• dumbledore'un kazanacağı versus.

    ilk kitabın ilk bölümünde, dumbledore, voldemort'ta onun hiç elde edemeyeceği güçler olduğunu söyler ancak minerva mcgonagall onun bunları kullanmayacak kadar soylu olduğunu belirtir. ben aynı fikirde değilim, iyi-kötü muhabbeti bir yana, bence "saf büyü" bakımından voldemort dumbledore'dan bir parça daha üstündü, büyüyü kullanma yeteneği açısından ise denk sayılırlardı. yine de bu versusu dumbledore alır diyorum çünkü kendisi voldemort'tan çok daha iyi bir stratejist idi. ister yaş farkı deyin, ister tecrübe ama bu durum dumbledore’un daha bilge olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    seri boyunca voldemort'un birçok hata yaptığı ortaya çıkarken, dumbldore'un iki temel hatası vardır. ilki, beşinci kitapta harry'yi korumak adına onu kendisinden uzaklaştırmak ki sirius'un ölümüne neden oldu. diğeri ise diriltme taşını bulduğunda, heyecanına yenik düşüp laneti tahmin edemeden yüzüğe dokunmak ki bu da kendi sonunu getirdi. buna karşılık voldemort hata üstüne hata yaptı. ilk kitapta, vücuduna kavuşmak için zayıf ve beceriksiz bir adamı seçti ve on bir yaşındaki bir çocuğun elinde kül oldu. ikinci kitapta, sırlar odası'nda çenesi düştü, harry'yi basiliske öldürtmek yerine konuşarak egosunu tatmin etti ve fawkes'un harry'nin imdadına yetişmesine izin verdi. ayrıca lucius malfoy gibi beceriksiz bir adama güvenip hortkuluk teslim ettiğini de gösterdi. dördüncü kitapta, kendisini daha güçlendireceğine inanarak harry'nin kanıyla kendi bedenini inşa etti ve harry'nin hayatını da garanti altına almış oldu. beşinci kitapta, bakanlıkta dumbledore'u yenmek uğruna orada kaldı, kaçmadı ve kendini bakanlığa ifşa etti. altıncı kitapta, geçmişe yönelik sahnelerde öğrendik ki kendisi sağlam bir koleksiyoncu ve egosunu her şeyin üstünde tutuyor. bu da dumbledore'a hortkulukların sıradan nesneler yerine özel eşyaların olacağı fikrini verdi ve hortkuluk arama işini kolaylaştırdı. son kitapta ise voldemort, hortkuluklarını tahmin edilebilir neslenelerden seçmenin bedelini öderken, mürver asa'nın sahibi olma çabasında başarısız oldu ve yanlış kişiyi öldürdü. ayrıca en büyük düşmanı harry'yi ormanda öldürdüğünü zannetti ve kontrol etmesi için kendisi gitmek yerine narcissa malfoy'u gönderdi. bunların haricinde, dumbledore'un dediği gibi kehanetin peşinden gitme aptallığı gösterdi ve harry'ye onu yenmesi için ihtiyacı olan bütün güçleri kendi verdi. sonuç olarak voldemort saf güce sahip bir ergen gibi davranırken, dumbledore ölümünden sonra bile aylar sonrasını planlayarak onu yendi. her ne kadar kendisi ondan önce ölmüş olsa da, sonuç olarak planı -bilgeliği- işe yaradı ve voldemort yok oldu.

    ancak yine de şu soru var: neden dumbledore voldemort'un korktuğu tek kişiydi? birçok yerde kendisinin tüm zamanların en büyük büyücüsü olduğunu iddia etmesine rağmen ilk büyücü savaşı'nda hogwarts'a saldırmayı asla göze alamamıştı. bence, voldemort'un esas korktuğu dumbledore'un büyüsü ya da onunla düello yapmak değildi, zira beşinci kitapta bunu gösterdi. onun bilgisinden ve sırrını çözmesinden korkuyordu ki öyle de oldu. voldemort'un gücünün arkasındaki hortlulukları bulan kişi dumbledore'du. bu noktada horace slughorn'un da hortkulukların varlığını tahmin ettiğini söyleyebilirsiniz, ancak kendisi bunun peşinden gidecek ve voldmort'u karşısına alacak kadar cesur değildi. voldemort, slughorn'un onun karşısına çıkacak gücü ve cesareti olmadığını biliyor olmalıydı.

    peki zamanında gellert grindelwald'u yenen dumbledore neden voldemort'un karşısına hiç çıkmadı? voldemort'un hortkuluk yaptığını tahmin ettiği için olabilir, muhtemelen onun peşinden gitmenin işe yaramayacağını düşündü. sonuç olarak onu öldürmenin yolunun hortkulukları yok etmek olduğunu, bunun için de harry'de olduğu gibi bir bağ gerektiğini biliyordu. unutmamak gerekir ki altıncı kitapta dumbledore, harry ile konuşurken hortlulukların sayısının ve konulduğu nesnelerin belirsizliğinden bahsetti. elinde hiçbir net bilgi yokken voldemort'u öldürmeye çalışmak anlamsız gelmiş olabilir.

    tabii şu akıllara geliyor, elinde mürver asa'nın gücüyle her seferinde onu öldürsün, voldemort kendini toparlayıp geri dönene kadar da insanlar rahat etsin. geri geldiğinde yine öldürsün. her şeyden önce harry haricinde -yani üzerinde fedakarlık büyüsü olmayan biri haricinde- öldürme lanetinin voldemort'ta nasıl çalışacağı bilgisi verilmiyor. belki de bedeni hiç zarar görmeyeceği için -avada kadavra burun bile kanatmaz- çok hızlı toparlanacaktı ve onu öldürmek zaman kaybından başka bir şey olmayacaktı. sonuçta, voldemort'un bedenini paramparça yapan fedakarlık büyüsünden seken öldürme lanetiydi. üstelik bu düellolardan birinde kendi de ölebilir. nihayetinde karşısında en az kendisi kadar yetenekli ve hatta daha güçlü bir büyücü var. bu da dumbledore'un hiç faydalı olamadan ölüp gitmesi demek. kehanetle bir çocuğun işaretleneceğini bilsin ya da bilmesin, gerçekten faydalı olacağı şekilde davranmak istemiş olabilir ki yoldaşlık'ı kurması bunu gösteriyor zaten. ayrıca dumbledore kişilik olarak yarım yamalak işler yapacak birisinden ziyade temelden çözecek birisi.

    gelelim düello kabiliyetlerine. seri boyunca biz dumbledore ve voldermort'un sadece bir kez düello yaptığını görüyoruz, o da beşinci kitabın otuz altıncı bölümündeki bakanlık kısmında gerçekleşiyor ve ikisi de birbirini yenemeden sonuçlanıyor. bu sahnede, dumledore'un elinde mürver asa olmasına rağmen üstünlük sağlayamadığı için voldemort'un daha güçlü olduğu söylenir. peki ama öyle mi?

    dumbledore'un, voldemort'a söylediği ilk şey, "bu gece buraya gelmen aptallıktı tom, seherbazlar yolda," oluyor. voldemort ise ifşa olma riskine karşılık kalıp dumbledore'u öldürmeye çalışıyor. fark şurada: o gece dumbledore'un amacı voldemort'u öldürmek değil, bakanlık yetkililerinin gelip onu gözleriyle görene kadar oyalamaktı ki öyle de oldu. düellonun sonucunda voldemort ifşa oldu, yani dumbledore amacına ulaştı. ayrıca o gece dumbledore, bakanlık yetkilileri gelmese bile voldemort'u öldürmeye çalışmazdı çünkü kimsenin bilmediği bir şey biliyordu. voldemort'un bedeninin harry'nin kanıyla yapıldığını ve lily'nin fedakarlığının ikisini de koruduğunu, bundan dolayı da voldemort'u öldürmeye çalışmanın bir kez daha anlamsız olacağını. buna rağmen voldemort'un mürver asa'sıyla dövüşen dubmledore'a karşı savaştığı söylenebilir ve eğer mürver asa olmasaydı dumbledore'u yeneceği iddia edilebilir. sorun şu ki o gece voldemort, sadece dumbledore'u öldürmek için mücadele ederken, dumbledore hem kendisini hem harry'yi korudu. yani mürver asa'nın fazladan getirdiği gücü ikinci bir amaç için kullanarak şartları yine eşitlemiş oldu.

    sonuç olarak ikisi de hatalar yapmış olmalarına rağmen voldemort'un sahip olduğu o saf güç ve yetenek, dumbledore'un zekasını, bilgeliğini ve yeteneğini yenmesi için yeterli değildi.

    not: dumbledore'un, grindelwald konusunda da hatalı davrandığı ve bunun sonucunda kardeşi ariana'nın ölümüne neden olduğu bir gerçek ama voldemort ile hikayesinde doğrudan bir bağlantısı olmadığı için eklemedim.
  • voldemort ve dumbledore karşılıklı kapışsa efsane müdür - eski öğrenci kavgası izlerdik fakat yine bi yerden bizim ergen fırlayıp snitchi falan yakalayıp ilgiyi üstüne çekmeyi başarırdı. yani aslında kendisi de ilgiyi sevmediğini söylüyor ama bu bana instagramda no makeup, no filter yazmış gold digger samimiyeti gibi geliyor.

    kazananın potter olacağı versustur.
  • dumbledore, voldemort'u kendinin öldürmeyeceğini anlayana kadar (kehanet) voldemort büyü toplumunun ağzını burmuş, üstüne de 5 hortkuluk yapmıştı. dumbledore madem daha güçlüydü neden voldemort'u durdurmadı? ki bence grindelwald'ı yenmesi kişisel olarak tanıması sayesinde oldu zaten. büyüyü daha iyi bildiği için olmadı.

    voldemort dediğin adamın base gücü mürver asa ile yarışıyor. eğer harry olmadan, yani kendi hortkuluğu ile karşı karşıya gelmeden öldürülebilecek olsaydı dumbledore da boş durmazdı. durduysa illa ki sebebi var. her şeyi geçtim, adam yaşlanmış, psikolojik olarak yıpranmış ve güçlü olma motivasyonunu da kaybetmişti ve bunun farkındaydı. bu versusda tarafların büyü gücü eşitse bile -ki değil-, psikokültürel güç farkı ile voldemort dumbledore'u cortlatır.
  • karanlık sanat vs karanlık sanatlara karşı "savunma"

    burada büyü güçlerini asaları olmadan bile şekillendirebilen iki cengaverden bahsediyoruz. bakış açıları ve mevkileri nedeniyle eşit görmediğim bir karşılaştırma. dünyanın en iyi forvetiyle en iyi defansını karşılaştırıp, bu ondan daha iyi diyemezsin. birinin misyonu yenmek iken diğerininki yenilmemektir.

    hücum ederken ezip, rakibini küçük düşürdüğün halde tamamen yenilgiye uğratamayacağın gibi, defans yaparken de ezildiğin halde bir kontra ile kazanmak mümkündür. ancak ezmek mümkün değildir. o yüzden ;

    voldinin vivaldi eşliğinde şov yapacağı versus.

    alabileceğinden emin olmasam da şov yapacağı kesin. neticede voldemort lordtur, dumbledore ise kpssde yüksek puan alıp hogwartsa atanmış bir müdür.
  • sihir gücü olarak çok yakın olsalar da, bildikleri büyüler düşünüldüğünde voldemort’un kazanacağı bir karşılaşmadır. ilk kitapta minerva mcgonagal dumbledore’a voldemort’un ondan korktuğunu söylediğinde, dumbledore ona gayet ciddi bir şekilde voldemort benim hayal dahi edemeyeceğim kara büyüleri biliyor demiştir. yetenek olarak gerisinde olmasa da iyi olma tercihi dumbledore’u bu karşılaşmada zayıf düşürdü. voldemort ve dumbledore iki süper güç devletse eğer, voldemort, atom bombası, napalm ve kimyasal silah kullanandır. bu nedenle de savaşı kazanacaktır.

    zaten dumbledore, grindelwald’ın peşine düşmüş onu etkisiz hale getirmişken, voldemort’u yenmeyi denememiştir bile. dumbledore romantikleri bunun sebebini hortkluklara bağlar. ancak voldemort tam olarak ölmese bile onu 11senelik ucube formuna sokması mümkündü. veya grindelwald gibi sonsuza kadar hapsetmesi. ancak dumbledore voldemort’un gücünün farkındadır.

    voldemortun da albus’tan çekindiği doğrudur. çünkü gerçekçidir ve yenilme ihtimalinin olduğunu bilir. ayrıca voldemort nefret de etse her zaman dumbledore’a saygı duyar. hogwarts onun tek evidir ve onu oraya getiren de dumbledore’dur. müdür olduğunu duyduğunda bunun doğru bir karar olduğunu dumbledore’un hakettiğini bizzat yüzüne söylemiştir. hogwarts’a saygısından dolayı melez prens’te zayıf olduğunu bildiği halde dumbledore’u öldürmeye bizzat gitmemiştir.

    yabancı forumlar dahil her yerde şu detay atlanmış, sihir bakanlığında voldemort dumbledore'a isabetli bir avada kedavra gönderdi ancak anka kuşu fawkes son anda yetişerek laneti yuttu. fawkes dumbledorun direk olarak büyüyle kontrol ettiği bir nesne yada yaratık değil. yardıma çağırabiliyor ama o kadar. bu yüzden aslında dumbledore'un ölmüş olması gerekirdi. hem de yenilmez asaya sahip olmasına rağmen kaybetti dumbledore. eşit şartlar altında yenildi. ilgili yerden alıntı: "but even as he [harry] shouted, one more jet of green light had flown at dumbledore from voldemort's wand...fawkes swooped down in front of dumbledore, opened his beak wide, and swallowed the jet of green light whole"
  • dumbledoorun her türlü kazanacağı versus.adam mürver asanın sahibi sadece asayı sallasa yetiyor.ama asa olmasa da adam deha. mürver asalı grindelwaldu yenmiş bir karakter.gerzek harry olmasa voldemortu sihir bakanlığında paket edebilirdi.belki hortkluka güvenip voldemort kendisine bir kamikaze saldırısı yapsa belki bir şansı olurdu ama voldi ölümden çok korkuyor o yüzden hiç şansı yok.
  • "voldemort dumbledore'a isabetli bir avada kedavra gönderdi ancak anka kuşu fawkes son anda yetişerek laneti yuttu. fawkes dumbledorun direk olarak büyüyle kontrol ettiği bir nesne yada yaratık değil. yardıma çağırabiliyor ama o kadar. bu yüzden aslında dumbledore'un ölmüş olması gerekirdi. hem de yenilmez asaya sahip olmasına rağmen kaybetti dumbledore. eşit şartlar altında yenildi."

    söz konusu olayda dumbledore tamamen defansif bir düello sergilediğinden dolayı şartlar eşit değildi. voldemort kendisine karşılık vermeyen dumbledore'a zar zor uyum sağlıyordu.

    "beni öldürmeye çalışmıyor musun dumbledore?" diye seslendi voldemort, kıpkırmızı gözleri kalkanın üzerinde kısılarak. "bu tür vahşete tenezzül etmiyorsun öyle mi?"
    "birini mahvetmek için başka yöntemlerin de olduğunu ikimiz de biliyoruz tom" dedi dumbledore sakin sakin. sanki hayatında hiçbir korkusu yokmuşçasına, sanki koridordaki yürüyüşünü kesecek hiçbir şey olmamışçasına voldemort'a ilerlemeye devam ederek. "sadece canını almak beni tatmin etmezdi kabul ediyorum"
  • koca seride - anılar da dahil olmak üzere - sadece bir kez karşı karşıya gelip savaşmışlardır. 5. kitabın sonunda. onda da zaten karşısındakini yenen olmamıştır.
  • ta çocukluk yıllarından beri voldemort'ta allah vergisi yetenekler kendini göstermektedir. haliyle sahip olduğu (deyimi yerindeyse) "armut piş ağzıma düş" güçler bir yerden sonra voldemort'u ne oldum delisi yapmış ve şımartmıştır. bu firavun vari halleri, onun muggle'lar hakkındaki tutum ve düşüncelerinden rahatlıkla çıkarabiliriz.

    dumbledore ise adı üstünde biraz dumb ama çalışkan ve hayatını kendini maji sanatında geliştirmeye adamış ve ömrünün son yıllarında bir duayen olarak anılan mütevazı okul müdürü. kendisi bilgedir, iyidir, hoştur ama voldemort karşısında 5 sn duramaz. bu işler bilgiyle olmuyor arkadaşlar.
  • voldemort daha yetenekli fakat albus daha zekidir.
hesabın var mı? giriş yap