı yerlerde çocuklardan numara şeklinde bahsedilir; 1 numara, 2 numara vs)
    +masrafları kim karşılacayak?
    -dayım zengindir.
    +tamam güzel her şeyi düşünmüşsün.. şey bir maruzatım daha vardı.. evlenmek istiyorum abi, şu yaşa geldim kız eli değmedi elime.. :(
    -oo ayıbettin nuri, ben girerim koynuna..
    +vay be aslan kankam benim.. kralsın yehhuu!!
    -:)) kerata seni seviyorum muvcccxx
    +mucxx

    bu yer yer şiddet içeren ve modern dünyaya balyoz gibi inen eleştirilerle dolu entirinin sonu.
    güneş şahitti aşklarına...
  • yavşak gibi görünmekle birlikte doğru olan beyanattır. zira; tarif iyi olursa herkes herşeyi yapar. vakit alır kanser olursun ama ne istediğini biliyorsan, alırsın.

    bi de 100 yaşından sonra bu işlere el atarım onun bunun kahrını çekeceğime dersin, oturur kendin yaparsın...

    alakalı bakınız: kötü komşu insanı ev sahibi yapar
  • dil sürçmesi de olabilir, bunu duyma nedeni.

    halbuki asıl denmek istenen :

    - legoyu bizim yeğen yapar yaa, çok meraklı böyle şeylere fırlama.

    olabilir. belki. kimbilir. di mi? di. leyley.
  • eğer bahsedilen yeğen iyi bir tasarımcıysa problem yoktur. asıl sorun ülkemizde yeğen veya dayıoğlu değil, iyi veya kötü tasarım bilgisinin gelişmemesidir.
  • "en kralini yapar abi!" seklinde cevabi olan beyanat.

    logo dedigin nedir ki? kurumsal kimlik, imaj vs hep yalan zaten. patron sirketine dort numara buyuk bir laf kalabaligi. zaten grafik tasarim, renk teorisi, gorus, algi, baski teknigi, logotype, amblem topu entel dantel safsatasi. grafik bolumunu sanat akademilerini hep kapatacaksin zaten, paso fuzuli isler bunlar. foto$ap'i da yazicioglu onunden 5 ytl'ye aldin mi olay bitiyor. illustrator? freehand? onlar ne ki? foto$ap'in "logo yap guzelinden olsun" dugmesine basiyosun is tamam..
hesabın var mı? giriş yap