lounge

• hint-uzak doğu ekolüne ait olmayan, elektronik müzik ile düşük tempolu pop müziğin birbine yoğrulmuşudur. hele hele new-age denilen sikko müzik türü ile alakası yoktur. ayrı dünyaların müzik tarzlarıdır.
  
  o değil de, eserleri lounge müzik sınıfına dahil olan abiler ablalar temiz yüzlü, afilli senin benim gibi modern imajlı insan görünüme sahip olmalarına karşın, new-age sanatçıları albüm kapaklarında türbe yeşili renkler yoğun bir biçimde etkisini göstermesinin yanı sıra, eserleri dinleyerek imana gelecekmişiz gibi hava sokulur. oh bebek
• havalimanlarında yolcuların rahat etmesi için bankaların veya uçuş firmalarının oluşturduğu özel yolcu salonları. insanlar çok cüzi meblağlar ödeyerek bu salonlara girer ve ev konforunda yer içer dinlenir. otel odası gibi değillerdir tabiki ama yine de rahattırlar. en güzel yanı bedava içki ve çerezlerdir. bunların yanında çorba sandviç gibi açlığınızı yatıştıracak menülerde bulunur.
  mesela münih pasaport sonrasında smoke lounge var orada insanlar sigara içebiliyor tüm bunların yanında. (kapalı meknalarda sigara yasağından sonra aktarmalı uçanlar buraya bayılır :) ) bunun dışında banyo yapılabilen v.s lounge lar da var tabi ki yurtdışında. ama ülkemizde havalimanlarında ben işbankasına ait olan millenium ve thy lounge ları tavsiye ederim.
• sevmek için new-age'e bok atmayı gerektirmeyen bir müzik türüdür aynı zamanda, kaldı ki bütün new age eserleri de hint-uzak doğu esintileri taşımak zorunda değildir.
• (bkz: lounge o2)
• (bkz: lounge 22)
• gercekten ilginc bir muzik turu, cunku ancak bu kadar tanimsiz olabilirdi bir muzik. su ana kadar dinlediklerim arasindan 3 lounge radyosu ortusmeyen yayinlar yapmakta.
  
  bazen 'easy listening', bazen downbeat tarzi bazen de smooth jazz vari bir hali var.
  
  tabi ki dogruya en yakin olani lounge fm'dir kanimca.
• vuruşların sertliğinden ziyade yumuşaklığı duyulan sesle yoğunlaştırılan; çarptığı andaki parçalanışı ve birçok şeye gebe olabilen o parçalanmışlık, o ileri-geri bir şeye bağlanmadan devam eden hareket, doyumlu ve doyumsuz olmanın sınırı.
• (bkz: wings primeclass lounge)
• acayip bi regina spektor şarkısı.
• ambiyans olarak laanc dediğimiz olay, varlığını led ışık, beyaz oturma grubu, buddha bar cd'leri ve çeşitli görgüsüzlüklere borçludur. kendinizi şımartmak istemez misiniz? (cosmopolitan suresi - 36 syf)