lokman kurucu
-
şair süheyla taşçıer'e benzettiğim bir şiir düzenine sahip başarılı bir şair.
-
bir yirmi dört nisan şiiri
ben büyüyünce vampir olacağım öğretmenim
annemi öldürüp kızıl kanatlar çıkaracağım
uçacağım derisi yüzülmüş mavinin nefretiyle
kumlar dolacak kral nurun şaşı gözlerine
dişleyeceğim düş yüzünden öğretmenim
kan ve cinnet ekeceğim kudretine ki
ben büünce ben büüüünce
tek gözlü melekler düşecek yeryüzüne
çok eski çadırlar kurulacak beton göbeklere
ellerde balyozlar açacak
yüzlerde sekiz yüzü cehennemin
ağızlarda kıyamet ayetleri
kül ve toz, kül ve toz, kül ve toz
bütün korkular üzerine yemin olsun
kül ve toz yeşertecek özgürlüğü
dirilecek kurdun teninde kuzu
dünya yeniden başlayacak öğretmenim
kelebekleri sevmek büyütecek bizi
kaplumbağalarla domates yemek
yaşlı bir gölün kenarında
güneşi kucağımıza alıp uyumak
ay tozları ve sıcak terlerle
uyanmak akşama doğru
ama hep akşama doğru uyanmak
büyütecek bizi
ve ruhumuza çektirilmeyecek artık
ademin yediği elmanın cezası
ben büyüyünce vampir olacağım öğretmenim
annemi öldürüp kızıl kanatlar çıkaracağım
(bkz: dolaysız yıkım şiiri)
(bkz: olmuş bu) -
-
kendisini canlı dinleme fırsatı da bulduğum tok sesli güzel insan. bu adamın dünya ile bir derdi var kolay olmaz yoksa böyle şiirler yazmak diye düşündüren şair kişisi. burdayım nû
-
türk yayıncılık anlayışını ve dolayısıyla edebiyat, şiir algısını paramparça eden adam. piyasalaşmış yayımcılık dünyasında bir kenara atılan, kimlikleri veya ekonomik durumları üzerinden tüm varlıkları ötekileştirilmeye çalışılan şair ve yazarların dosyalarını para almadan kitaplaştırarak hem yeni bir yayıncılık anlayışının doğmasına ön ayak olmuş hem de yeni şiir ve edebiyat arayışlarının önünü açmıştır.
-
kaos çocuk parkı'nın kurucusu ve koordinatörü, türk edebiyat tarihinin yönünü değiştiren devrimci kişilik.
-
kimdir nedir bilmiyorum ancak sevdiğim bir arkadaşımla arasındaki husumet konusunda arkadaşıma karşı nefret dolu yorumlar okudum kendi hesabından. fotoğrafını da paylaşmış. umarım hiçbir şekilde zarar verme hatasına düşmez ve buna bir son verir. yoksa rezalet başlığı açmak kaçınılmaz olacak. şiirleri de bana göre vasat.
-
kimdir nedir bilmiyorsun ama şiirlerinin vasat olduğunu iddia ediyorsun. bir de buradan tehdit savuruyorsun. herkesle ilgili açılacak bir rezalet başlığı vardır. herkes birbirini rezil edebilir.
-
şairin ensest mağduru çocuklar için yazdığı bir şiirdir. kirli gerçekçiliğin dibidir lokman kurucu.
n/sest
açtım dul, kara kollarımı
çöktüm içime, yalvardım
yalvardım aynaya; ya azat!
kurtardım tanrı'yı ikimizden oğlum
bize artık günah yok
göğsüme "anne" düşüren topraklardan
sütümü döke döke geçtim,
eğildi elif, dikildi vav, kurudum
suyun orucunu bozduğun
çeşmene vardım
aç musluklarını oğlum
bize artık haram yok!
oğlum, oğluşum
kalbimde meryem yırtığı açan
kumdan bıçağım
bak karnımda kızıl bir an
hadi gir oradan bana
bize artık zaman yok!
lokman kurucu. -
ensestle ilgili bir şiiri daha vardır.
sevdiğim bir dostumdur lokman.
türk yazının mafyalaşmış dünyasına (bkz: kaos çocuk parkı kolektifi) 'yle iyi darbeler indirmeye devam etmektedir.
yolu açık olsun.
şiiri:
n/sest
oğul koca ve çıplak
babaya döndü bu karanlık kaygı büyüyor
gövdemden çıkıp bir çıplaklığa yerleştim
insan insan damlıyorum zamandan dışarı
bitersem hiçliğe asılı bir imge olacağım
ki patlarsam adıma “hayat” desinler
bir ağaçtan tek başına terlemiş bir kurt
geçmişsiz ve yarasız yaşasınlar
benim kalbimi insana karıştırmasınlar
babaya döndü bu karanlık annem azalıyor
önümü yokluyor sütün ar’ından düşüp
çarmıha eğilip gösteriyorum arkamdaki boşluğu
orada üvey bir adam bağırsaklarımdan
ağzıma akıyor döllerini kanatarak
“ağzım” diyorum anne ağzımı öpme
aşkımın kirini düşürme şeytanın rahmine
o kirden ne sana hayat, ne de bana ölüm
annem her gece adına “oğul” dediği yarım bir kızla
iki kulağın ete değdiği o ilk anı o ilk nefesi
bölüyor ters akan bulanık sulara
siyah beyaz bir fotoğrafta bir gelinlik
damat altı ay sonra çıkmış kareden ben karındayken
çıkmışlara bölüyor yazımı altılara
ruhuma dokunmuş dokunacak herkesi
söküyor artık bir yere akmayan nehrimden
babaya döndü bu karanlık kaygı büyüyor
bir düğümün içindeki içimde ah içim
bir yanı çocuk bir yanı saçları sırtında kaçak
göğsümden düşsün diye lanetli kadın muradı
terk edildiği yerlerden bir yarımı terk edip
başım eğik, ruhum pişman, dönüyorum kendime
ama birleşmiyor oğul ile koca, çocuk ile tanrı
yanıyor yataklar, eriyor kasıklarım
babaya döndü bu karanlık annem azalıyor
gövdemden çıkıp yerleştiğim bu çıplaklıkta yeni bir gövde
kalbim kendinin ortasında bir timsah atası durmuyor
zaman dar etime, zaman yokluğa cimri kara delik
yoruldum ol’maktan, ey ölüm! ey şairlerin kurt tanrısı!
ey gerçeğe ve korkuya sığmayan imge
beni bu lekeden al, sonsuz kire karıştır
kurusun ağaç köklerinde
karanlığında çoğaldığım babam!
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap