• loreena'nın bu kadar insanı beklettiğine değdiği çifte su verilmiş bursa çeliği kadar sağlam albümü.

    şarkılara geçmeden önce her zaman olduğu gibi inanılmaz bir mastering ile kaydedildiğini belirtmek isterim. hifi setup'ı ile su gibi akıyor albüm. iyi bir atmosfer yaratmak için gerekli doğal enstruman ambiyansı yakalamada en üst düzey ekiplerden biriyle çalışıyor belli ki.

    albüm batıdan doğuya bir yolculuk gibi düşünülmüş. ispanya, kelt, ingiliz ezgilerinden başlayıp italya üzerinden anadolu taraflarına uzanıyor.

    şarkılara gelecek olursak,

    spanish guitars and night plazas şimdiden loreena diskografisinin büyük klasiklerinden biri. akıcı, duygusu yüksek, giderek yükselen ve ritchie blackmorevari çalınmış ispanyol akustik gitarıyla repeat'lere atılası, bıkmadan bi 300 kez dinlenesi. son yıllarda dinlediğim en iyi şarkılar listesine kafadan girer. 6:42 gibi ortalama bir punk albümünün yarısı uzunluğa sahip olmasına rağmen bir saniye bile düşmüyor.

    a hundred wishes hoş, piyano ve gitar üzerine kurulu klasik tarzda bir loreena şarkısı. ilk şarkıdaki yoğun duygudan sonra huzurlu, sakin ve pozitif bir ilkbahar günü gibi.

    ages past, ages hence çok yönlü, iniş ve çıkışlara, akışında değişimlere sahip sinematik bir şarkı. yaylıların tonu harikulade, jordi savall'ın tarzını çağrıştırıyor.

    the ballad of the fox hunter yine piyano ve keman üzerine kurulu, inceden buruk ve hüzünlü bir eser.

    manx ayre alışageldiğimiz kelt/ irlanda enstrumentallerinden biri. flütler, yaylılar falan tıngır mıngır pozitif ve bir ortaçağ dizisinin jenerik müziği olabilecek bir teması var.

    la belle dame sans merci yine 6 dakikalık, ağır ve hüzünlü bir tonda akıp giden bir eser. sevenleri vardır, böyle uzun ve varyasyonları düşük loreena şarkılarını harddiskten siliyordum eskiden. (o zamanlar diskler 850mb falandı, yer açmak gerekiyordu)

    sun moon and stars yine anadolu/doğu ezgileri taşıyan, bizden süper bir enstrumental. oldukça zengin bir enstruman grubuyla kaydedilmiş. gerçekten harika. doğal enstrumanlar üzerinden geniş bir frekans aralığına hitap ettiği için hifi sistemleri test etmek için de ideal bir şarkı.

    breaking of the sword ortaçağ ingiliz şarkılarını anımsatan, minimalist başlayıp giderek yükselen bir görkeme bürünen hoş bir eser. hastası olmazsın ama denk geldiğinde de next'e basıp geçmezsin. güzel olmuş.

    lost souls yani albüme adını veren parça çok sesli, kalabalık, hüzünlü ama içinde umudu ve kurtuluşu da barındıran derin, zengin bir eser.

    eski sevdalılarını üzmeyecek hatta epey tatmin edecek süper bir albüm lost souls. buradan milyarlarca vatandaşımıza öneriyorum.
  • 11 mayısta yayınlanacak yeni loreena mckennitt albümü. yakın zamanda albümden 2 tekli yayınlandı ve genel olarak the book of secrets kıvamında bir albüm bizi bekliyor gibi duruyor.
    (bkz: a hundred wishes)
    (bkz: breaking the sword)
  • loreena mckennitt'in son albümüdür. sun, moon and stars'ı looplamaktan geri kalan parçalara bakmaya fırsat bulamadım henüz.
  • raury'e ait şarkının sözleri:

    c'mon, lost souls
    souls, souls
    c'mon, lost souls
    ah-ooo
    it's you, and you
    and you, and you
    and you, and you
    and you, and you
    why am i here? who could i be?
    could i be the hero? could i be the villain?
    trying to be productive, trying to make a living
    inside this world, somehow i do
    looking at the glass, ceiling reminiscing, pistol in my hand, hatred in my heart
    i'm sorry for, painting that view
    view of violence, into your subconscious, what the tv does too
    i mean who could you blame?
    i mean who could you blame?
    'cause
    ooh-oh
    trapped in the vine
    feel left behind
    moon walking for, what you losing your mind?
    you're losing your mind
    c'mon, lost souls
    souls, souls, souls
    c'mon, lost souls
    ah-ooo
    it's you, and you
    and you, and you
    and you, and you
    and you, and you
  • dovesun super ilk albumu. coguna gore the last broadcastin asamadigi bir basyapittir bu, bence degil ama. the man who told everything single'iyla bilinir, epeyi karanlik, super bir albumdur.
  • doves tarafından icra edilen en güzel şey.
    yazar burada genelleme yapmıştır, iyi de yapmıştır. hiçbir sakınca görememektedir.
  • oldukça başarılı bir albüm. dinlemesi oldukça keyifli, hissettirdikleri de oldukça değişken olabiliyor. the cedar room ile sea song da bence, the man who told everything dışındaki sağlam şarkılardan..
  • rome total war'da savaşta mağlup olunca çalan ve insanı depresyona sokan şarkı.

    https://www.youtube.com/watch?v=i2t-17lzoz0
hesabın var mı? giriş yap