• mahayana budizm 'in en onemli metinlerinden biridir.
  • "" lotus (saddharmapundarika) sutra

    lotus (saddharmapundarika) sutra, budist kutsal metin külliyatı içerisindeki en önemli kitaplarından biri olarak kabul edilmektedir.

    bu kitap,sanskritçesaddharmapundarikasutra” , çince “miaofalianhuajing” japoncaise “hokekyo” olarak adlandırılmaktadır.

    lotus sutranın köken adı sanskritçe sad dharma pundarika sutra’dır. sad, kelime anlamı itibariyle doğruluk ve/veya hakikat demektir.

    dharme ise budizm’in “temel hakikatleri/esas öğretileri” ya da bir başka değişle “gerçek kanunları”, “hakiki yasaları” veya “doğru yol öğretilerinin”genel adıdır.

    pundarika, “nilüfer çiçeği”, sutra ise “vecizeler, özlü sözler”anlamına gelmektedir.

    bu çerçevede saddharmapundarikasutra’yı “gerçek yasanın nilüfer çiçeği sutrası” olarak çevirmek mümkündür.

    lotus sutra mahayana budizmi’nin en önemli pratiklerinden olduğu varsayılanbodhisatva uygulamalarıyla doğrudan ilişkilendirilmektedir.

    nitekim bu durum lotus sutranın on beşinci bölümünde şu şekilde ifade edilmektedir.sakyamuni budda’nın gerçek öğretilerini takip edenler, muhakkak bir gün bodisatva pratiklerini en iyi şekilde öğrenip uygulayacak ve gerçek kurtuluşa ulaşacaklardır.

    dünyadaki hiçbir şey onları kirletemez. çünkü onlar nilüfer çiçeğine benzerler. bilindiği üzere nilüfer çiçekleri genellikle kirli ya da çamurlu sayılabilecek sularda yetişmektedir. lakin bu çamurlu sular onları kirletemez.

    burada çamurlu suyun bile kirletemeyeceğinden kasıt; nilüfer çiçeklerinin kirli/çamurlu sularda açtıkları halde; bu çamurlu sulardan etkilenmediklerine olan vurguyu ön plana çıkarmaktır.

    aslında temel amaç, hertürlü kötülüğün yaşandığı ve her yapılan şeyin ıstıraba neden olduğu budünyada, bodisatvaların temiz ve günahsız kalabildiklerine dikkat çekmektir.

    kaynaklarda ünlü hint bilgini vasubandhu’nun (320-400) lotus sutra hakkında yazdığı yorumların ve değerlendirmelerin önemine işaretedilmektedir. ancak bu sutranın günümüze gelmesinde en büyük payın kumarajiva’ya (344-416) ait olduğu dile getirilmektedir.

    kumarajiva miladi 406 yılında lotus sutrayı sanskritçe’den çince’ye çevirmiştir. budist kutsal metin koleksiyonu içerisinde en yaygın ve en popüler lotus sutra nüshasının kumarajiva’ya ait olduğu kabul edilmekle birlikte başka versiyonları da vardır.

    lotus sutra versiyonları arasınada miladi 286 yılında dharmaraksha tarafından sanskritçeden tercüme edildiği ve on cilt olduğu belirtilen“`yasanın gerçek sutrası` ” bulunmaktadır. bunun yanı sıra dharmagupta ile jinanagupta’nın birlikte yine sanskritçeden çevirdikleri ve yedi bölümden oluştuğu iddia edilen, bazı kaynaklarda kasuga edisyonu olarak da adlandırılan “mükemmel yasayıtamamlayan sutra” adlı nüsha da yer almaktadır.

    ancak bu kitaplarda yer alan metinlerin bazılarının ya yeterince anlaşılamadığı ya da kaybolduğu için yaygınlık kazanamadığı ifade edilmektedir.

    ayrıca bunların haricinde, oldukça kapsamlı olduğu tahmin edilen üç ayrı sutranın ise kayıp olduğuna inanılmaktadır.

    lotus sutra, mahayana budizmi’nin en önemli kutsal yazmaları arasındadır. mahayana içerisinde yer alan bir çok ekol ve okul tarafından bu yazmalar kutsal kabul edilmektedir. özellikle çin’deki ve japonya’daki bir çok budist ekol, lotus sutra metinlerine dayalı öğretiler geliştirmişlerdir.

    bunların arasında ön palana çıkanlardan biri, chih-i (538-597) tarafından çin’de kurulmuş olan ti’en-tai mezhebidir. nitekim chih-i, lotus sutradaki öğretileri temel almak suretiyle görüşlerini ortaya koymuş, çin budizmi’nin önemli figürleri arasındaki yerini almış ve ortaya koyduğu budist dini felsefesi kendisinden sonra gelenlere farklı bir yol göstermiştir.bunun yanı sıra lotus sutranın sadece çin budizmi’nde değil aynı zamanda bütün mahayana geleneği içerisinde “ kanonik metinler ” arasında sayılmasına da büyük katkı sağlamıştır.

    lotus sutraya önem atfedenlerden biri de japonların ünlü prensi shotoku (574-621)’dur. onun lotus sutra üzerine yorumlar yazdığı/yazdırdığı ve japonya’da yaygınlık kazanması için özel gayret gösterdiği kabul edilmektedir. bu özelliği dolayısıyla prens shotolu’nun japon budistleri arasında farklı ve önemli bir yere sahip olduğunu belirtmemiz gerekir.

    bu çerçevede bahsetmemiz gerekenlerden bir diğeri ise rahip saicho(dengyo daishi, 767-822)’dur. saicho, japon tendai (temeli çin’deki ti’en-tai ekolüne dayanır) ekolünün kurucusudur.

    lotus sutra öğretilerinin hemjapon budist okulları hem de japon halkı arasında yaygınlık kazanmasına katkı sunan saicho, kendisinden sonra gelen din adamları ve mezhep kurucuları üzerinde önemli bir etki bırakmıştır.

    günümüzde lotus sutra dendiğinde akla ilk gelen isim; japon budizmi’nin ayrı bir ekol haline gelmesini sağlayanların başında yer alan,japon budist rahibi nichiren’dir.

    nichiren (1222-1282), lotus sutra’da vaaz edilen öğretilerin esas itibariyle gerçek/mükemmel yasanın özünü oluşturduğunu ve asıl buddalık doğasının bu metinlerle aşikâr olduğunu savunmuştur. nitekim o, fikirlerini sadece lotus sutra öğretileri üzerine inşa etmiş ve onu mutlak kutsal metin olarak vaaz etmiştir. tarihten günümüze bütün nichirenci okullar da aynı anlayışı ve geleneği devam ettirerek bu surtayı adeta kendilerine hasretmişlerdir.

    bunun yanı sıra çin kökenli japon budist ekollerinden zen, shingon, nenbutsu, ve jodo gibi birçok mezhep de çeşitli öğreti ve uygulamalarında lotus sutrayı esas almıştır.

    (bkz: https://www.academia.edu/…_saddharmapundarika_sutra)
  • lotus sutra budistlerin yaşama ve budalığa bakışını kökten değiştirmiştir. sakyamuni'nin lotus sutra'dan önceki kırk yılı aşkın süre boyunca vaaz ettiği sutralar sıradan insanların bu yaşamda budalığa erişemeyeceğini öğretir. dahası, ölene kadar budalık dışındaki dokuz dünyadan birinde kalırlar ve ancak o zaman yeniden doğuşla başka bir dünyaya geçebilirler. dolayısıyla, insanlar budalalığa erişmek istiyorlarsa, tüm dünyevi arzularını yok edene, yaşamlarını arındırana ve budalalara layık fayda ve erdem elde edene kadar sayısız yaşam boyunca budist pratikler gerçekleştirmeleri gerekir. o zaman ve ancak o zaman budalalığa erişebilirler. ve bunu başardıklarında, yaşamlarında yalnızca budalık dünyası mevcut olacaktır.

    bununla birlikte, sakyamuni lotus sutra'da budalığın sıradan insanların yaşamlarında içkin olarak var olduğu ve herkesin onu yaşamlarının içinden çıkararak budalığa hemen erişebileceği gerçeğini ortaya koyar.

    lotus sutra'nın bu öğretisi iki doktrin üzerine kuruludur: tüm fenomenlerin gerçek yönü ve uzak geçmişte budalalığa erişilmesi.

    "açıkladığım tüm sutralar arasında,lotus sutra her şeyden önce gelir!
    lotus sutra'yı uygulayabiliyorsanız, bir buda'nın bedenini muhafaza edebildiğiniz anlamına gelir!" - (ls 11: 3.35)

    "tüm shravakalar (mürit, çağrıyı duyanlar) ve pratyekabuddhalar (bir gurunun yardımı olmadan kendi kendine buda olanlar) arasında bodhisattvalar en önde gelenlerdir. lotus sutra da öyledir; tüm sutralar arasında en önde gelendir! buda nasıl yasa'nın kralı ise, lotus sutra da öyledir, tüm sutraların kralıdır!" -(ls 23:2.16)
hesabın var mı? giriş yap